Cumhur Başkanını Seçiyor
Bu kadar sönük bir seçim kampanyası ben hatırlamıyorum.İşin içinde siyasi partiler ve örgütleri de olmayınca tablo malum.Yurt dışında kullanılan oy oranını sadece zorluklarla ifade etmek bence çok doğru değil.İnsanlar ilgisiz.Başbakanın bir üst gözüken koltuğa çıkmaya çalışmasını ve diğer iki adayın parasız pulsuz,reklamsız seçim kampanyası belli ki kimsenin umurunda değil.
Yıllardır meclisin seçtiği cumhurbaşkanını basit bir anayasa değişikliği ile halka seçtirmek ve bu anlamda da yetkilerinin arttığını iddia etmek çok "yasal"durmuyor esasında.Sürücüyü belirleyen değişiyor ama araç aynı araç değil mi ? Bu makamın tarafsızlığını,temsil kabiliyetini,birleştirici rolünü unuttuk.Aday olanlara uygun hale getirmeye çalışıyoruz sadece.Tam da bize uygun bir yapı.Saçma,temelsiz,plansız ve kısa ömürlü olacağı doğduğu gün belli olan.
Seçimi ve sonrası kadar adayları da enteresan.Mesela İhsanoğlu niye aday oldu bilmem ama kesinlikle pişman olmuştur.Baksanıza,ayarsızın birisi çıkıp "profesörlüğü sahte ve çalıntı"bile dedi onun için.Bunu derken kendi yetersizliğine ve zeminde oluşuna bakmadan hem de.İhsanoğlu'nun ne istiklal marşını bilmediği kaldı,ne Türk olup olmadığı ve ne de kendisini aday gösterenlerin bile adını dahi telaffuz edememesi.Seçimi kazanır mı bilmem ama,daha şimdiden kampanya döneminin mağdurluğunu kazandığı kesin.
Sn Abdullah Gül oldukça başarılı bir cumhurbaşkanlığı yapmıştı bana göre.İçinden çıktığı partiye açıkça taraf tutmamış,toplumsal olaylarda da tepkisini çoğunlukla vatandaşın tarafında göstermiştir.Şimdi kendisinin yerine seçilecek kişinin de en az onun kadar tarafsız olmasını,mümkünse yabancı dil bilmesini,nezaketini üslubuna yansıtmasını,birleştirici ve bütünleştirici olmasını,devleti ve milleti doğru ve yeterlilik içinde temsil etmesini beklemek en doğal hakkı vatandaşın.Anayasanın ve teamüllerin aradığı cumhurbaşkanı adayında da bu vasıflar olmalı.Bize köprü ve yol yapacak,terlenecek bir makam değil orası yasal ölçüleriyle baktığınızda.
Yaratılmaya çalışılan "Başkanlık"vizyonu sadece söylem ile ve ben yaptım oldu ile gidilecek bir yer asla değildir.Biz parlamenter sistem ile yönetiliyoruz ve buradaki en önemli makam da hala Başbakanlık.Hükümeti kuran,yetki ve sorumluluğu olan makam burası.Vatana ihanet dışında hiçbir sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanından bu anlamda bir yetki kullanmasını beklemek,sadece Sn Erdoğan'ın vizyonunda var ve muhtemelen de kendisi ile yok olup gidecek. Bütçesini bile başbakanlığın belirlediği bir makam çankaya.Parayı veren düdüğü çalmayacak mı nasıl olacak ?
Son söz;bitse artık şu seçimler de,normal gündemimize geri dönsek diyorum . İşsizliği,fakirliği,sıfır komşuluğu,rekor kıran dövizi,olmayan fındığı,sürekli yenilen muhalefeti,Işid,Suriye ve Irak'ı,yargıtayda unutulan ergenekonu,yeniden yargılanacak balyozu,Reza'yı ve Hülya Avşar'ın nasıl olupta 10 kilo birden verebildiğini konuşalım artık,hem de henüz Bülent Arınç buna müdahale etmemişken.