SİZDE VİCDAN VAR MI ?
SİZDE VİCDAN VAR MI ?
Vicdan dediğimiz şey, insanı davranışları ve kendi ahlak değerleri üzerinde kendiliğinden yargılamaya iten güçtür.Kişinin kendi içinde yaşadığı çelişki sonucu duyulan huzursuzluk vicdan azabıdır ve yaptırımı yoktur,kişi sadece kınanabilir,ayıplanabilir,tabi bunlar umurundaysa.
14.10.2014 akşamı saat 18.20 sıralarında sahilde,balıkhane civarında yine bir trafik kazası meydana geldi ve malesef bu çok feci kazaya şahit oldum.Şahısa çarpan araçlar durmak bir yana arkasına bile bakmadı.Öğrendiğime göre kaza geçiren kişi vefat etmiş. Haber ajanslarının internet sayfalarına bakıp Ordu’yu seçtiğinizde, Fatsa’dan trafik kazası haberinden bol birşey yok. Yazıktır,günahtır,bu kaçıncı kaza,bu kaçıncı ölüm haberi. Bu ilçeyi yöneten pası Karayolları’na atmaktan başka birşey neden yapmıyor anlamıyorum. Bir yerin yönetimine talip olmak, o yerde yaşayan herkesin huzurunu,güvenini sağlamaya talip olmak da değil midir aynı zamanda.
Aylardır, memlekette Belediye’nin borçlarını dinlemekten sıkıntı geldi.Birileri sordu da ben mi kaçırdım bilmiyorum,bu neyin borcuymuş?Siz şirket mi yönetiyorsunuz,memleket mi,biz neden sizin borçlarınızı dinlemeye muhatap oluyoruz. Eğer memleket yönetiyorsanız hizmetlerinizi neden konuşmuyoruz,neden bir hizmet görmüyoruz? İnsanlar eğlensin diye yaptığınız masrafları, insanlar ölmesin diye yapsaydınız keşke. Denizi doldurup gezmelik sahil yolu yapmak kolay da, biri meydanda ve meydandakine en yakın olan diğer trafik ışığı kilometrelerce ileride iken,o yollara alt geçit yada üst geçit yapmak çok mu zor? Yollarda ışıklandırma yok,yayayı ancak çarpınca farkediyorsunuz ama iş işten geçmiş oluyor.
Sultan Süleyman saltanatı yaşamaktan kendini alıkoymak zor elbet. Sanki huzurdan rehavet geçiriyormuşuz gibi bir tablo var. Görkemli çalışma ofisi, neredeyse bize günaydın ve iyi akşamlar diyecek kadar sıklıkla asılan,gereksiz,mutlu ifadelerle makyajlanmış afişler,bir ilüzyondur gidiyor. Ayrıca bu çalışma ofisi benim işyerimin tam karşısında ve ben her giren çıkanı görebiliyorum. Her Salı günü gördüğüm manzaranın tasviri şu; iki dirhem bir çekirdek giyinmiş,kartvizit sahibi birçok insanın bayram çocukları gibi mutlu ifadelerle girip çıktığı, arı kovanı gibi bir yer. Memleket o kadar huzurlu ki onların yüzünde görüyorsunuz bunu. Herşeyi yapmışlar,vatandaşı rahat ettirmişler,ağır vergi ve fatura yüküyle ezmemişler, alt yapıyı halletmişler de bizim arpamız fazla gelmiş gibi.
İçimden bu akşamki kazada olduğu gibi her Salı günü geçen şu; SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU? Bu memlekette yapabilecek olduğunuz halde yapmadığınız birşey için herhangi birinin başına birşey geldiyse Allah aynı acıları size de yaşatsın. Bu kadar egoist,bu kadar hedonist davranmak vicdanın olmadığı yerde mümkündür ancak. O kazayı gördükten sonra bu kadar usturuplu yazmak biraz zorluyor doğrusu. Bir il,ilçe,mahalle vs. Bir yeri yönetmek demek,o yerin sorunu ile ilgili her birimle bağlantıda olup,sorunlarını çözmek demektir,memur gibi görev tablosunun dışına çıkmamakla olmaz. Fatsa artık geriye gidiyor,şehirleşmekten çok uzakta.Zaten vatandaşını bu kadar yok sayarak şehirleşecekse köy olsun daha iyi. Yetkili kimse sesleniyorum; Allah rızası için elini vicdanına koy artık,sürü değil insan yönettiğinin farkına var artık. İnsanların yön bilmeyen kedi yavruları gibi yollarda ölmemesi için bir kılını kıpırdat be adam artık.Allah vefat eden vatandaşımıza rahmet eylesin,kalanlara sabır versin.Çarpıp kaçanları da bildiği gibi yapsın(burada ancak bunu diyebiliyorum)