MUTLU ETMEYEN YARGI
12.Eylül referandumu öncesinde Ordu’nun ilçelerini geziyor ve Anayasada yapılacak değişiklikler ile ilgili özellikle CHP İlçe teşkilatlarını bilgilendirmeye çalışıyordum. Bu çalışmalar sırasında küçük guruplarla karşılaştığımda bu guruplara da bilgi vermeye çalışıyor ve yargının siyasallaştırılmak istendiğini, hükümetin güdümüne alınmak istendiğini, yoksa böyle Anayasa değişikliğinin yapılamayacağını, bunun kuvvetler ayrılığı ilkesine ters olduğunu bunun için referandumda hayır demek gerektiğini söylüyordum. Bazı toplantılarda kafasına evet demeyi koymuş olanlardan tepki alıyor: ‘Falcı mısın? Hükümetin yapmak istediği Anayasa değişikliğinden aklını mı okuyorsun. Peşin yargılısın. Zaten hükümetin yaptığı her şeyi eleştiriyorsun. Yargıyı siyasallaştırmak da ne demekmiş? Hükümet HSYK’yı tabana yayıyor. Bu kurulda Anadolu’nun en ücra köşesinde hizmet yapan hakim ve savcıların da söz sahibi olması sağlıyor. Demokrat olanların bununla guru duyması gerekir.’ diye eleştirilerle karşılaşıyordum.
Keşke yanılsaydım. Bu gün için yetmez ama evet diyenler bile Anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini anlamış oldular. Geçtiğimiz günlerde HSYK seçimleri yapıldı. Yetkili ağızların ne dediğini tekrar hatırlatmak gerekirse: ‘Seçimlerden istediğimiz sonucu alamazsak yasal düzenlemeler getiririz.’dediklerini hatırlamak kolay olacaktır. Tam dört yıldır yargı sistemi ile oynanmaktadır. Eski Başbakan bugünün Cumhurbaşkanı daha bu hafta içinde yargının geç karar verdiğinden şikayetçi olarak ‘Bu ne biçim yargıdır ki, bir inşaatın yarılanmasından sonra iptal kararı veriyor.’ diyebilmektedir. Bir kere sormak isterim: Yargıyı zamanında karar verebilecek donanıma sahip hale getiremeyen, diyanete ayrılan bütçenin kat be kat altında bir bütçe ile geçiştirmeye çalışan kim? Yargıyı hukuk yargısı olmaktan çıkarıp, kanun yargısı yapan kim? Padişah fermanı gibi istediğin şekilde hareket edecek bir sistem oluşturmak için evrensel hukuk kurallarını, Anayasal erkler ayrılığı ilkelerini bir tarafa bırakıp, günün ihtiyacına göre yasal düzenlemeler yaparsanız, O yargı sisteminden siz de memnun olmaz, şikayetçi olursunuz. Ne ekerseniz O’nu biçersiniz.
Şimdi ulusal basına bakıyoruz ne cumhurbaşkanı, ne adalet bakanı, ne de Yargıtay başkanı yargıda oluşan ortamdan memnun değil. Özellikle Yargıtay başkanı (Bugünlerde gündemde olan yargı sisteminde değişiklikleri de içeren torba yasa tasarısını kastederek) isyanları oynuyor. ‘Bırakın bizi görevimizi yapalım.’ diyerek feryat ediyor. Benim gibi düşünenler zaten Anayasa değişikliğinden buyana yargı sisteminden memnun değiller. Öyleyse hiç kimseyi memnun etmeyen bir yargı sistemi yerine evrensel ilkelere bağlı bir yargı sistemine dönüş yapın da bari hiç değilse sizin dışınızda objektif yargı bekleyen büyük bir kitle memnun olsun.