YAVRUSUN SEN YAVRU KAL...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve bütün sol partilerin desteklediği Mustafa Akıncı ikinci tur seçimlerde oyların yüzde 60.5’ni alarak cumhurbaşkanı seçildi.
Akıncı’nın “Yavru vatan değil, Türkiye ile kardeş ülke olmalıyız” demesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı çok kızdırmış. “Ağzından çıkanı kulağın duysun” diye azarladı Akıncı’yı. “Biz oraya bedel ödedik. Yardım yaptık. Kardeş ülke demek bambaşka sorunlar doğurur. Yavru vatan olarak kalacaksınız!”
Türkiye’nin en yetkin ağzından açıkça itiraf edildi ki, Kıbrıs Türkleri kendi geleceklerini tayin etme yetkisine sahip değildir. Bu yetki Türkiye devletinindir. Tam da bu nedenle böyle bir devleti hiçbir ülke tanımıyor. Türkiye’de yaygın kanı ise bütün dünyanın Türkiye düşmanı, Rumların dostu olduğu, bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımadığıdır.
Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin çoğu uzun zamandır bu tecrit durumundan yakınmaktaydılar. Yıllardır Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum Kesimi) yöneticileriyle yaptıkları müzakerelerde vardıkları sonuçları koruyarak iki toplumlu bir Kıbrıs devleti içinde yer almak istiyorlardı. Ancak Türkiye devletinin engellemesi ile bu proje hayata geçemiyordu. Bu kez Mustafa Akıncı’yı cumhurbaşkanı seçerek bu amaçlarına ulaşmak istediklerini gösterdiler.
Açık konuşalım: Türkiye’nin Kıbrıs politikası baştan beri yanlıştı. 1974’te Samson darbesi üzerine buraya askeri müdahale yapıldıktan ve darbeciler yıkıldıktan sonra Kıbrıs’ta Türklerin ve Rumların aynı devlet çatısı altında, birbirlerinin haklarını güvence altına alarak yaşamaları en doğru çözümdü. Ne güneydeki Türklerin kuzeye, ne kuzeydeki Rumların güneye göçmelerine gerek vardı. Kıbrıs Anayasası Türklere nüfuslarının üzerinde bir temsiliyet ve yetki tanıyordu. Türkler benzer koşullar taşıyan Birleşmiş Milletler (Annan) planını kabul ettiler ama bu kez Rumlar kabul etmedi. Aradan geçen yıllar muhtemeldir ki her iki toplumu ortak noktalarda buluşturdu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şimdiye kadar Türkiye’nin bir ili gibi muamele gördü. “Yavru”luk bundan kaynaklanıyor. Ama artık Mustafa Akıncı’nın dediği gibi bu yavrunun uçma zamanı gelmiş. Türkiye Cumhurbaşkanı, şimdi bu yavru üzerindeki vesayetin devam ettirilmesini istiyor. Bu konuda kendisiyle aynı görüşte olan Türkçü-milliyetçi çevreler de bulacağı kesin.
DİYET
Acaba Kıbrıs Türkleri, bu vesayetten kurtulmak için ne gibi bir diyet ödemelidirler?
Diyet deyince Ömer Seyfettin’in ilkokul bitirmiş her Türk’ün aklında kalmış olması gereken “Diyet” öyküsünü hatırlamamak mümkün mü? Kılıç yapımıyla uğraşan, aynı zamanda askerlik yapan Demirci Koca Ali, Anadolu’nun bir kasabasında yalnız yaşamaktadır. Bir gece zaptiyeler evini basarlar, kasabada çalışan altın kâseleri evinde, para keselerini de evinin yakınlarında bulurlar. Onu hırsız olarak suçlarlar. Mahkemede derdini anlatamaz. Kolunun kesilmesine karar verilir. Koca Ali’yi çok seven kasaba halkı, zengin ve kötü ruhlu bir adam olan Hacı Mehmet’e giderek Koca Ali’nin diyetini vermesini isterler. Zaptiyeler bu diyet karşılığında Koca Ali’nin Hacı Mehmet’in hizmetine gireceğini söylerler. Diyet verilir. Kol kurtulur fakat Hacı Mehmet, Koca Ali’ye her işini gördürürken “Unutma kolunun diyetini ben verdim!” diye bu iyiliği onun başına kakar. Onuru zedelenen Koca Ali, artık dayanamaz, sağ kolunu bir kütüğün üstüne koyar ve baltayla kesip Hacı Mehmet’in yüzüne fırlatır! Kolunu kaybeder ama özgürlüğünü kazanır.
Şunu iyi bilmeliyiz ki, başka milletlerin, halkların özgürlüğünü istemeyenler, kendi milletlerinin özgürlüğünü de sağlayamaz. Kıbrıs’ta iki toplumun barış ve eşit haklar temelinde yaşamasına karşı çıkanlar Türkiye’de barışı ve birliği kuramadı. Kuramaz da.
1974’ten beri bu konudaki görüşlerim değişmedi. Rauf Denktaş’ı neden sevemedim ise aynı nedenle yeni cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya sempati duyuyorum. Anlayacağınız gibi ben diyet borcu olmadan yaşamak isteyen insanların dostuyum. Bir de Türkiye Amerika’ya diyet borçlarından kurtulsa…
Bir önceki yazımda başka bir vesileyle dediğim gibi “Doğru Görüşler Er Geç Kazanır” (28 Nisan 2015)