Peygamberlerin Mucizeleri
İBRAHİM ALEYHİSSELAM’IN MUCİZELERİ
Sekiz nevi mucizesi vardır.
Birinci mucizesi: İbrahim Aleyhisselam’a ateş tesir etmezdi. İbrahim Aleyhisselam Nemrud ve avanesinin tapmış oldukları putları kırınca Nemrud, bir kaç sene toplamış oldukları odunları ateşleyip içerisine mancınıkla İbrahim Aleyhisselam’ı atmıştı. O anda ateşin olduğu yer bahçelik ve yeşillik oluverdi; ateş asla tesir etmedi. Hz. Aleyhisselam’ın Cenab-ı hakka o kadar çok tevekkül ve itimadı vardı ki, ateşe atılacağı zaman Cebrail Aleyhisselam gelip, “ Ya İbrahim, ateşin yakmaması için Cenab- Hakk’a tazarru ve niyazda bulun. “ dedi. Hz. İbrahim Aleyhisselam, “ Onun benim duama ihtiyacı yoktur. O benim halimi herkesten çok iyi bilendir. Onun benim halimi bilmesi bana kafidir. “ der.
Allah’tan başka şeylerle kalbini meşgul etmeyen peygamberler, işte böyle kaza ve kaderi ilahiye teslim oluyorlar. Bununla lezzet alıyorlar.
İkinci mucizesi: İbrahim Aleyhisselam cansız olan kuşları çağırdığında kuşlar hemen canlanıp gelmişlerdi. Bu mucizeyi göstermesinin sebebi: Nemrud ile muazara yapmışlardı. Nemrud’a, “ Benim rabbim öldürür ve diriltir. “ demişti. Nemrud da, “ Ben de öldürür ve diriltirim” dedi. Hapishanedeki mahkumlardan bazılarını salıverdi bazılarını da öldürttü. “ İşte ben de öldürdüm ve dirilttim” dedi. İbrahim Aleyhisselam: “ Benim rabbim güneşi şarktan doğdurur. Sen onu ters tarafından doğdur. “ dedi. Nemrud bu söz karşısında susmak mecburiyetinde kaldı. Bu muarazadan sonra İbrahim AleyhisselamCenab –ı Hakk’ın diriltmesi keyfiyetini merak etti. “ Acaba Cenab-ı Hak nasıl diriltiyor. “ diye içinden düşündü. “ Rabbim bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster. “ diye dua etti. ( Tavus, Saksağan, karga ve horoz) al. Etlerini, tüylerini birbirine hamur gibi karıştırdıktan sonra dört dağa ondan birer miktar koy. Sonra kuşları çağırırsan sana koşarak gelirler. “ diye Cenab-ı Hak nasıl dirilteceğinin sebeplerini tarif buyurdu. Hz. İbrahim Aleyhisselam da öylece yapınca ölülerin nasıl dirileceğini gördü.
Üçüncü mucizesi: Adi taşları toplar, hepsini kömür gibi yakardı. Bu mucizeyi göstermesinin sebebi Irak tarafından Şam tarafına doğru hicret ettiği zaman yolda çayırlı ve çimenli bir konak yerinde odun ve kömür gibi yakacak bir şey bulamadı. Buldukları şeyler de kendilerine yetmedi. Ahali İbrahim Aleyhisselam’a şikayette bulundular. Bu durumda Hz. İbrahim taşları toplattırdı, üst üste yığdırdı. Altından ateş verdirdi. Taşların hepsi çıra gibi yanmaya başladı. Bu mucizeyi gören birçok münafık ve inkarcı iman ettiler.
Dördüncü Mucizesi: Bazı zamanlar yırtıcı ve vahşi hayvanlar ona refakat ederler ve onunla konuşurlardı. Bu mucizelerinin gösterilmesinin sebebi: Birgün hem Beytullah’ı ziyaret hem mübarek oğlu İsmail’i hem de hanımları Hacer’i görmek maksadı ile Mekke’yi Mükerrem’e gelmişlerdi. Şam’a geri döndüğünde birçok yabani hayvanla beraber gitmişler. Onlarla yol boyunca konuşmuşlardır.
Beşinci Mucizesi: Duvarların ve dağların arkasında ne olduysa gördü.
Altıncı Mucizesi: Mübarek ayaklarını bir taşın üzerine koyduklarında taştan ağaç çıkmıştı.
Yedinci Mucizesi: Oturmuş olduğu evlerde çok güzel kokular vardı. Hatta ayrılmış olduğu bir evde dahi o koku kırk sene müddetçe kokardı.
Sekizinci Mucizesi: Sözleri çok uzaktan işitilirdi. Bu mucizelerin sebebi: Zalim hükümdarın vermiş olduğu Hacer isimli cariyeyi İbrahim Alyhisselam’a hediye etmişti. İsmail Aleyhisselam Hacer’den dünyaya gelince Cenab-ı Hakkın emriyle Hacer ile İsmail’i Mekke’de bıraktı. Yanlarına bir miktar da yiyecek bıraktıktan sonra tekrar Şam’a döndüler. Bırakılan erzak’ın bitmesi üzerine İsmail Aleyhisselam, “ Ey babacığım, bizi ziraati olmayan bir yerde bırakıp gittin. Erzağımız bitti, sıkıntı çekiyoruz.” Diyerek Ebu Kubeys dağına doğru bağırdı, feryat etti. İbrahim Aleyhisselam onun bu bağırmasını duydu. Hemen mekanların dürülmesi ve kısalması mucizesi ile Şam’dan Mekke’ye bir anda geliverdi. Mekke’ye geldiğinde Cenab-ı Hak,” Dünyanın nimetleri ve bereketleri hep Mekke’de toplanacak, Beytullah kıyamete kadar ziyaret yeri olacak. “ diye vahi buyurdu. Hz. İbrahim Aleyhisselam Ebu Kubeys dağına çıkıp müminlerin ruhlarına hitaben, “ Rabbimizin beytine geliniz. Burayı haccediniz. “diye çağırdı. Kıyamete kadar her kime haccetmek mukadder ise hepsi , “ Lebbeyk” diye cevap vermişlerdir. Haccetmek mukadder olmayanlar ise cevap vermemişlerdir. Bazı kimselerin, “ Çağırılmamışım” demeleri bu noktaya dayanır. Bununla beraber hacca güçleri yettiği halde haccetmeden ölenlerin mes’ul olacakları şüphesizdir. Çok uzaklardaki sesi işitmek Resul-ü Ekrem Aleyhisselam’a göre mucize, Hz. Fatıma, Hasan ve Hüseyin efendilerimize göre keramettir. “ Velilerin kerametleri peygamberlerin mucizeleri “ demektir. Velilerin kerametleri neticede peygamberlerine varmaktadır.
Peygamberlerin mucizeleri devam edecek.