DANIŞTAYIN GÖREVİ VE YAPTIKLARI
Danıştay’ın görevi: Hakimi, katibi, odacısı ve avukatı ile bir bütün olarak yardımlaşmak suretiyle idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olup olmadığını denetler. Biraz daha açmak gerekirse; herhangi bir belediyenin, hükümetin, bir bakanın veya valinin çıkardığı genelge, yaptığı atama ihtilaf konusu olarak önüne getirildiğinde (bazen ilk derece mahkemesi, bazen de temyiz mercii olarak) siyasi iradenin çıkardığı yasalara uygun olup olmadığı kontrol eder. Yani Danıştay’da taraflardan bir tanesi mutlaka idaredir. Verilen her kararda (Halk tabiri ile) davayı kazanan veya kaybedenden birisi idaredir.
Danıştay bu işi nasıl yapar?
Danıştay bu kararı hakimlerle verir. Hakimler de avukatların hukuki talepleri veya yönlendirmelerinden yararlanırlar. Sadece bu da yeterli değildir. Katip yazmasa odacı temizliği yapmasa bu çalışma yine sağlıklı olmayacaktır. Kısacası; Danıştay, hakimi, avukatı, katibi ve odacısı ile bir bütündür, bir ailedir. İdare ise taraftır.
Şimdi gelelim söylemek istediğimiz hususa:
Geçen yıl Danıştay ailesi içinden olan avukatların temsilcisinin yaptığı konuşma, taraf durumunda olan idarenin başındaki kişinin hoşuna gitmemiş ve O’nun protestosuna neden olmuştur. Bu tepki üzerine bu yıl ki törenler (Sözüm Ona) aile içinde yapılacak ifadesi ile ama aile bireylerinden avukatların temsilcisi TBB başkanının konuşma eksikliği ile yapılmıştır.
Bunun anlamı nedir?
Sayın Cumhurbaşkanının son günlerde kullandığı ifade ile: “ Ey idare! Ben seni denetlemek, yaptıklarının yasalara uygun olup olmadığını incelemekle görevliyim. Ammmma beni buraya sen atadığın ya da başka nedenlerle ben senin için ailemden birisi olan avukatları gözden çıkarır, seni memnun etmek için elimden geleni yaparım. Yeter ki sen üzülme! Hukuk neymiş, örf neymiş, senin varlığın yeter..!” demektir. Başka türlü yorumlayan varsa, yedek subaylıktan kalma kokartlı şapkam duruyor. Gitsin şapkama anlatsın.
Her şey bu kadar ortadayken, ben hukuk devletinden, eşitlik ilkesinden, yargı bağımsızlığından, kuvvetler ayrılığından bahsedemem. Bahsedersem de hem bana gülerler hem de benimle haklı olarak dalga geçerler. Benim saygı duymak istediğim Danıştay’ın böyle olmaması gerekirdi. Ya Yargıtay ve HSYK? HSYK 2. Dairenin son görevden alma kararlarından sonra Fetullah’çıların suçsuz, günahsız insanlara yaptıklarını da bir tarafa koyunca insanın kafası allak bullak oluyor.
Not: Yazılacak çok şey var. Yazdıkça geriliyorum. Sizleri daha fazla germemek için yazmıyorum.