DÜŞENİN DOSTU OLMAZMIŞ!...
Düşmeye gör... Partilisi partisizi, büyüğü küçüğü hemen sırt çevirir insana.
Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın geçtiğimiz hafta gündeme bomba gibi düşen “Belediyenin ne kadar mülkü varsa satacağız” açıklamasının ardından dedikoduların ardı arkası kesilmedi. Kimisi, “Bak! Ben belediyenin malını satacak “ demiştim “ derken kimisi de, “Bu gidişatın sonu pek hayra alamet değildi, sonunda duvara tosladılar “ vs. gibi farklı yorumlar yapmışlardı.
Peşinen şunu söyleyeyim ki, Belediye başkanı Hüseyin Anlayan’ın iyi niyetinden asla şüphem yok. Neye dayanarak, hangi duygular içinde böyle bir cümle kurduğunu da bilemiyorum; ama bu çok önemli mevzuyu bire bir konuşmasam da, onun da bu durumdan memnun olmadığını söyleyebilirim. İki dönem belediye başkanlığı yapmış, üçüncü dönemine (ustalık) başlamış bir belediye başkanının, “Bu mallar belediyeye fazla, sırtında kambur ve bu nedenle borçlarımızı ödemek adına satışa çıkarmalıyız ” diyerek işe koyulduğunu hiç; ama hiç zannetmiyorum.
Bundan sonra ne yapmak lazım?
Acizane diyeceğim şudur ki, satılan gayrimenkuller gitti. Geri dönüşü yok. Tamam; ama en azından bundan sonraki süreçte satılması düşünülen gayrimenkullerden geri adım atılmalı. Uygulanacak sıkı tasarruf tedbirleri ile mevcut gayrimenkuller muhafaza edilmeli, yapılması düşünülen yatırımlar bir süre ertelenmeli, belediyeye rahat bir nefes aldırılmalı.
Gayrimenkuller şu veya bu nedenle satıldı. Ancak, ilçede kaosa yol açan bu durumdan kurtulmak için en azından sırada satışı bekleyen gayrimenkullerin satışını durdurmak gerekiyor.
Diğer bir husus, Büyükşehir olmamız. Fatsa ilçesi Ordu Büyükşehir Belediyesinden ayrılmadı ya! Büyükşehir Belediyesi bu olumsuz duruma neden müdahale etmiyor, neden bir çıkar yol göstermiyor onu da anlamış değilim.
Seçim döneminde Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ordu’nun tüm yaralarını saracaklarını söylemişler ve AKR00;Parti olarak da oy patlaması yapmışlardı.
Şimdiki durum yara değil de nedir?
Niçin Fatsa’nın bu yarası tedavi edilmiyor. Niçin Fatsa’ya sahip çıkılmıyor?
Bu olumsuzluğa neden olan herkesin aklını başına alıp, bu olumsuzluğa çare bulma mecburiyeti vardır. Sorumlu olanlar bu ağır yükten kurtulmak için çare aramalı ve bir an önce ellerini taşın altına koymalıdırlar. Ben sattım, satacağımla olmaz bu işler.