CHP KURULTAYI
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmıştır. Sonuç başarılı değildir. Aday tespiti konusunda daha önce bu sütunlarda görüşümü dile getirmiştim. (Adayı dört dörtlük bulmuyorum. Parti disiplini gereği oyumu vereceğim. Tespiti ile ilgili bir sıkıntım varsa onu da basında uluorta tartışıp rakiplere avantaj vermek yerine bire bir ilişkilerde yetkililere iletirim demiştim.) Bu yazıyı yazdığım yerdeyim. Muhalif kanadın haklı tarafları olabilir. Bu eleştirilerini basın önünde yapmak yerine parti meclisi toplantısında dile getirmelerinin daha şık olacağını düşünüyorum. Parti meclisinde üye olmayan muhalifler de Sayın Genel Başkanla makamında konuşabilirlerdi. Sayın Genel Başkan yapılacak bu bire bir görüşmelerden sonra kendisinin aday belirlemede hata yaptığını bu yüzden başarısız olunduğunu kabul edecek olsa Genel Başkanlıktan istifa edecek kadar da demokrat ve hoşgörülü bir kişidir. Çünkü Sayın Sarıgül’ün Genel Başkan olmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmayı istediği söylendiğinde: ‘Ben şu anda İstanbul Büyük Şehir Belediyesini kazanmak istiyorum. CHP Genel Başkanlığımdan daha önemli. Yeter ki İstanbul Büyük Şehir CHP nin olsun!’ demiştir. Hiçbir zaman biat kültüründen yana değilim. Zaten biat kültüründen yana olanın CHP de yeri de yoktur. Ama her şeyin de bir ölçüsünün olduğunu kabul etmek gerekir.
Bütün bu gelişmelerden sonra henüz aday sayısı netleşmemiştir. Ancak kanımca kim aday olursa olsun, kim kiminle anlaşırsa anlaşsın sonucun değişeceğini de düşünmüyorum. Bütün arzum her şeyin partiye gönül verenlerin gönüllerini hoşnut kılacak şekilde olmasından yanadır.
ADİL ABİ İÇİN
Aslında bu konudaki duygularımı geçen hafta belirtmek isterdim. Mahrumiyetin etkisi ile gecikmeli de olsa siyasette örnek aldığım, adam gibi adamı anmak durumundayım. Kendisi ile 2000 li yıllarda tanışmıştım. İlk günden itibaren pozitif elektrik aldım. 12-13 yaşında yeğenimin hiç tanımadığı halde bir Fatsa ve Çevre İlçeler Kalkınma Kurultayı sırasında ‘Şu iri adam kim? O adam vücudu gibi BÜYÜK ADAM.’ Dediğini hiç unutmuyorum. Benim Adil Ağabeyimin büyük adam olduğunu küçük çocuklar bile hemen anlayabiliyordu. Bu aslanlar gibi duruşu nedeniyle CHP’nin değişmez kurultay delegesi olduğunu, hatta eski Genel Başkan Sayın Baykal’dan daha fazla delege olduğunun muhabbetini yapardık. Aramızdan biraz erken ayrıldı. Ama ben O’nu hiçbir zaman unutmayacağım. Birlikte çalıştığı, hatta çok az ilişkisi olan, bir kez bile tanıyanların unutabileceklerini de sanmıyorum. Rahat uyu büyük adam. Mekânın cennet olsun! Başta çok saygı duyduğum değerli ailen olmak üzere hepimizin başı sağ olsun.