MESLEK AŞKI
Bitmeyen,tükenmeyen bir istek ve arzu. Bazı insanlar bu duygularla meslek edinir..Ben...Edinemedim.. Tutkunun ve hevesin zirvesinde..Gazetecilik..Hayat başka savurdu da, anlamdan ömür geçti..Geçen ömürde bu tutku hiç bitmedi..Şans da yüzüme gülmedi. Kazanç değil,kayıp yaşadım..Onun hikayesinden biri..
Dört kış önceydi,zor günler soğuk günlerden
birinde,daha önce görsem de bi konuşsam dediğim.. B..G..(B..Gazetesinin Yöneticisi) iş hanında karşıma çıktı..
Yaklaşıp gazetelerinde çalışmak istediğimi,köşe yazarlığı minik hikayeler yazabileceğimi ,röportaja bile gidebileceğimi söyledim.O da bize yemek de yapabilir misin? dedi.
''yaparım''dedim.Ev hanımı yönümü daha fazla gördü demek ki..
Yazdıkça yaşamım da bir şeyler yoluna girer, maaşım da olur diye kabul ettim. Eşimin ve çocukların haberi olmadan.. Sorun olmadı.Başladım.İş ortamı,temizlikle işe başladım.Kocaman semaverle gelene gidene çay. Yemek yaptım.Hayır hiç işten kaçmam,ayıp da değil.
Akşam olup da saat 4 e doğru oturup yazı
yazıyordum..Beklemiş, birikmiş nice ilhamlar.3.günün akşamı kovuldum.Neden mi bilgisayarın başına geçip oturmuşum..Ne ile yazı yazılıyor ki?.
Ne mi yaptım?Ağlayarak,evime geldim
Bütün meslek tutkusu aşkı ne varsa uçup gitti.Küçücük
yaşımda benim elimden tutup,bu rüyamı gerçekleştiren,Hikmet Altuntaş ve Sıtkı Pazarbaşı (Rahmetle anıyorum) yaşasalardı üzülürlerdi.
O mesleği aşkla yapmış olsaydı o yönetici bunu
yapmazdı.Kıskanıp, laf söyleyen de oldu bana, okumadan olunmazmış Gazeteci.. Bal gibi olunur.. Sizin gibiler yüzünden kimbilir hangi tutkusundan kimler vazgeçti.
Mesleğini adam gibi yapıp bana yeniden gazete sayfasında yer açan sevgili Ferudun Cumhur Altuntaş Abim'e sonsuz teşekkürler..