Görüntülenen Sayı: 2261
2803 | Yayım Tarihi: 14 Kasım 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Novus Ordo Seclorum - 67

Novus Ordo Seclorum - 67


Facebook'ta Paylaş

Yeni Dünya Düzeni

Moon Tarikatı ve Onların Türk Bağlantıları

Geçtiğimiz hafta, Moon tarikatına bir girişgah yapmıştım. Sun Myung Moon, kendini Mesih olarak görüyordu. En önemli özelliği, birbirini tanımayan on binlerce çifti nikahlarını kıydırırken, kendi asil kanını temsilen bir kadeh şarap içirerek, nikahı kutsamasıdır. Bunun sebebini de 'Adem ve Havva'nın, şeytanla işbirliği yaparak kirlettiği insan kanı, temizlenmiş oluyor. ' diye açıklıyor.
    Moon'un asıl ilginç yanı ise, dinler arası diyaloğu başlatan ilk tarikat lideri olmasıdır. Ona göre 3 semevi dinin, tek din altında toplanması gerekmektedir. Tabi bu fikir onun mu, yoksa siyonist- evangelist ailelerin fikri mi tartışılır. Hatta Moon dünyanın en büyük uyku ilacı olan futbolu da kullanmıştır, dinler arası diyalog için. Hatta ülkemizdemizden bir takım bile katılır, Moon'un CU (Birleştirme Kilisesi) Vakfı'nın düzenlediği bu turnuvaya. İlk kez 2003 yılında Seul'de düzenlenir bu organizasyon. Kore Barış Kupası’na, ülkemizden Beşiktaş’ın yanı sıra Fransa’dan Olympiq Lyon, Güney Afrika’dan Kaizer Chiefs, Almanya’dan TSV 1860 Münih, ABD’den Los Angeles Galaxy, Hollanda’dan PSV Eindhoven, Uruguay’dan Club Nacional Football ve Güney Kore’den de Seongnam Ilhwa takımları katılır. Birinciye 2.000.000$ ,ikinciye ise  500.000$ ödül verilir. Hatta Zaman Gazetesi yazarı, Yrd. Doç. Dr. A. Murat Yel bu turnuvayı o günlerde kaleme alır. Bu yazıda ilginç bir ifade de yer almaktadır. '' Futbol da birçok özelliğinden dolayı yeni bir dini hareket olarak görülebilir. “Para–religious–Din gibi” olarak da adlandırılan bu hareketlerde dini herhangi bir unsur olmamasına rağmen pek çok hususta dine benzer özelliklere rastlanılmaktadır. '' Bu ibare bile, bu yıl düzenlenen 'Dinler Arası Barış İçin Futbol' maçını bize net bir şekilde anlatıyor. Bu turnuvada neden Emre Belözoğlu'nun da katıldığı ortadadır. Turnuvayı düzenleyen Papa Franciscus'un; “Barış için maç, dinler arasındaki işbirliğini göstermek için sembolik bir jest. Benim arzum farklı dinlerden oyuncuları ve antrenörleri bir arada görmek” açıklaması da gayet ilgi çekicidir. Hangi semevi dinin kitabında futbol için böyle bir madde vardır?, gerçekten merak etmekteyim. Ve Mescid-i Aksa'da postallarla gezen siyonist askerler varken, biz Müslümanlar onlarla nasıl bir işbirliği yapabiliriz? Ve bu savaşlar gerçekten dinler arasında mıdır? Şayet öyleyse biz Amerika'nın, Suriye ve Irak'la olan savaşında, neden Müslüman ülkelerle değilde, ABD ile müttefiktik? Yoksa savaş, Çokuluslu şirketler ile sömürgeleştirmek istedikleri ülkeler arasında mı? Asıl cevap bulması gereken sorular bu. Zaten Arjantin'den, Türkiye'sine, en medeni denilen İngiltere'sine kadar, futbolun barışın değil savaşın yanında olduğunu biliyoruz.

    Siyonist ve evangelistlerin asıl derdi, 'tek din-tek dil-tek devlet' dir. Moon'da, 2012 yılında ölene dek, hep bunu ister. Her ülkede, kendi vakfı CU'ya bağlı, dernekler kurar. Büyük toplantıları ise memleketi Kore'nin başkenti Seul'de düzenler. Hatta 1996 ve 1997 bu büyük toplantılara zamanın CHP Başkanı Deniz Baykal'da katılır. Hem de konuşmacı olarak. Daha da ilginci sahneye 'Honarable (şerefli) Deniz Baykal, Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı' olarak çağrılır. Daha Boğaziçi Üniversitesi'nde 'master' öğrencisiyken Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle bir açıklama yapar; ' Amerika'da, kendi sahasında söz sahibi bir grup profesörün önderliğini yaptığı bu gezide, amaç bifiil yaşayarak, daha açık ifadeyle 'geçici bir üniversite' şeklinde, dinler arasında diyalog ve fikir alışverişi temin etmektir. Gerek ABD'de gerekse Kudüs'te gerçekten çok değerli gözlemler yapma imkanı bulduk.' Moon'un Türkiye'de ki sorumlusu ise Kasım Gülek'tir. Onun ise bir seminerde şöyle bir açıklaması olmuştur; ' On yıl önce Moon Hazretleri, Dünya Dinleri Gençlik Semineri gibi inançlar arası gençlik eylemi başlatmıştı. RYS(Dindar Gençlik Hizmeti) projeler, tüm dinlerin iyiliğini tanıtmakta ve başka benzeri hareketlerin önünü açmaktadır. Ülkemde hizmetler sunduğu için RYS' ye teşekkürler.' Bu sözleri, o seminerde dinleyenler arasında, Abdullah Gül, Deniz Baykal, İlahiyatçı Sabri Orman, Gülay Aslıtürk, Semra Özal, Lütfü Doğan, Fehmi Koru ve Barış Manço da vardır.
    Daha da acısı bu seminerler ışığında 2000 yılında Urfa'da dinler buluşuyor adlı bir organizasyon yapıldı. MHP'li Sadi Somoncuoğlu da konuşmacı olarak katıldı. 3 Din bir İbrahimi dinler adı altında, Furkan kitabıyla oluşmasını öngörüyordu bu seminer. Kuran-ı Kerim onların hepsine cevab veriyor. “İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi.” Al-i İmran 67

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.