Büyük Nutuk
Efendiler, o günlerde mecliste ve her tarafta Bu taarruz lehine müthiş bir propaganda yapılıyordu.”Düşman Gedizde tek başınadır. Biz onu orada yok ederiz. Çok iyi bir durum ortaya çıkar. Zaten Yunan ordusu kaçmaya hazırdır.” Sözleriyle, Gediz taarruzunun gerekli olduğu. Neredeyse genel bir kanaat hali haline getirilmek isteniyordu. Sonunda, Batı cephesi Komutanı, 61. Ve 11. Tümenler ve Kuvve-i Şeyyareler’le 24 Ekim 1920 ‘de Gediz’deki düşmana taarruzda bulundu.Efendiler, dalgalı, disiplinsiz. Emir ve komutasız bazı hareketler sonucu, bildiğiniz üzere, Gediz’de yenilgiye uğradık.
Yunan ordusu bu harekete karşılık, 25 Ekim 1920 günü Bursa Cephesinden taarruza geçti. Yenişehir’i ve İnegöl’ü işgal etti.Uşak’tan, Dumlupınar sırtlarına kadar çekildi.
Böylece efendiler, cephenin her tarafında yeniden genel bir yenilgiye uğradık. Batı cephesi Komutanı’nın taarruza geçmesinden dört gün sonra Bakanlar Kurulu’nda şu telgraf okundu:
Genel Kurmay Başkanlığı’na,
Çandarhisar 27/28.10.1920
1-Birliklerin savaş kayıplarımızı hızla telafi etmek zorundayız.Gediz savaşı, üç yüz erden kurulu birliğin, Bir taburun savaş görevini yapmasına. Yeterli olmadığını gösterdiğinden. Tabur mevcutlarını dörder yüzere çıkarmamız gerekmektedir. Bu savaşlar dolayısıyla. Bütün depo birlikleri bile. Cepheye sürüldüğünden yetişmiş. Silahlı ve techizatlı bin ikmal erinin. Özellikle Ankara’daki birliklerden. Bu mümkün değilse en yakın bir yerden acele olarak gönderilmesini.
2-Askeri manevra ve savaşlar. Giydirilebilen erlerin bile elbiselerini. Ayakkabılarını parçalamış. Dünden beri kar yağan dağlarda asker çıplak ve yalınayak kalmıştır. “Cephe Komutanlığı Vekilliği” emrinde hiçbir şey olmadığından. Özellikle kaput, ayakkabı, pamuklu elbise. Yelek,kuşak; kısacası, hava şartlarından korunmak için. Ne verilmesi gerekiyorsa. On beş bin hesabıyla acele olarak gönderilmesini arz ve rica ederim.
3- Milli Savunma Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığı’na ve bilgi edinilmesi için Cephe Komutanlığı Vekilliğine yazılmıştır.
( Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat)
Efendiler, Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın,daha Gediz savaşının yapılmakta olduğu bir sırada. Okuduğumuz bu telgrafında yazılmış olanlarla. Bunlarda sezilen anlam ve zihniyetin. Dikkate değer görülmesi tabiidir,sanırım Askerin durumu. Kuvvetimizin miktarı. Hazırlığımızın derecesi Bütün memlekette her bakımdan. Muhtaç olduğumuz kaynakların. Kudret ve kabiliyeti.Elbette bu telgraf tarihinden üç gün önce. Batı Cephesi Komutanlığınca biliniyordu. Her şey tamam olup da; Bunlar Gediz Muharebesi’nin yapıldığı üç beş günde mi mahvolmuştu? Bilinmekte olan bütün gerçeklere rağmen. Batı Cephesi, Genelkurmay Başkanlığı tarafından mı taarruza zorlanmıştı?
Söz konusu telgraf, Bakanlar Kurulunda okunduktan sonra altına şu not yazılmıştı: Bakanlar Kurulunca okundu. İleri sürülen sebepler ve ve olaylar. Akla yatkın bulunmadı. Gerekli yardımın yapılacağı tabiidir. 3. Alay’dan beklenen kuvvet gönderilecektir. (İsmet)
ÇERKEZ ETHEM VE KARDEŞLERİNİN ÇIKARDIĞI DEDİKODULAR
Efendiler, bu başarısızlığın sonunda bir takım dedikoduların. ortaya çıkması beklenmelidir. Gediz Muharebesi’nden sonra da Genel durum kötü görününce. Her tarafta dedikodular. Haklı ve haksız tenkitler başladı.
-Devam edecek-