İRTİBAT BÜROMUZ AÇILDI!
Valla günlerdir, haftalardır Ordu Büyükşehir Şehir’in irtibat bürosu ne zaman açılacak diye merakla bekliyordum. Merakım nihayet son buldu.
Şükürler olsun Allah’a ki, irtibat büromuz çok şaşaalı olmayan sade bir törenle açıldı.
Açılır açılmaz da Büyükşehir başkanımız Enver Yılmaz ilk beyanatını “Her hafta Salı günleri buradayız” diyerek verdi.
Bana göre güzel bir gelişme. Her hafta Fatsa’ya gelecek olması, başkan, başkan yardımcıları ve meclis üyeleri ile birlikte istişarede bulunması ilçemiz için güzel bir gelişme.
Büyükşehir olduk ya artık her şeyi büyük düşüneceğiz. Bundan kaçış yok. Mesela 1+1 küçük bir ev yaptırıcaksınız. Hemen bu fikrinizden vazgeçip, 2+1 ‘e çevireceksiniz.
Yani her şey büyük büyük olacak.
Ama büyüklerimiz bize, “Büyük lokma ye; ama, büyük laf konuşma” diye güzel bir nasihat vermişler.
Seçim süresince verilen sözleri hepimiz biliyoruz.. Şöyle bir koltuklarını ısıtsınlar, çalışma arkadaşlarını belirleyip yola koyulsunlar diye bekledik.
İlk patlağı ne hikmetse bizim belediyemiz verdi. Belediyemiz ,” Paralamız kesintiye uğradı. Elimiz kolumuz bağlandı” dedi.
Büyükşehir bu beyanları hiç duymadı bile.. E... O büyükşehir büyük düşünecek. Küçük işlerle işi olmaz.
Olmadı da.
Valla hiç kimseyle alıp veremediğim yok. Hiç kimseye özel bir husumetim de.. Olsa da zaten bu sütunlara aksettirmem, içimde saklar, yeri zamanı gelince yine içimde birikenleri söylerim.
Ama söz konusu benim memleketim, hemşehrim olunca işin şekli değişiyor.
Borç utanılacak, ayıplanacak bir şey değildir. Daha doğrusu borcu olmayan belediye olmadığı gibi, borcu olmayan kişi sayısı da azdır.
Önemli olan borcun israftan kaçınılarak lüzümlu yerlere harcanmasıdır.
Olan olmuş, borçlanılmış. Bu işi kim çözecek? Tabi ki; borcu yapan kişiler. Kiminle çözecek? Büyükşehirle el ele verecek ve çözüm yoluna girecek.
Yılmaz, Fatsa ziyaretinde yaptığı konuşmada Fatsa belediyesinin borçlarının 1 yıl içinde çözüme kavuşturulacağını söylüyor.
Bu laf öyle hoşuma gitti, öyle hoşuma gitti ki, anlatamam. Borçlar 1 yıl içerisinde ödenecekmiş.
Hiç hesap kitap bilmeyen bir kişi dahi yakın bir dostuna, arkadaşına hesabını, kitabını gösterse, ödeme planı yapılarak bir yıl içinde illaki çözüme kavuşturulur.
Yani olağan, sıradan bir beyanat.
Bizim beklentimiz ise, büyükşehir olarak başbakanla, bakanla dostum, arkadaşım diyerek, hava atmak yerine onları harekete geçirip, sıkıntı içerisinde olan yol arkadaşlarını eşe dosta mahçup etmeden sorunlarını çözüme kavuşturmaktır.
Bana göre en büyük sıkıntı da budur.
Eğer bu sorunu çözebilirsek, her türlü sorunu çözelebiliriz diye düşünüyorum...