Büyük Nutuk
KAHRAMAN ERZURUM HALKININ BANA AÇTIĞI DOST KUCAĞINI KÖTÜYE KULLANACAĞINA ASLA İHTİMAL VEREMEDİM
Efendiler, ben de İstanbul’a dönemeyeceğimi İstanbul Hükümetine Erzurum’dan bildirmiştim.Eğer davet yeri ve davet sahibi aynı olsaydı. İnsanın neredeyse garip bir misilleme yapıldığına hükmedeceği aklına gelebilirdi. Fakat, şartlar büsbütün başka olduğuna göre. İstanbul’un davetine karşı. Bana vefa fedakarlık kucağını açmış olan. Kahraman Erzurum halkının, bu samimiyet kucağını kötüye kullanabileceğine asla ihtimal vermedim. Hatta efendiler, 28 Eylül 1920 tarihinde, Erzurum halk temsilcileri adıyla, memur ve halktan aldığım elli imzalı telgraf bile . Bu inancımı sarsmadı. Gerçi, telgraf çok kaba ve isyankardı. Fakat imzaların çoğu. Celalettin Arif Bey’in vali vekilliği ettiği vilayet memurlarına aitti. Özellikle istinat Mahkemesi üyelerinden olup Celalettin Arif Bey tarafından Polis Müdürü vekilliğine tayin edilen zatın imzası. Bu telgrafın nasıl çirkin bir düşüncenin ürünü olabileceğine delil sayılmaz mıydı? Bu telgrafın Marif Müdürü Mithat Beyin evinde toplanan birtakım kimseler tarafından hazırlandığını anlamakta da gecikmedik.
Efendiler ,Celalettin Arif Bey, tekliflerini bir yandan Erzurum Merkez Heyeti Başkanı Tevfik imzasıyla Celalettin Arif Beyefendinin bildirdiği şekilde işlem yapılmasını kesinlikle isteriz diye. Destekletirken , bir yandan da Ankara ile şifreli haberleşmelerde bulunarak . sözde birtakım işler yapmak . Bu girişimin nasıl etki yarattığının anlaşılmasını istiyordu.
Erzurum 21/22.9.1920
Milli Eğitim Bakanlığı’na Ankara
Mümkünse,Sağlık Müdürlüğü’ne Merkez Tabibi Doktor Salim Bey’in atanmasına himmet olunması uygundur. Bundan önceki atanmaların ciddiyetten uzak bulunduğu. Ödeneklerimizi mutlaka alarak Ziraat Bankası’ndan havale edilmesini arz ederiz. Meclise yazılmıştır. (Hüseyin Avni)
Maarif Müdürü Mithat
Bundan sonra:
Erzurum 22.9.1920
Milli Eğitim Bakanlığı’na Ankara
Rıza Nur Beyefendiye özel
Şimdiye kadar bildirdiklerimden nasıl bir sonuç elde edildi.Bakanlar kurulu’nda bu konu hakkında ne geçti? Lütfen bana bilgi vermenizi rica eder, gözlerinden öperim. (Celalettin Arif)
Maarif Müdürü Mithat
Daha sonra da:
Çok acele Erzurum 25.9.1920
Milli Eğitim Bakanlığına Ankara
Rıza Nur ve Necati Bey’lere özel
Ermenileri yola getirmek amacıyla Haziran’da seferberlik ilan edilerek üç yüz beş (1305 / 1889) doğumlulara kadar. Silah altına çağrılmış. Dokuz bini savaş görmüş. On üç bini de savaş görmemiş. Olmak üzere toplam yirmi iki bin askerle. Subay ailesinin beslenmeleri. Hemen hemen Erzurum ili halkına yükletilerek şu sıralar savaş vergileri toplanmak suretiyle. Bir buçuk milyon liralık yiyecek. Hayvan ve araçları alınmıştır. Halk amacın yüceliğini takdir ederek. Bu kadar fedakarlıktan sonra içerinin bilinen mektubunun askeri harekatı sonuçsuz bırakması Ermenilerin bundan cesaret alarak Müslüman halka , zülümler yaparken. Ordunun Ermeni Bol şefik birleşmesini ileri sürerek cesaretsizlik göstermesi Kızıllar ile istenildiği derede anlaşılması . Bunların yanında Celalettin Arif Beyin yazdığı yolsuzluklara meydan verilmesi kötü etkiler yapmış. Halkı ayaklanmaya ve densizliğe sürüklemiştir. Kazım Paşa da Doğu’daki işleri idare edebilme gücü olmadığından. Buradaki siyasi ve askeri durumu. Ermenilere karşı koyabilecek derecede diyaretli. Aynı zamnda olaganüstü yetkiye sahipbir heyetin varlığı şarttır. Şimdiye kadar değerli zamanlar. Ankara’da dosyası bulunan. Gereksiz yazışmalarla geçmiş. Belki de birçok fırsatlar kaybolmuştur.Öte yandan Erzurum’un mevsim bakımından zor zamanları geldi. Ordunun korunması zorunluluğu olduğu gibi. Elbise ve beslenme konusunda da sıkıntı çekilmektedir. Askeri ve sivil memurlar dört aydır maaş alamamaktadırlar. Askeri giderler için yeni vergiler koymayı. Düşünüyorlarsa da halkın gücünü bilmiyorlar. Çünkü durumları asla elverişli değildir. İstanbul hükümeti çok kayıtsız. Yakın iller, özellikle Harput ili büsbütün kayıtsız Hiç ilgi göstermemektedir.Bu gibi konularda hükümetten, gerekirse benim adıma Meclisinizden de gensoru önergesi vererek araştırma isteyiniz. Ordunun ihtiyaçlarını kesinlikle sağladıktan sonra geliniz.Doğu illeri ile ilgili haberlere pek inanmadım.
Hüseyin Avni,Maarif Müdürü Mithat
Görülüyor ki. Celalettin Arif Bey’in, hükümet üyeleri arasındaki. İddialarını takdir edeceğini sandığı.Makamının şifresinden yararlanmaya kalkıştığı. Zat da kendisinin sırdaşı olmak istememiş. Meclis Başkanlığını haberdar etmiştir. Efendiler, kırk elli kişinin. Bütün Erzurum halkı adına. Telgraf çekmek suretiyle oynanmak istenen oyunun iç yüzü. Yine Erzurum halkından gelen. Halkın Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ne karşı. Bağlılık ve fedakarlık duygusuyla dolu olduğunu gösteren telgrafla anlaşıldı.
(Değerli okur tarih tekerrür mü ediyor? Yoksa bana öylemi geliyor. Bir yol var ki o yol Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu. Diğer Erzurum’lunun yolu yoksa çakışıyor mu? Temennim barış yolu olarak devam etsin. Çatışma yolundan hayır gelmez. Türkiye güçlüdür. Bu güç test edilemez.)
-Devam edecek-