FATSA BELEDİYESPOR!
En son Fatsa Belediyespor'un maçına, bundan 15 yıl önce gitmiştim. O sezon 3. Lig'deydik. Cihat Abi, Ertan Abi, Necati Abi, Psikopat Gökmen'le efsane bir ilk yarı geçirdik. Sivasspor, Gümüşhanespor, Akçaabat Sebatspor'u sahamızda farklı bir şekilde yendik. Öyle ki, ilk yarı sonunda lider tamamlamıştık ligi.
Bu madalyonun görünen yüzüydü. Bir de işin arka yüzü vardı. Ve orası, yüzü gibi parlak değildi. Evet harika top oynuyorduk. Evet bizim çok üstümüzde olan rakipleri bile, çok rahat bir oyunla, sürklase etmiştik. Ama bir şeyleri yanlış yapıyorduk. Her gelen takıma galiz küfürler ettik. Her gelen misafir taraftarı dövdük. Hakemleri taş yağmuruna tuttuk. Hem de bunları, kazandığımız maçların sonunda yaptık. Bir de takımı 3. Lige çıkaran Fatsalı gençlerden, sadece üçü bırakıldı takımda. Artık topçular, Fatsa için oynamıyordu, tek istekleri paraydı. Para kesilince, haliyle parayla beslenen takımın formu da düştü. Kral olan takımın, birden çıplak olduğu farkedildi. Her gelen bizi yendi. Yendiği yetmezmiş gibi, bir de her deplasman taraftar ve topçular dayak yedi. Ve Türkiye'de bir ilk yaşandı. İlk yarıyı lider tamamlayan bir takım, ikinci yarı bir puan bile alamadan, küme düştü.
Dönelim 15 yıl sonra, gelişen Fatsa'mıza. Fatsa Belediyespor- Amasya maçına gittim iki hafta önce. Maça biraz geç kalmıştım, her yere kaldığım gibi.:) İlk kapıdan, maraton tribününe girdim. Bir tane adam, tribünün duvarına çıkmış, Amasya'nın iki siyahi oyuncusuna, ırkçı söylemlerde bulunuyordu. Hiç biz Türk halkına ve en başta bir müslümana yakışmayacak çirkinlikte hakaretler ediyordu. O kadar rahatsız oldum ki, önde olduğumuz maçı bırakıp çıktım. İnsanı sırf insan olduğu için sevmeyeceksek, ne gerek vardı ki spor müsabakası izlemeye. Mustafa Kemal Atatürk'ün; 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim!' dediğini ne çabuk unutmuşuz meğer. Irk, renk, din, köken, ne zaman sporun ruhuna kastetmiş böyle. Sonra devre arasında arkadaşlarımı gördüm. Çıkmayayım dedim bari. Diğer tribüne geçtim, onlarla birlikte. Nereden bilirdim ki, yağmurdan kaçarken doluya tutulacağımı. Gençler koro halinde önde olduğumuz maçta, sövdüler. Ne hakem bıraktılar, ne hoca, ne malzemeci... Yıllarca futbol oynamış biri olarak, şunu söylemeliyim ki Amasya bizden iki gömlek üstündü fakat hiç oyunu çirkinleştirmedi. Hocaları gayet efendiydi. Malzemecileri de yaşlı başlı bir amcaydı. O kadar küfür üzerine bizim topçularda gerildi ve kırmızı kart gördü biri. Az daha direnip 3 puan alacağımız maçtan, beraberlikle ayrıldık.
Sözün özü, 15 yılda bu takım ve taraftarda en ufak değişim olmamış. Yine ders alamamışız, geçmişimizden. Bu iş küfürle, şişe atmakla, kendi futbolcuna şikeci demekle, Amasya'dan gelmiş 15 kadınlı-erkekli taraftara söverek, iskeleti Fatsalı gençlerden kurmayarak, işin içine siyaset sokarak, OLMAAAAZ!!! Yok biz böyle iyiyiz derseniz, Ulukavak'ta yediğimiz dayak zorumuza gitmeyecek!!!