TURUNCU BÜROKRASİ
Hafta içinde 25. dönem milletvekilliği aday adayı olacaklar için istifa etmenin son günüydü. Bürokraside deprem olur gibi yer yerinden oynadı. Medyada dönen rakamlara göre 700 civarında bürokratın iktidardaki AKP den aday olmak üzere istifa ettiği iddia edilmektedir. Burada önemli olan bir kişinin aday adayı olmak için istifa etmesi değildir. Hatta 700 kişinin de istifa etmesi hayret edilecek bir neden değildir. Önemli olan bürokrasiden istifa eden herkesin AKP den aday adayı olmayı düşünmesidir.
Son 50-55 yılın seçimlerini (Belki ilk 20-25 ini kitaplardan, ama son 30 yılını bizzat, canlı canlı ve yaşayarak) takip eden bir kişiyim. Hemen her seçim dönemi öncesinde YSK un açıkladığı takvim doğrultusunda bürokrasiden istifa edenler olur. Ancak bu istifa edenlerin çoğunluğu iktidar partilerinden (Geçmişte; Adalet Partisi, ANAP, DYP gibi) aday adayı olarak başvursalar da içlerinden bir kısmının muhalefet partilerinden de aday adayı olduklarını görmek mümkündü. Örneğin CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçtaroğlu, CHP Gurup Başkan Vekili Sayın Akif Hamzaçebi gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimler böyledir. Bugün ise bu yazının yazıldığı şu ana kadar istifa edip de muhalefet partilerinden herhangi birinden aday adayı olmayı düşünen bir bürokrat ismi duymadım. Zaten bir-iki ismin çıkması da sonucu değiştirmeyecektir.
Bu tablo da ülke yönetiminde olan bürokratların AKP nin turuncu rengine boyandığını göstermektedir. (Tabii ki sesini çıkaramayan çok küçük bir azınlığın varlığını inkâr edemeyiz.) Ama genel hatları ile bu bir felakettir. Sakın ola AKP’ye oy veren vatandaşlarımız bununla bıyık altından gülümseyerek; iyi ya herkes bizdenmiş. Bundan daha güzel şey mi olur diye kendinizi kandırmayın. Yeryüzünde gelişmiş, ileri medeniyet seviyesinde hiçbir ülke yoktur ki bizdeki bu tarafgir ortam yaşanmış olsun!
Daha önce de yazdığımı sanıyorum: Almanya’da Adolf Hitler, İspanya’da Franko, İtalya’da Musolini, Irak’ta Saddam Hüseyin, Libya’da Muammer Kaddafi (Bu örnekler çoğaltılabilir) hiç birisinin ve taraftarlarının yaşadığı günlerdeki mutlulukları kalıcı olmamıştır. Kalıcı mutluluk herkesin paylaşabileceği ortak mutluluklardır. Bilmem anlatabildim mi? Sivrisinek ve davul-zurna misali….