BAYRAM VE FATSA
Bir bayramı daha sevinciye, hüznüyle geride bıraktık.
Daha geçtiğimiz yıl ki, bayramda birlikte olduğumuz, sohbetine doyamadığımız dostlarımızdan maalesef bu bayramda ayrı kaldık. Andık, duygulandık, hüzünlendik...
Çıkaracağımız ders şudur bence:Hiç kimseyle şartlar ne olursa olsun kötü olmaya değmiyor. Fani olduğumuzu hatırlamamız yeter.
Daha dün gibi hatırlıyorum, eski bayramlar yalın; ama bir o kadar da samimi geçiyordu. Nüfus artıkça, çarşı pazar çok kalabalık olmasına rağmen, eski bayramlardan eser yok gibi geliyor bana. Ev ziyaretleri, el öpmeler yerini AVM, eğlence yerleri ve tatil yörelerine bırakmış.
Yaşamalıyız ve yaşatmalıyız; ama nasıl?
Öyle bir konuma geldik ki, mevsimi yaklaştıkça sohbetlerimizde fındığı konuşup tartışıyoruz. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi de haliyle gündeme oturmuş durumda... Bayramı ağzımızın tadıyla yaşayamadık bile..
Geçmiş yılları yeniden yaşamak ve yaşatmak temennisiyle...
TRAFİK
Ne zaman olumsuz bir hadise yaşasak, birkaç gün üzerinde durarak gerekli önlemleri alıyoruz. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra da unutup gidiyoruz. Bereket versin, araya bayram girdi de yoğun trafik akışını düzgün sağlamak için ekipler imkanlar nispetinde önlemlerini aldılar; ama Dolunay Kavşağı’ndaki sıkıntılı durum güncelliğini koruyor.
Trafikle ilgili diğer bir husus şehir merkezindeki karmaşalık.
Bayramdır anladık. Yoğunluk oldu, ziyaret için memleketlerine gelenler ulu orta park ettiler; ama diğer zamanlarda zabıta ekiplerinin önlem almaları gerektiği halde vurdumduymazlık örneği sergileyerek hiçbir çaba sarfetmemeleri insanı çileden çıkartıyor.
Amirlerinin geçirdiği acılı günlerde işe daha fazla sahip çıkacakları yerde arka planda durmaları garipsenecek bir durum.
Bayram dolayısıyla ziyaretime gelen bir arkadaşım da, “Zabıta ne iş yapar anlamış değilim. Şehir merkezinde aval aval gezip duracaklarına evden hiç çıkmasınlar daha iyi. En azından evlerinde bir işe yararlar” diyerek sitemini dile getirdi.
Benim de bu söze şapka çıkartmaktan başka yapacak bir işim, söyleyecek bir lafım yok.
Her gününüzün yaşadığınız günden daha iyi ve daha güzel olması temennisiyle..