ORDU BÜYÜKŞEHİR OLALI FATSA'NIN DURUMU
Ordu Büyükşehir olalı Fatsa’nın sorunları daha da arttı. Yollar delik deşik, doğalgaz çalışması yapıldı, her yer olduğu gibi kaldı. Dolunay tarafındaki tüm mahallelerde, Evkaf’da ve sitelerde bütün asfalt yollar parçalanmış vaziyette. Arabalar zor geçiyor, iki araba yan yana geçmekte zorlanıyor.
Kaldırımlara bakınca, durum içler acısı. Dolunay mahallesindeki bütün kaldırmlar, ya inşaatların işgali altında, ya da otların ve dikenlerin. Bir inşaat yapılıyor, başladığı andan itibaren, kaldırıma demirlerini yığıyor, çimentosunu, kumunu bırakıyor, artık geç geçebilirsen. Sonrasında inşaat bitse de, kırdığı, bozduğu kaldırımla da, kimse bir daha ilgilenmiyor. Aylar da geçse, zamanında büyük masraflarla yayalar için yapılmış o kaldırım, yıkık, dökük bir halde, terkedilmş bırakılıyor. Yayalar da, yolun içinden gitmek zorunda kalıyor. Kaldırımların inşaatların bozamamığı kısmı da, dediğim gibi, tamamen otlarla kaplanmış olduğundan yine kullanılmaz bir halde duruyor. Yani siz nerden yürüyeceğinizi bilemiyorsunuz.
Bir yandan da, insanlar gelen su faturalarıyla ne yapacağını bilmez halde. Eskiden 50-55 TL su faturası gelen evlere, şimdi 200-250 TL fatura geliyor. Bu neyin faturası denilince de, artık Büyükşehir olduk, bedeller, masraflar arttı deniliyor. Vatandaş kime başvuracağını, neye ve nereye itiraz edeceğini bilemiyor.
Büyükşehir olalı, haliyle ilçemize gelen gelirler de de büyük bir azalma olduğundan, belediyemiz cidden zor günler geçiriyor. Öncesinden gelen borçlarını ödeyemediği gibi, personelinin maaşını da ödeyemiyor. İşten çıkarmalar başladı. Gelir azalınca, hizmetlerini de yerine getiremiyor. Zaten hangi hizmeti, kimin yerine getireceği de karışmış bir durumda. Evinin önünde kanalizasyon arızası olan biri, Fatsa’yı değil, Ordu’yu aramak zorunda olduğundan, oradan buraya yetişilmesi de haliyle zor oluyor.
Belediyemiz ekonomik olarak böyle sıkıntılar yaşarken de, Büyükşehir Belediyesi büyük masraflar yaparak, Fatsa’da bir çalışma ofisi açıyor. Sadece haftada bir gün kullanılacak bir ofis için, ayda kaç bin TL kira ve benzeri masraflar yapılıyor. Sayın Büüykşehir Belediye Başkanı, bir gün buradaki faaliyetlerini, bizim Belediye binasında neden sürdüremiyor, ya da oraya harcanacak parayla, birkaç personelin maaşı neden ödenmiyor?
Belki çoğunuzun pek dikkatini çekmeyen, ya da artık kanıksadığınız bir durum da, şu afişler, posterler meselesi. Adım attığımız her yerde, her sokakta, her mahallede, anayolda, ara yolda, her özel günde, karşımıza sayın Büyükşehir belediye Başkanı’nın resimleri çıkıyor. Sürekli günün anlam ve önemine uygun olarak değişen pozlar ve resimler bunlar. Kiminde bayram kutlaması yapılıyor, kiminde okul açılışı kutlanıyor, kiminde seçim teşekkürü, kiminde mavi bayraklı plaj açılışı, bu liste uzayıp gidiyor. Bütün bir yıl boyunca, daha çok kutlanacak olay olacağa benziyor. Fatsa’nın her yerinde karşımıza çıkan, aynı foğraf ve aynı söylem. Fatsa adı yok, Ordu var. Merak ettiğim, bu afişlere yapılan masraflarla Belediyemizde çalışan ve maaşını alamayan kaç personelin maaşının verileceği, bu afişlere ne kadar masraf yapıldığı ve neden sayın Başkan’ın fotoğraflarının bütün sokaklarda karşımıza çıktığı. Keza, ülkenin belki başka hiçbir yerinde, bu denli yaygın bir başkan imgesi karşılarına çıkmıyordur insanların. Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş başka ülkelerinde de böyle bir uygulama ne gördüm ne de duydum.
Bilbordlara resim asılması, reklam uygulamasıdır. Reklam verecek firmaların ve ticari işletmelerin yaptığı düzenlemelerdir. Bir seçilmiş kişinin, bir devlet idaresinde çalışan yöneticinin konser afişi gibi sürekli kendi afişini bastırması pek görülmemiştir. Bir de bu afişlerini Ordu’da değil’de, ekonomik sıkıntılarla boğuşan, bir Fatsa Belediyesi sınırları içinde yapması ve sürekli bir seçim atmosferi ortamı yaşatması hayatın olağan akışına aykırıdır. Sanırım harcama yapacaksak, zaruri ihtiyaçlar için bu harcamaları kullanmalıyız. Bu tip reklam afişleri bir siyasinin orayı iyi yönettiğinin kanıtı değildir. Bir siyasi, yöneticisi olduğu çevrede, yaptığı işlerle ve güzel ve yaşanılır bir ortam yarattığı takdirde anılır ve hatırlanır. YÖNETİCİNİN AYNASI DA, AFİŞİ DE, YÖNETTİĞİ TOPLUMUN HUZURU VE MUTLULUĞUDUR.