CUMHURİYET RUHU
Bazen ne yazacağımızı şaşırırız. Bu hafta da böyle oldu.
Geçen hafta sonu İstanbul’da Fatsa Belediyespor adına toplanıldı. Çamaş kökenli başkana ağırlıklı olarak Çamaş kökenli hatta kendi köyünün iş adamlarının ilgi ve desteği dikkat çekici idi.
Pazar günü yaklaşık üç yıldır başkanlığını yaptığım İstanbul Demokrat Ordulular Platformu’nun genel kurulu yapıldı. Bu konularla ilgili tercih yapmaya çalışırken Cumhuriyet Bayramı akşamı çok farklı bir gelişme oldu. Hepsini solladı.
Evet:
Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetimi Cumhuriyetin 91. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Yalçın Otel’de bir yemek düzenlemişti. Bütün Atatürk severler, Cumhuriyetçiler Yalçın Otel’deki yemekteydi. Salon tıklım tıklım doluydu. Sadece sahnenin hemen kenarındaki bir masa tamamen boştu. Gecenin sonuna kadar da o masa boş olarak kaldı. Atatürkçüler’in gecesinde sahnenin önündeki masa boş kalmaya mahkum edilmişti.
Sadece bu mu?
Gecenin yapıldığı otelin hemen yanına, sanki geceye katılanlara özel hizmet etmek amacı ile destan yazan polislerimizin trafik branşında olanlar tarafından alkol kontrolü araçları yerleştirilmişti. Bundan yıllar önce Atatürkçülerin Toros Dağları’nın tepelerine kaçmak zorunda olacağı yolunda bir öngörü okumuş ve gülmüştüm. Akşam Atatürkçüler için yapılan alkol kontrolünü görünce bu öngörüyü gerçekleştirmek istediklerini aklımdan geçirmeden edemedim. Çok yazık, çok, ayıp, çok çirkin. Elbette alkol kontrolü de yapılmalıdır. Asayişin düzeni, çıkması olası olayların önlenmesi için emniyetin tedbir alması kadar doğal bir şeyin olmadığını yıllarca bu işin içinde olan birisi olarak çok iyi bilenlerdenim. Ama Atatürkçü Düşünce Derneği’nin tertiplediği bir gecede hemen otelin yan tarafında böyle bir uygulamanın yapılmasını manidar buluyorum. Eğer bu bir yıldırma politikası ise unutulmamalıdır ki, bu ülke Atatürk’e inananların kağnı arabaları ile aç, susuz ve sefalet içinde de olsalar gösterdikleri dirençle kurtarılmıştır.
Cumhuriyet Ruhu ayakkabı kutularına çelik kasalara sığmaz. Cumhuriyet Ruhu öyle bir ruhtur ki, üç – beş kuruşluk para cezası ile ondan vazgeçilemez. Atatürk için o salona gelen yürekler, ödeyecekleri üç kuruş ceza için o sevgiden ödün vermezler. Bunu bilmek için Cumhuriyet ruhunu taşımak gerekir.
Tüm okurlarımın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.