Büyük Nutuk
“ORDUDAN FAYDA YOKTUR” SÖZLERİ VE BATI CEPHESİ KOMUTANI’NIN
TAARRUZ TEKLİFİ
Batı Cephesinde, orduda ve halk arasında bu yaygın görüş. Etrafında yapılan propaganda o kadar güçlü. Etkili bir durma gelmişti ki, ordudan fayda yoktur dağılsın! Hepimiz Kuva-yi Milliye olalım… sözleri her tarafta duyulmaya başladı.
Batı cephesi birlikleri arasında. Kuva-yi Milliye gibi. Bir bölge ve bir cepheye sahip bulunan Ethem Bey müfrezesinin adamları. Adeta ayrıcalıklı, ordu erlerinden daha üstün. İmtiyazlı ve gıpta edilecek durumda görülmeye başlandı. Ethem Bey ve kardeşleri de. Herkes üzerinde bir çeşit otorite. Üstünlük kurmaya başladılar.
İşte bu sıralarda idi ki, Batı cephesi Komutanı, Genel Kurmay Başkanlığı’na Ethem ve Tevfik kardeşlerin etkisiyle olduğu sanılan Bir teklifte bulundu: “Yunan ordusunun Gediz yakınlarında bulunan müstakil bir tümenine taarruz etmek!..”
Batı cephesi Komutanı, düşman kuvvetlerinin uzun bir cephe üzerinde dağılmış olarak bulunduğunu. Gediz yakınındaki kuvvetinin zayıf ve tek başına. Bırakıldığını ileri sürerken. Düşman moralinin bozuk olduğunu da kabul ediyordu.
O tarihlerde,Yunan ordusu üç tümenle Bursa bölgesinde; Bir tümenle Aydın dolaylarında; Bir tümenle Uşak’ta. Bir tümenle de Gediz’de bulunuyordu.
Düzenli Orduya Geçme Kararı
GEDİZ TAARRUZU
Batı Cephesi Komutanı, iki piyade tümenini. Ethem Bey’in Kuva-yı Şeyyaresi’ni Gediz’deki Yunan tümeni üzerine. Herekete geçirebilecekti. Bu hareketten iyi bir sonuç almayı umuyordu.
Genelkurmay Başkanlığı, Batı cephesi Komutanlığı’nın bu teklifini kabul etmedi.Çünkü düşman ordusu genel durumu itibariyle. Bizim ordumuzdan daha kuvvetli idi. Biz daha ordumuzu tam olarak kurmuş Düzene sokabilmiş değildik. Cephanemiz miktarı bakımından da ağırdan almamız gerekiyordu. Bütün cephe kuvvetlerimize müracaat ederek. Az çok üstün bir kuvvet toplayarak. Gediz’de düşmana karşı. Bir başarı kazanmak belki mümkün olabilirdi. Fakat kuvvetlerimiz ve hazırlığımız. Böyle bir başarıya götürmeye elverişli değildi.
O halde, bütün işe yarayan kuvvetlerimizi. Sınırlı ve geçici bir başarı elde etmek için. Kullanmış ve yıpratmış olacaktık. Bu takdirde, düşman bütün kuvvetleri ile. Bir karşı taarruza geçerse. Her tarafta yenilgi kaçınılmaz olurdu. Bu nedenle cephenin ve hükümetin şimdilik. Ordu teşkilatını genişletmek. Mevcudunu artırarak cepheyi kuvvetlendirmeye . çalışması gerekiyordu. Memleketin ölüm kalım meselesi demek olan. Batı cephesinde özel ve sınırlı düşüncelere kapılmak doğru bulunmuyordu.
Genelkurmay Başkanı bu Gediz taarruzunun yapılmasında ısrar etti. Batı Cephesi Komutanlığı ile. Haberleşme yoluyla anlaşamadı. Bizzat Ankara’dan Eskişehir’deki Batı cephesi Karargahına gitti. Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa ile. Batı cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın bu görüşmeleri sonunda. Ali Fuat Paşa durumu yerinde. Bir daha inceledikten sonra. Karar vermek üzere. Hareketi ertelemiştir. Fakat, birkaç gün sonra, Cephe Komutanlığınca gönderilen. Rapordan taarruza karar verildiği anlaşılmıştır.