Novus Ordo Seclorum - 55

Facebook'ta Paylaş

Yeni Dünya Düzeni
Kuvva-ı Milliye Hareketi
Dile kolay, tam 17 yıldır küreselleşmeyi ve siyonizimi araştırıyor, iki yıldır da bu konular hakkında yazı dizisi yazıyorum. Fakat şimdiye kadar hep sorunları tespit ettim, hiç çözümlere dair bir yazı yazamadım. Artık yazabilirim çünkü bir umudum var. :)
    17 Yıl önce, Fransız Yazar Roger Garaudy'nin yazdığı, İsrail Mitler ve Terör adlı kitap ile başladığım serüven, bugünlere kadar geldi. Amacım hep tebliğ etmekti. Bu tebliğ şeklim, sadece bire bir sohbetlerde ve gazetemde ki köşemde vuku buluyordu. Ne yazık ki, bu bana yetmiyordu. Bir kaç gün önce muhabbet ettiğimiz dostlarımla, bir fitili ateşledik. Öyle bir sinerji yakaladık ki, herkesin gözlerinde o inanç görünebiliyordu. Çünkü kuracağımız oluşum, partiler üstüydü, din, dil, ırk değil, insanı insan olduğu için kucaklıyordu, Arakan'da Azerbeycan'da, Gazze'de ölen masumlar ile Ukrayna'da uranyum için ölen masumlar arasında, bizim için hiç bir fark yoktu. Çünkü onları hepsinin ortak iki özelliği vardı; 1- Masumlardı! 2-İnsanlardı! Bir yerler yangın yeriyken, biz nasıl mışıl mışıl uyuyabilirdik ki? Paranın efendileri, dünya haritasını her yüzyılın, ilk 15 yılında değiştirirken, bizler susacak mıydık? Hayır susmayacaktık elbette. Biz susarsak, çocuklarımız onların kölesi olur fikri bile, elimizi taşımızın altına koymamıza yetti. Sadece bir kaç vatan sevdalısı ile başlayan Kuvva-ı Milliye Hareketi, nasıl destansı Kurtuluş Savaşı'na dönüştüyse, biz de bunu başarabilirdik. Sakın siz mi kurtaracaksınız bu dünyayı demeyin? Bildiğiniz bir hikayeyi sizinle paylaşayım. 'Adam, bütün bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı eline gazetesini alıp okumaya başladı ve "Bütün gün miskinlik yapacağım,beni bundan kimse alıkoyamaz" diye düşündü. Tam o sırada oğlu koşarak geldi, sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Adam, daha geçen haftadan oğluna sinema konusunda söz vermiş olduğunu anımsadı ancak hiç dışarı çıkacak hali yoktu. Bir bahane uydurması gerekiyordu.
    Gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritasını eline alıpyırtarak küçük parçalara böldü ve;"Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim." dedi sonrada keyifle gazetesini eline alıp " Kurtuldum. En iyi coğrafya hocası bile bu haritayı
akşama kadar düzeltemez" diye düşündü. On dakika sonra çocuk koşarak babasının yanına geldi.
    "Babacığım, haritayı düzelttim. Artık sinemaya gidebiliriz değil mi?"
    Adam kulaklarına inanamadı. Yerinden fırlayarak oğlunun odasına koştu. Gördüğü gerçek olamazdı, buna inanmak çok zordu...
    "Bunu nasıl başardın?!" diye sorunca, çocuk gayet sakin bir şekilde yanıt verdi.
  "Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı...
İNSANI DÜZELTTİĞİM ZAMAN, DÜNYA DA
KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ.
    Evet bizim de amacımız ilk önce kendimizin, sonra da çevremizdekilerin algısını düzeltmek olacak. Bunu bazen seminerlerle, bazen kitap okuma yarışmalarıyla, bazen kısa filmlerle, bazen ise tiyatro oyunlarıyla yapacağız. Farklı coğrafyalarda, birileri ceblerini doldursun diye, ölen masum insanlardan, mahallemize kadar giren jamaika, bonzai uyuşturucularına, çocuğa taciz, kadına şiddete kadar bir çok konuda, halkımızı bilinçlendirmek olacak gayemiz. Bizleri, Kuvva-ı Milliye Hareketi facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz. Yeter uyutulduğun, artık uyanma vakti Türkiye!