YALAKALIK ÜZERİNE
Osmanlıca sözlükte şu anlama gelir, Türkçe sözlükte bu anlama gelir, tanımlaması yapmayacağım. Çünkü yalakalık da ayaklar altına alındı. Aldığım aile terbiyesi, yetişme şeklim, okuduğum kitapların etkisi, tahsilim ve kültürüm gereği, oldum olası yalakalık kelimesine ve yalakalara karşı tiksinme boyutlarında bir alerjim vardır. Midem bulanır. Gözümün önünde yapılan yalakalıkları görünce vücut kimyamın değiştiğini hissederim. Tarih benimle inatlaşırcasına yalakalığın da kalitesini düşürdü.
Daha adileşti!
Daha basitleşti!
Daha tiksindirici oldu.
Eskiden çaresizler, muhtaçlar, gereksinimlerini sağlamak için biraz da çaresizlikten yalakalık yaparlardı. Yaparken de bugünkü kadar yerlere kadar eğilip, el etek öpme pozisyonu almadan, sadece karşısındakini hakkı olmadığı kadar büyüterek bu görevini ifa ederdi.
Bu işin miladı rahmetli Özal zamanında başladı. Rahmetli Özal’ın başbakan olduğu yıllarda ülkemizin sayılı müteahhitlerinden birisi (Büyük bir spor kulübümüzün de bir dönem başkanlığını yaptı) televizyonların önünde otobüsün ön sıralarında oturan başbakanın adeta bacaklarından öperken görüntülenmişti. Ben o zaman da mide bulantısından üç gün yemek yiyemedim ve serumla beslenmiştim.
Bu gün artık iyice yozlaştırıldı. İhtiyacı olan değil, daha fazlasına sahip olabilmek için verebilecekler önünde takla atılır olunmaya başlanıldı. Bu gün artık geçmişte ‘tu kötü’ denilen şeylere tam aksine ‘ya şa çok iyi’ denilebiliyor. Geçmişin yalakalarının da mezardaki kemikleri sızlatılıyor. Bu kadarına pes artık denilecek boyutlara gelindi.
İşin ilginç bir yönünü daha paylaşmak istiyorum. Kendilerine yalakalık yapılanlar cephesinde büyük değişiklikler olmaya başladı. Onlar geçmiş dönemin yalakalıklarına alışmışlardı. Bu yalakalık yarışı Onların beklentilerini de yükseltti. Öyle ufak tefek yalakalıklar için milletvekilliği, bakanlık olmayacakmış. (Bu mevkilere onuru ile gelenlere elbette saygımız sonsuzdur.) Milletvekilliği ve bakanlık gibi mevkiler için ek özelliklere de ihtiyaç olduğu aldığım duyumlar içindedir. Örneğin: türkücü olmak, sanatçı olmak, tahsilli olmak vs. gibi...