Görüntülenen Sayı: 2245
2804 | Yayım Tarihi: 18 Temmuz 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Büyük Nutuk

Büyük Nutuk


Facebook'ta Paylaş

Mustafa   Kemal   Atatürk
        CELALETTİN   ARİF   VE   HÜSEYİN   AVNİ   BEY’İN  ERZURUM’A   GİDİŞİ
    Saygıdeğer    efendiler,takibini   düşündüğüm   sıraya  göre.   Yüksek   heyetinizi    biraz   Doğu   Cephemizle   meşgul   edeceğim. Ancak, üzerinde   duracağım   durumdan   önce   bir   safha   vardır   ki, önce   onu   açıklamak   istiyorum. Birinci   Büyük  Millet   Meclisinde    İkinci   Başkan   olan   Erzurum   Milletvekili    Celalettin   Arif   Bey   15   Ağustos   1920   tarihli   bir  dilekçeyle    Meclisten   iki  ay   süreyle   izin   aldı.   İleri   sürdüğü   mazeret, zihin   yorgunluğundan   ileri   gelen   sürekli   sürekli    baş   ağrısı   idi.Aynı   zamanda,    çoktan   beri   görmediği   seçim   bölgesinde   de   incelemelerde    bulunmak   istiyordu.
    Celalettin   Arif   Bey,  Erzurum  Milletvekillerinden    Hüseyin   Avni   Bey’in,  kendisiyle   birlikte    gönderilmesini   benden    özel   olarak   rica   etti.  Hüseyin   Avni   Bey’in,  Meclisten   izin   isteyebilmesi   için   belirli   bir   mazereti   yoktu. Ben   kendisini     özel   bir   görevle   gönderecektim. Bu   konuyu , 18     Ağustos    1920’de   Meclisten   rica   ettim. Kabul   edildi.
    Celalettin   Hüseyin   Avni   Bey’lerin, Erzurum’a   gitmelerinden    sonra, Celalettin   Arif   Bey’den  10, 15/16   Eylül  1920   tarihlerinde   üç   şifreli  telgraf   aldım.   Bu   telgraflara    göre, Erzurum   halkında   gerginlik   ve   kaynaşma   varmış… Fakat, Celalettin   Arif   Bey’in  Ankara’dan   Erzurum’a   hareketini   haber   alınca. Halk  beklemeyi   tercih   etmiş … Kaynaşmanın    sebebi   de, ordu   ambarları, tüfek   ve   cephane   kaybı.   Süt  dağıtımıyla   ilgiliymiş.
    Celalettin  Arif   Bey, bazı   memurların   değiştirilmesi.Cezalandırılması   gibi   işlerde   çabukluk   istiyordu. Söz  konusu  memurların değiştirilme   ve   cezalandırılmalarında.   Erzurum   vali   vekilliğindeki   Albay   Kazım   Bey  (İzmir   valisi   Kazım   Paşa) başta   bulunuyordu. Celalettin   Arif   Bey,halkla   görüşülerek   Eski    Adana   valisi Kazım   Bey’in   Erzurum   Valiliğine    atanmasına   karar   verildiğinden   Trabzon   yoluyla   tebligat   yapıldığından   Kazım  Bey   gelinceye   kadar   halk   oylamasına   başvurularak. Bir   vali   vekili   seçilmesinden   söz   ettikten   sonra.  Verilecek   olumlu   cevapla. Halkın   gittikçe   artan   kaynaşması.Hemen   yatıştırılmazsa, tehlikeli   sonuçlar   doğacağından   korkulmakta   olduğunu   bildiriyordu. Sonuncu   telgrafında: Ankara   şikayeti   dikkate   almadığından. Mesele, Ankara’ya   güvenin  sarsılması   şekline   dönüşebilecektir  denilmekteydi.
    Efendiler,Doğudaki   kolordumuzda   korkunç   derecede    bozulma   ve   yolsuzluklar    varmış . . . Bozulmanın   derecesi   o   kadar   artmış   ki, Halkın  vatanseverlik    duygusuna    dokunmuş . . .   Şiddetle   kaynaşmasına   yol   açmış   . . .  Fakat, bu  kadar   genel   ve   yatıştırılması   mümkün  olmayan  olmayan    kaynaşmayı. Erzurum’da   ne   vali   vekili    ne   de   kolordu   Komutanı    anlamış . . . Bununla   beraber  halk, Celalettin   Arif  Bey’in  Zihin   yorgunluğundan   dolayı   izinli Hüseyin   Avni   Bey’in   de  benim   tarafımdan   görevlendirilerek. Erzurum’a   hareket   ettiklerini    haber   aldıklarından.   Gerginlik   ve    kaynaşmalarını   frenlemişler . . .   Millet   vekili     Beylerin   oraya   varmalarıyla    birlikte   açığa   vuruyorlar.  Doğrusu   efendiler ,   ben   bu  bilgilere   asla   inanamadım.  Celalettin   Arif   Bey      ve   Hüseyin   Avni  Bey’lerin   birer   bahane   bularak  Erzurum’a   gitmelerini    anlamlı   buldum.Hayret   ettim.  Hele   halkın   genel   oyuna   başvurarak. Vali   atanmasıyla   ilgili   teklifin. Hukuk   profesörlüğü   yapmış. Kanun   adamı   olarak   tanınmış. Meclis-i   Mebusan   Başkanlığından  Türkiye   Büyük   Millet   Meclisi   İkinci   Başkanlığına   gelmiş. Celalettin   Arif   Bey’den   geldiğini   görmek   Hayretimi   büsbütün  arttırdı.
    Erzurum’daki   Büyük   Millet   Meclisi   ikinci   Başkanlığına, 16/17   Eylül   1920   tarihinde:  Telgraflarının   Bakanlar   Kurulu’nda   okunduğunu. Bu   konuda   Cephe   Komutanlığı   ile   haberleşme   yapıldığını   bildirdim. Doğu   cephesi   Komutanlığından  da. Celalettin   Arif  Bey’in   telgraflarını   özetledikten   sonra; Bilgi   istedim  ve   görüşünü  sordum.

  CELALETTİN   ARİF   BEY’İN  DOĞU  İLLERİ  
VALİLİĞİNE   ATANMASI   İSTENİYOR
    Doğu   cephesi   komutanı   Kazım   Karabekir   Paşa’nın  da,  14   Eylül   1920’de   Benim   telgrafımdan   önce. Yazılmış   şifreli   bir   telgrafını   19   Eylül’de  aldım. Bu   telgrafta: “Celalettin  Arif   Bey’in  Rize, Trabzon, Erzurum, Erzincan, Van, Bayazıt   illerini. Yüce   meclisçe   uygun   görülecek.Başka   bölgeleri  de   içine   almak  üzere.Doğu   illeri   valiliğine  atanmasını  arz   ve   teklif   ederim.” Dedikten   sonra   şu   düşünceler   ekleniyordu: “Bu   teklifin  kabul  edilip   uygulanması  halinde. Askeri   ve   sivil   her   iki   görevin. Gereken  önem   ve   titizlikle   yapılmasından. Sağlanacak   yarar   dışında.  Yeri   gelince   önemli   işleri  görüşmek. Gereğini süratle   yerine   getirmek    için. Milletvekili   olarak   bir   zat   daha   bulunmuş   olur. Yukarıda   arz   edilen  hususun. Büyük   Millet   Meclisince   layık   olduğu   önemle. Dikkate  alınarak   kabul   edilip.Onaylanacağını   umar. Bu   konuda  yüksek   şahsiyetlerinin yardım   ve   himmetlerini  istirham   ederim.”
    Durum   ana   çizgileriyle    Celalettin   Arif   Beyefendi   ile   görüşülmüş. Kendilerince   de  uygun   bulunmuş   ise   de. Bu   konudaki  kararın   Millet   Meclisi’nin   uygun   bulunmasına. Onayına   bağlı olduğu   tabiidir.
    Efendiler, ordudaki   yolsuzluktan, halktaki   kaynaşmadan   Erzurum’a   halkın   oyu   ile. Vali   seçiminden   ve   acele   olarak  olumlu   cevap verilmezse. Ankara’ya   karşı  güvensizlik   doğacağından   söz   eden. Celalettin   Arif   Bey.Sonuç  olarak  kendi   aleyhindeki   şikayetinden   habersiz   görünüyor. Durumu, özel   amaçla   düzenlenmiş   bir    oyun. Aynı   zamanda   bir  gaflet  manzarası   gibi  kabul  etmemek  mümkün   değildi.
                                                    -Devam   edecek-

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.