YERİN ALTINA MI İNSEK SAYIN BAŞKANLAR
Ben,oturup akşama kadar iphone telefonuyla facebook’ta gündem kovalayan biri değilim,ayrıca, büyük eksikliktir muhakkak, ama bir iphone almaya gerek de görmedim.Çünkü sadece haberleşiyorum ve sadece gerçek hayatta sosyalleşmekten yanayım.
Geçen günlerde dolmuşta yaşlı bir amcanın,toplu taşıma kullanmasına rağmen trafikten dert yandığına şahit oldum.O kadar haklıydı ki,haklı olan herkes gibi ‘’agresif’’ ilan edildi dolmuşta.Eee!! sen deliyi adam edemezsen, o, seni deli eder demişler.Tevekkeli, boşuna sokaktaki deli ilan edilmiş insanlar için boşuna demezler;sen onun deli olduğuna bakma,ne uyanıktır aslında diye.Kuvvetle muhtemel, onlarda birilerini adam etmeye çok çalıştı demekki zamanında JŞunu bir kez daha anladım ki,bu dünyada kimsenin bir misyon sahibi olmasına tahammül yok.Velhasıl,doğup büyüyeceksin,çoluk çocuğa karışıp,etliye sütlüye karışmadan göçüp gideceksin,misyonumuz bu.
Ama susamayan deli adayları da var işte,yapacak birşey yok,kökünü kurutamıyoruz.Sadete gelecek olursak,birçok insanın dert yandığı,şu memleketi yaşanabilir hale getirme meselesi,Belediye’nin borçları kadar çenemizi yorsa keşke.Defalarca yazıldı ama kimsenin kılı kıpırdamıyor.Demekki bu hayatta bu kadar rahat olmak lazım.Sokakta yürüyemiyoruz diyoruz.Hele ki bu aylarda dışarıdan da misafirler geldi, sokaklar iyice kalabalık.Artık şu memlekette birisi otopark sorunu olduğunu anlar mı acaba? Bir katlı otopark yapılsa, hadi yer bulamadın yer altına yap.Samsun’da Saathane Meydanı’nı herkes bilir.Üstünde oturup çay içeceğiniz,dinleneceğiniz bir meydan vardır,alt katta kocaman bir otopark.Bizim memlekette arabalar yolda gitse neyse,kaldırımlarda park halindeler.Yaz geldi ya,manav tezgahları artık kaldırımları tamamen işgal etti.Yollar zaten içler acısı.Asfaltlama o kadar kötü yapıldı ki,yağmur sularının aşındırmasından köstebek yuvasına dönmüş durumda.
Dükkanımıza diğer illerden gelen misafirler sık uğruyor bu aralar ve burayı nasıl bulduklarını sorduğumuzda aldığımız cevaplar aynen bu yazdıklarım.Sadece ekledikleri birşey daha var;köşe başlarındaki kahvehanelerin sokağa fazla yayılmış olmasından da yollarda yürünemediği.Yurt dışından gelenlerin anlattıklarını yazamıyorum bile,çok abarttın diyecekler.
Şu hiç kullanılmadığından çok yakınılan üst geçitleri alt geçit yapsak mesela.İstanbul’da var öyle alt geçitler,hatta seyyar satıcılar bu alt geçitlerin bir kenarında,keşmekeşe çevirmeden tabi, t_shirt’ünü,ayakkabısını,takısını vs satıyor.Şimdi diyeceksiniz ki,yer üstünde yapılmayan hizmeti, yer altına mı indirip yapacaklar?Malum, maliyet yüksek,Belediye de borçlu,hepsi bir yana bu durumdan rahatsız olan da yok,benimki delice bir fikir işte.Yer altına inelim.
ARA KİTAP CAFE: Fatsa’da bir süre önce yeni bir işyeri açıldı ve aramıza yeni bir esnaf daha katıldı,hayırlı uğurlu olsun.Daha açılış yapmadan duyuldu ve çok beğenildi.Artık kitap okunmadığından şikayet edenlere yeni bir adres olmuş oldu.Kız Meslek Lisesi öğretmenlerinden Serap Hanım’ın yine öğretmen olan eşi Mehmet Bey’in açtığı cafe’de hem hediyelik eşyalar satın alabiliyorsunuz,hemde kitap ve inanın Fatsa’nın en güzel tostunu da bu cafe’de yiyebilirsiniz.Çayları da güzel,hizmeti de.Farklı konsepti ve dekoru insana Güney’de bir tatil kasabasında şirin bir cafe’de oturuyormuşsunuz hissi veriyor.Ve en güzel taraflarından biri de,yıllardır atıl olan o ara yere,bu kadar güzel bir şekilde hareket katmış olması.İşletmecisi olan esnaf ve öğretmen arkadaşlarımıza hayırlı bol kazançlar ve uzun bir işletmecilik hayatı temenni ediyorum.
Yazılarımı takip ettiklerini söyleyen herkese özellikle esnaf arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ben de mümkün olduğunca, şimdiye kadar (ve hala) yok sayılmış esnafın derdini zaman zaman yazılarımda anlatmaya çalışıyorum kendimce.Tanıdıklarımızla zaten fikir tehatisi yapıyoruz ama tanımadığımız esnaf arkadaşlar da kendilerince sıkıntılarını, mail yoluyla bana iletirlerse yol göstermesi açısından faydalı olacağını düşünüyorum. Takipçilerime Teşekkürler.