Görüntülenen Sayı: 2248
2803 | Yayım Tarihi: 15 Ağustos 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Büyük Nutuk

Büyük Nutuk


Facebook'ta Paylaş

 (Devamı Haftaya)
ekirdağ   bölgesinde      çok   dağınık. Bir   durumda   bulunan   55.Tümen   Toplanmaya   zaman   bulamadan, Yunan  tümeni,  Edirne’ye   doğru   yürümek   isteyen   Yunan   kuvvetleri, o   bölgedeki    60.   tümene   komuta  eden    Cemil  Bey’in   (İçişleri   Bakanı   Cemil  Bey’dir) 25   Haziran’da   kuvvetleriyle   Edirne’ye   gelmiş   bulunan. Edirne – Karaağaç  istasyonu   arasında   ciddi   savaşlar   vermiş   olan. Şükrü   Naili   Bey’in (Şükrü   Naili   Paşa)  dikkat   ve    direnmeleri     sayesinde   durduruldu. İlerlemeler   önlendi.   
TRAKYA’DAKİ    KOLORDUMUZUN   ASKERLİĞİN   GEREKLERİNİ   VE   VATANSEVERLİK  NAMUSUNU   YERİNE   GETİRMEMESİNİN   TEK   SORUMLUSU   CAFER   TAYYAR   PAŞA’DIR.
    Edirne’ye   doğru   serbestçe  ilerlemekte  olan   düşman   trenine   karşı. Bütün   1. Kolordu kuvvetlerini   toplayıp   tedbir   alacak   olan   Kolordu   Komutanı   Muhitttin   Bey’in   ne   yaptığını   bilmiyorum. Yalnız   elde   ettiğim  bilgilere   göre. Cafer   Tayyar   Bey, kendi   kuvvetleriyle   temas   kuramadan. Havza   yakınlarında     atla   dolaşırken   düşman   tarafından   esir   edilmiştir. Böylece   sonra   sevk   ve    idaresi   bozulan  1.Kolordumuz  tamamıyla   dağıldı. Birliklerinin   bir   kısmı   esir   oldu. Bir   kısmı   da   Bulgaristan’a   sığındı.Sonuç    olarak,  Trakya’nın   tamamı   Yunanlıların   eline   geçti. Ne   yazık   ki, 1. Kolordu   Komutanınca  milletin   istediği   ileri   görüşlülüğün. Uyanıklık   ve   fedakarlığın   gösterildiğine   şahit   olamadık.

    Efendiler,   Trakya’nın   özel  ve   güç   şartlar   içinde. Bulunduğuna   şüphe   yoktu. Fakat  bu   özellik   ve   güçlük. Hiçbir   zaman   Trakya’daki   kolordunun     askerliğin   gereklerini. Yerine   getirmesine   ve   vatanperverlik    namusunu. Göstermesine   engel   olamazdı. Eğer   bu   yapılamamış   ise. Millet   ve  tarih karşısında   bunun   tek   sorumlusu   Cafer   tayyar  Paşa’dır. Tarihte   bütün   bir   vatanı   çok   üstün    düşman   kuvvetleri    karşısında   son   bir   avuç   toprağına   kadar  karış   karış   kahramanca   ve   namusuyla     savunmuş   yine   varlığını   koruyabilmiş   ordular   görülmüştür.  Türk   ordusu   bu   cevherde   bir   ordudur. Yeter   ki   ona   komuta    edenler. Komuta   edebilme   vasıflarına   sahip   olabilsinler!

    Efendiler, komutanla, askerliğin   görev   ve   gereklerini    Düşünür    ve   uygularken. Düşüncelerini   siyasi   görüşlerin    etkisi   altında    bulundurmaktan    kaçınmalıdırlar. Siyasetin   gereklerini   düşünen    başka   görevliler   bulunduğunu   unutmamalıdırlar. Komutanların,   emirleri   altına  verilen  millet   evladını. Memleket   vasıtalarını,düşmana   ve   ölüme   doğru   sürerken. Düşündükleri   tek   nokta. Milletin   kendilerinden     beklediği   vatan   görevini   ateşle. Süngüyle   ve  ölümle   yerine   getirerek   sonuç   almaktır. Askeri   görev, ancak   bu   anlayış   ve   inançla   yerine   getirilebilir. Lafla, politika  ile, düşmanın   aldatıcı   vaadlerine   kulak   vermekle. Askerlik  görevi   yapılamaz. Omuzlarında    ve   özellikle   kafalarında. Askerlik   sorumluluğunu   yüklenecek   kadar   Kuvvet  bulunamayanların    kötü   sonuçlarla   karşılaşmaları   kaçınılmazdır.
    Efendiler, bir   komutanın   esir   düşmesi   de     mazur   görülebilir. O   zaman   ki, askerliğin   görev   ve   gereklerini. Yerine   getirip uygulamakta. Elindeki   kuvveti  sonuna   kadar. Son   süngü   ve  son  nefese   kadar   kullandıktan   sonra. Kanını   akıtmak   fırsatını    bulamaksızın   düşman   eline   düşerse..  Efendiler, bütün   ordusu,  üstün   düşman   kuvvetleri    karşısında   yenilipte   kendiliğinden    geri   çekilirken. Kılıcını   çekip   tek   başına  atını   Düşman  başkomutanının   çadırına   doğru   sürerek. Ölüm   arayan  Türk   komutanları   görülmüştür.

    Bir   Türk   komutanını, ordusunu   kullanmaksızın. Herhangi   bir   kötü    tesadüf   ve   kötü   şans   eseri   bile   olsa.  Düşmana    esir   düşmesini   biz   mazur  görsek   de   Tarih, bunu   asla   affetmez   ve   affetmemelidir. Türk  inkılap   tarihinin  gelecek   nesillere    hitap   ve   uyarısı   işte   budur.

            (Devamı Haftaya)

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.