BÜYÜK ŞEHİR BİZE BÜYÜK GELDİ
Büyük şehir olalı kayda değer bir hizmet görmedik. Daha doğrusu bir hizmet görmedik ama su faturaları ile başlayıp, ederinden fazlasını ödeyeceğimiz ilan reklam vergileri ile devam eden ödemeler zinciri kurulmaya başlandı.
Büyük şehir olduğumuzu önce aidatlarımızı yükselterek fark ettirdiler bize. Sonra sadece 2 kişinin yaşadığı eve gelen ve neredeyse asgari ücretin yarısına tekamül eden su faturaları ile. Ve şimdi zabıta, esnaf ziyaretlerine çıktı. Tabi hal hatır sormaya değil tabelalarımızın boyunu ölçmeye. Tabelanın kendisinden daha fazla tutan vergilerimizi zaten ödüyorduk ama zam gelmiş.Valla şaşırdım desem yalan olur. Bu, büyük şehir olmanın bedelini önce esnaf öder demiştim daha önce, aynen de öyle oldu,olmaya da devam edecek.Bunlar daha başlangıç.
Devlete vergi ödemek zorumuza gitmiyor tabi. Ama hep söylediğim gibi hakkaniyet olmalı biraz. Tamam büyük şehir zammını uyguladın herşeye de bizim fiyat tarifelerine ne oldu. Fiyat tarifeleri 10 yılda bir, vergiler her yıl zam görüyorsa bunda hakkaniyet aranmaz. Aksine ben bunda art niyet ararım. Madem öyle, fiyat listelerini de büyük şehire ‘’yakışır’’ hale getirin de bir dengesi olsun işin değil mi?
Devlet de haklı bir yerde. Bir yerde açık varsa ne yapacak, maaşını kendi ödediği memurdan mı kesecek,kömürünü,erzağını verdiği,evini bile yaptırdığı köylüden mi,işsizlik maaşı verdiği SSK’lıdan mı alacak? Tabi ki esnaftan,üreticiden alacak. Daha çok çalışıp ödesinler ne olacak ki.Bu ülkede maaşı açlık sınırının altında olan emekli bile zenginden sayılıyor.Adam yıllarca çalışmış,didinmiş ölüm sınırına gelince emekli olmuş, maaşı var, sosyal güvencesi var diye zengin sayılıyor devlet nezdinde.Kaymakamlıktan istese kömür vermezler. Ama hayat boyu çalışmadan, devlet yardımıyla geçinip, en son maaşını bağlatıp, evini de yaptırdıktan sonra vefat etmiş insanlar tanıdım ben. Adalet bunun neresinde şimdi.
Alın teri dökerek para kazananın bu kadar ezilirken,yan gelip yatanla aynı şartlarda yaşaması insanın zoruna gitmiyor değil doğrusu. Büyük şehir de büyüklüğünü önce esnafa gösterdi. Bir de hizmet etmeye başlasa artık.Geçen hafta başyazarımız Ferudun Bey’in yazısında dediği gibi, şöyle rahatça yürüyeceğimiz, esnafın işgalinden kurtulmuş boş kaldırımlar, araçların sağına soluna park etmediği yollar, çöplüğe dönmemiş sokaklar görsekte işte şimdi olduk diyebilsek; ama bu ancak bir rüya olur işte.
Şu her üst geçitte,her günün anlam ve önemine değinen, Belediye Başkanı imzalı mesajların sevimli değil,antipatik durduğu konusunda da Nur Hanım’a katılıyorum. Fazla abartılı ve kurumdan çok kişi odaklı ve gereksiz.Artık hizmete başlayın da hizmetlerin ne olduğunu öğrenelim o pankartlardan.Biz vatandaş olarak ne isteseniz ‘’seve seve’’ yapıyoruz, sizden de hizmet bekliyoruz, buyurun başlayın bakalım.