Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu'na Açık Mektup
Sayın Başbakanım
Bu yazıyı bundan 50 yıl evvel o zaman T.C. Devletinin Başbakanı İsmet İnönü’ye A.B.D. Başkanı JOHNSON’ tarafından yazılan Mektubu size ithaf ediyorum. Saygılarımla Başarılarınızın devamını diliyorum.
Hitap şöyle başlıyor.
“Sayın Bay Başbakan,
Türkiye Hükümetinin, Kıbrıs’ın bir kısmını askeri kuvvetle işgal etmek üzere müdahalede bulunmağa karar vermeyi. Tasarladığı hakkında BÜYÜKELÇİ HARE VASITASİYLE SİZDEN VE DIŞİŞLERİ BAKANINIZDAN ALDIĞIM HABER BENİ CİDDİ SURETTE ENDİŞEYE SEVKETMEKTEDİR. En dostane ve açık şekilde belirtmek isterim ki, GENİŞ ÇAPTA NETİCELER TEVLİT EDEBİLECEK BÖYLE BİR HAREKETİN TÜRKİYE TARAFINDAN TAKİP EDİLMESİNİ, HÜKÜMETİNİZİN BİZİMLE EVVELDEN TAM BİR İSTİŞAREDE BULUNMAK HUSUSUNDAKİ TAAHHÜDÜ İLE KABİLİ TELİF ADDETMİYORUM.Büyük elçi Hare görüşlerini öğrenmek üzere kararınızı birkaç saat tehir etmiş olduğunuzu bana bildirdi.
Yıllar boyunca Türkiye’yi en sağlam şekilde desteklediğini ispat etmiş olan tek taraflı bir kararla karşı karşıya bırakılmasının Hükümetinizin bakımından doğru olduğuna hakikaten inanıp inanmadığınızı sizden sorarım. BİNAENALEYH, BÖYLE BİR HAREKETE,TEVESSÜL ETMEDEN ÖNCE BİRLEŞİK AMERİKA DEVLETLERİ İLE TAM İSTİŞAREDE BULUNMAK MESULİYETİNİ KABUL ETMENİZİ HASSETEN RİCA ETMEK MECBURİYETİNDEYİM.
1960 tarihli garanti andlaşması ahkamı gereğince böyle bir müdahalenin caiz olduğu kanaatinde bulunduğunuz intibaındayım.
Bununla beraber Türkiye’nin MUTASAVVER MÜDAHALESİ’NİN GARANTİ ANDLAŞMASI TARAFINDAN SARAHATEN MENEDİLEN BİR HAL SURETİ OLAN TAKSİMİ GERÇEKLEŞTİRME GAYESİNE MATUF OLACAĞI YOLUNDAKİ ANLAYIŞIMIZA DİKKATİNİZİ ÇEKMEK ZORUNDAYIM.
Ayrıca söz konusu andlaşma teminatçı devletler arasında istişareyi gerektirmektedir. Birleşik Amerika, bu durumda, bilcümle istişare imkanlarının hiç bir şekilde tüketilmediği ve dolayısiyle, tek taraflı harekete geçme hakkının henüz kabili istimal olmadığı kanaatındadır.
Diğer taraftan Bay Başbakan, NATO vecibelerine de dikkat nazarınızı celbetmek mecburiyetindeyim. Kıbrıs’a vaki olacak Türk müdahelesinin, Türk Yunan kuvvetleri arasında askeri bir çatışmaya müncer olacağı hususunda zihninizde en ufak bir tereddüt olmamalıdır. Dışişleri Bakanı Rusk Laheyde yapılan son NATO Bakanlar Konseyi toplantısında Türkiye ile Yunanistan arasında bir harbin “kelimenin tam manasiyle düşünülemez” olarak telakki edilmesi gerektiğini beyan etmişti. NATO’ya iltihak esası icabı olarak, NATO memleketlerinin birbirleriyle harb etmeyecelerini kabul etmek demektir. Almanya ve Fransa, NATO’da müttefik olmakla yüzyıllık husumet ve düşmanlıklarını görmüşlerdir.Aynı şeyin Yunanistan ve Türkiye’den de beklenmesi gerekir. Ayrıca, Türkiye tarafından Kıbrıs’a yapılacak askeri bir müdahale Sovyetler Birliğinin meseleye doğrudan doğruya karışmasına yol açabilir. Nato müttefiklerinizin tam rıza ve muvafakatları olmadan Türkiye’nin girişeceği bir hareket neticesinde ortaya çıkacak BİR SOVYET MÜDAHALESİNE KARŞI TÜRKİYEYİ MÜDAFAA ETMEK MÜKELLEFİYETLERİ OLUP OLMADIĞINI MÜZAKERE ETMEK FIRSATINI BULMAMIŞ OLDUKLARINI TAKDİR BUYURACAĞINIZ KANAATİNDEYİM.
DİĞER TARAFTAN,BAY BAŞBAKAN, BİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYESİ OLARAK TÜRKİYE’NİN VECİBELERİ DOLAYISİYLE DE ENDİŞE DUYMAKTAYIM.BİRLEŞMİŞ MİLLETLER adada sulhü korumak için kuvvet temin etmiştir. Bu kuvvetlerin vazifesi zor olmuştur. Fakat, geçen son bir kaç hafta zarfında, adadaki şiddet hareketlerinin azaltılmasında tedrici bir şekilde muvaffak olmuşlardır. Birleşmiş milletler arabulucusu henüz işini bitirmemiştir. Hiç şüphem yok ki,BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYELERİNİN ÇOĞUNLUĞU BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GAYRETLERİNİ BALTALAYACAK OLAN VE BU ZOR MESELEYE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TARAFINDAN MAKUL VE BARIŞÇI BİR HAL TARZI BULUNMASINA YARDIM EDEBİLECEK HERHANGİ BİR ÜMİDİ YIKACAK OLAN TÜRKİYE’NİN TEK TARAFLI HAREKETİNE EN SERT BİR ŞEKİLDE TEPKİ GÖSTERECEKTİR.(Görüyorsunuz değil mi? Bay Johnson, bize çektiği nasihatı “ ORTA DOĞU” harbini açtırmak ve Birleşmiş Milletlerde saldırgan olarak dünya barışını bozan İSRAİL’i tutmakla nasıl unutuyor. Yani tükürdüğünü nasıl yalıyor.
Hani dostdu bizden! ..Ya şimdi OBAMA Aynı çizgide değil mi?)
-Devam edecek-