MGAZİN SAYFASINDAKİ KARILAR
Geçen gün Başbakan Yardımcısı BÜLENT ARINÇ veciz bir laf etti. “ Kocasını bırakıp tatile çıkanlar ( Kadınlar ) gördükleri direğe dayanamayıp çıkarlar. “ dedi. Önce şaşırdım… Bugünlerde direğe PKK’lılar çıkıyor. Bu karılar da neyin nesi dedim.
Sonra bu veciz lafı neden söylediğini öğrendim. Fenerbahçeli Caner’in karısı için söylemiş. Karı sosyal medyada twit atıyor ve şöyle diyor. “ Direk bulduğumda affetmem, çıkarım” diyor. Çıksın… Keyfi bilir, benim için bir sakıncası yok. Ama karı bu direk ve direğe çıkma işini biraz abartmış. Bir iki ay önce bu karının gazetede bir haberi çıkmıştı. Karı İngiltere’ye tatile gitti, yanında direğini de götürmüş. Orada direğiyle el ele çekilmiş fotoğrafı medyada göründü. Evli barklı kadın, ne ayıp biliyor ne de günah… Karı da karı olsa, maymun suratlı, zayıflıktan çiroza dönmüş; ama zengin olduğu için direklere güzel görünüyor.
Bu Bülent Arınç yine aynı günlerde kadınların toplumda kahkaha atmasının uygun olmadığı üzerine yine veciz bir laf etti. ( Kendisini hiç sevmem; ama ) medyada kıyamet koptu. Ama onun anlatmak istediği bizim annemiz, teyzemiz, halamız vs. değil lüks restoranlarda, barlarda iki duble içtikten sonra kahkaha atan kadınlar. Onlar kahkaha atmazlar, onlar dikkati çekmek için kahkaha değil resmen çığlık atarlar. Onlar için ayıp, günah mefhumu yoktur. Benim sevmediğim Bülent bey bunları kastediyor.
KARILARIN GİYİMİ
Bu karıların giyimleri de farklıdır. O kadar çok paraları var ki, ne giyeceklerini şaşırmışlar. Toplumun kendilerine bakışı hiç önemli değildir. Mesela o futbolcu Caner Erkin’in karısının gece kulübüne girerken fotoğrafı var. Üstte bir sutyen, altta bir kot pantolon yalnız, karı kot pantolonun sağ paçasını kasık hizasından kesmiş. Yani bir bacağı pantolonlu bir bacağı çıplak, ayağına ise kışlık uzun tüylü bot giymiş. Tayyip Erdoğan UCUBE dedi ya! Tam karının ucubesi olmuş.
Bir de zenginlikten şaşırmış Sürayya Yalçın var. O da plaja güneşlenmeye gelmiş. Üzerinde büyük palto, içinde bikini, ayağında lastik çizme. Yuh! Bir de tırnaklarının üzerine elmas kaplama yaptırmış. Karı zenginlik şaşkını, koca bulamıyor. Asansör olmuş, Bodrum, Çeşme, Alaçatı arasında o asansöre binip inmeyen kalmamış. Bir de EDA TAŞPINAR kraliçemiz var. Onun giyimi hakkında yazamıyorum çünkü giyinik fotoğrafı henüz çıkmadı!!!
KARILARIN TOPLUMDAKİ STATÜSÜ
Fakir ya da orta halli bir aileden gelen karı biraz cıvıl cıvıl olsa ona aşüfte derler. Biraz açık giyinirse yollu derler. Bir adamla altlı üstlü yakalanırsa bu önemli bir çıkıştır ve O….pu statüsüne geçer.
Eğer kadın zenginse açık gezmeyi bir tarafa bırakalım, arabadan inerken, otururken giydiği don muhakkak görülür, öyle ayarlanmıştır. Bu pozisyon ayıp değil frikik olarak tanımlanır. Memeler ortaya dökülürse buna derin dekolte denir. Karının giyinikken orasını burasını ortaya dökmesi o cemiyette CESUR GİYİM olarak tanımlanır. Zengin kadın bir adamla altlı üstlü yakalanırsa bu o…puluk olarak tanımlanmaz SKANDAL olarak tanımlanır. Ve o karı, toplumda skandalları ile statü kazanır!
BU KARILARIN BİR BÖLÜMÜ
Bu anlatmak istediğim karıları toplu olarak beş yıldızlı otellerin havuz başında görebiliriz. Bunlar kuşluk vaktinden sonra otelin havuz başında veya lüks plajlarda toplanırlar. Bu karıların yüzde doksanı defoludur. Kiminin poposu, kiminin göğüsleri, kiminin etleri dökülmüştür. Bacaklardan selüloit fışkırır. Defoları gizlemek için kimi göğsüne, kimi bacaklarına PAREO diye bir örtü sararlar ve defolarını kamufle ederler.
İçlerinde %10 genç ve güzeldir. Onlar havuz başında devamlı hareket halindedir. Defolular ise şezlonglarda dere kenarındaki gödenler gibi yayılırlar.
Bu göden diye tarif ettiğim tipler akşamüstü havuzdan çıkar, odasında duşunu alır, üstlerini giyerken göğüslerini dik göstermek için sıkı sutyen takar, dar pantolon giyerek düşük popolarını toplar. Sonra otelin havuz başına akşam yemeği için inerler. Yemekte etrafının dikkatini çekmek için yüksek sesle kahkaha atarlar.
BEŞ YILDIZLI OTELLERİN
HAVUZBAŞI
Geçmişte bir arkadaşımla Marmaris’te beş yıldızlı bir otelde kalıyoruz. Arkadaşımla havuz başına indik, şezlonglara uzandık. Havuz kadınlarla dolu. Kadınların güzeli, az defoluları çok. Ben elimi gözlerimi güneşten sakınır gibi alnıma koydum, güzeller geçerken bakıyorum. Defolular geçerken mağaranın kepengini kapatır gibi gözlerimi perdeliyorum.
Arkadaşım beni gözlüyormuş. “ Ne yapıyorsun lan?” dedi. “ Oğlum, bu namahrem kadınlara bakmak günah, günah sahibi oluyoruz. Bari güzellerine bakalım da baktığımıza değsin. Bu defolu karılara bakıp haybeye günaha girmeyelim.” dedim. Arkadaşım beni haklı buldu. O da gözünü eli ile perdeledi ve haybeye günah sahibi olmaktan kurtulduk!
Ben bu yazımda kadınlardan bahsetmiyorum, karılardan bahsediyorum. Bütün hanımları yazdıklarımdan TENZİH ederim.