DUMLUPINAR MAHALLESİNDE SULAR DURULMUYOR
30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde muhtarlık için mahalleden iki aday çıkmış. Biri eski muhtar Salim ve birinci azası Şevket Ömeroğlu. İkinci aday Salih Çapkın ( Sali baba). Ertuğrul Sönmez Sali babanın birinci azası. Seçimde muhtar Salim Sali babayı sandığa gömmüş. Seçim zaferinden sonra Şevket abi eline geçirdiği davulla üç saat Ertuğrul’un evinin önünde zafer tamtamları çalmış.
Buna çok bozulan Ertuğrul, “ Bunların inine gireceğim “ diye nara atınca Şevket Ömeroğlu çok korkmuş. Bir gece yarısı Dumlupınar Mahallesinden kaçarak Kurtuluş Mahallesi’ndeki Gürcülere iltica etmiştir. Kurtuluş Mahallesi’nin muhtarı ALTAN GÜNEŞ Şevket Ömeroğlu’nun iltica talebini kabul etmiş ve aynı mahallede bulunan kayınpederinin evine iç güveyi olarak tayin etmiş.
Yaptığımız ilk toplantıda başarısız olunca akil adamlar grubuna Ertuğrul’un Sakarya İlkokulu’ndaki sıra arkadaşları olan BEŞ KURUŞ TAHİR ile DELİ HALUK’U katmaya karar verdik. Beş kuruş Tahir bir aydır Avrupa’daydı. Bu olayı OSLO’DA Avrupa Parlamentosu’na taşımıştı, yeni geldi. İnşallah bu olayı Cumhurbaşkanlığı seçimine kalmadan ve Kürt meselesinden önce çözeceğiz.
İki arkadaş arasında yaşanan kırgınlığı ortadan kaldırmak için akil adamlar olarak Gazeteci Arif Gülenç, Bülent Erkli, Hüseyin Demirkan ve baş müzakereci olarak da Alaattin Karataş olmak üzere bir araya geldik. Kiski Mahmut ada’da olduğu için karar alacağımız konularda Ziraat Bankası’ndaki Şoför Sırrı bağlantıyı sağlayacaktı.
Bülent olayın tatlıya bağlanması için tatlıcı İpek hanıma bir tepsi tatlı yaptırmış, dolaba koymuş. Gazeteci Arif görüşmenin ortasında, “ tuvalete gidiyorum” diyerek toplantı masasını terk etti. Geri döndüğünde mendille ağzını, burnunu temizliyordu. Toplantı tam tatlıya bağlanıyordu ki, Bülent Ertuğrul’a, “ Sana tatlı ikram edeceğim” dedi. Tatlıyı dolaptan almaya giden Bülent eli boş döndü. Tatlıyı Arif’in yediğini anlayan Ertuğrul bir kez daha küstü. Büyük özveriyle hazırlandığımız toplantımız da başarısızlıkla sona erdi.
KABAKDAĞI’NDAKİ SULARIN ESRARI
Geçen gün Türkiye’ye ÇİN’ den bir heyet geldi. Türk kirazı ve soğanlı bitkiler hakkında araştırma yapıyorlar. ( Vatan Gazetesi’nin haberi )
Bunun bir öncesi var. Bir grup Japon bilim adamı bir yıldır Kabakdağı’nda A sınıfı Gürcüler hakkında araştırma yapıyorlar. 135 yıldır içilen suların insan kalitesinin üzerindeki tesiri ve suların içindeki mineraller hakkında bilgi edinmeye çalışıyorlar. KİRKİLA suyundan içen İsmet Dindar, Hasan Veysi Güneş, Bilal Dindar, Haldun Eroğlu profesör oldu. İlhan Saygılı, Neval Gündüz, konsolos, hariciyeci oldu. Bunlar çok uzatılabilir. Hatta Kadir İnanır o suyla ayağını yıkamıştı Türkiye’nin en popüler aktörü oldu. Eğer o sudan içseydi şimdi Hollywood’un en büyük starı olabilirdi.
Kabakdağı’nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı SAAKAYŞVİLİ ise Gençoğlu’nun suyundan içti, on beş gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti.
İşte Japon bilim adamları bu olaylarda suların kalitesi insan yaşamında şans faktörü yaratıyor mu yoksa DNA üzerinde bir tesiri mi var onu araştırıyorlar.