VALİ'Yİ BAŞBAKAN GÖNDERMİŞ..
Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, “Başbakanımız Ordu’yu istiyor. Başbakanımız benden seçim akşamı müjdeli haberi bekliyor. “ diye diye seçimi kazandı ve müjdeli haberi gece yarısı verdi.
Önceki hafta göreve başlayan Ordu Valimiz İrfan Balkanlıoğlu da gazetecilere verdiği beyanatta, “Beni aslında başka bir il’e göndereceklermiş; ama başbakanımız son anda Ordu iline gönderilmemi emretmiş. Yani beni Ordu’ya başbakanımız gönderdi” diyerek dayanağını açıklamış. Bu durum, biz Ordulular, Fatsalılar olarak çok güzel bir şey. Öyle ya, hem valimiz hem büyükşehir belediye başkanımız sayesinde bizzat başbakandan torpilliyiz. Ama hizmet alma noktasına gelince hiç kimse kimseyi tanımıyor bunu peşinen söyleyeyim..
Geçtiğimiz yıllarda bakanlık koltuğuna oturan hemşehrilerimizden hiçbir hizmet alamayınca bir de bunlara başbakan eklendi diye aklımdan geçirmedim değil.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda oturan hemşehrimizin 10 yıl önce verdiği sözün yeni yeni alt yapı çalışmalarına başlanıldı. O zaman da Başbakanımız Ordu’yu istiyordu; ama Seyit Torun gerçeğini geçemiyordu.
İzmir Milletvekili olmasına rağmen sıkı bir Ordulu olduğunu bildiğimiz eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a sorunlar bir kaç kez iletildiği halde ne Gaga Gölüyle ne de Cıngırt Kalesiyle ilgili çok önemli bir gelişme yaşanmadı. Başbakanımız o zaman da, “ Ordu’yu bana kazandırın “ diyordu; ama yine olmadı.
Yani hizmet gelmedi; ama oylar gitti.... Hem de açık ara farkla...
Bu arada ilk sıkıntıyı da Fatsa Belediyemiz çekti. Haliyle Büyükşehir olunca bir çok hesap kitap doğal olarak Ordu’ya kaydırıldı. Bu işten dolayı da birçok belediye gibi bizim belediyemiz de sıkıntı çekti.
Benim sormak istediğim husus, Ordulular bu oyları sadece Başbakan istiyor diye mi verdi yoksa daha fazla hizmet alabilmek için mi?
Bence daha fazla hizmet alabilmek için.
Hizmet nasıl alınacak?
İlçeler sorunlarını belirleyecek, büyükşehire sunacak, büyükşehir de bu sorunları sırasıyla çözmek için çalışmalar yapacak.
Bu her halukarde böyle olacaktı. Başka bir yolu da yoktu.
Yani koskoca Ordu ili başbakanın gönlünü yaptı da, başbakanımız Ordu’nun gönlünü ne zaman yapacak? Şunun şurasında başbakan olarak sayılı günleri kaldı gibi görünüyor.
Trafik sorununa değinecektik; ama Ramazan ve oruçluyuz, nerelerden nereye geldik...
Trafik sorunumuz cok şükür tıngır mıngır gidiyor....
Nasrettin Hocayı yolda bir şey ararken gören komşuları, “Hoca, hoca ne arıyorsun “diye sormuşlar.. Hoca da, “ Yüzüğümü kaybettim, onu arıyorum.” demiş.
Nerede kaybettin diye sorulunca da, “Bodrum katta kaybettim.” demiş Hoca.
“ Hoca, bodrum katta kaybettiğin yüzüğü burada niye arıyorsun?R00;Kaybettiğin yerde arasana...” denilince de, “Orası çok karanlık. Ben aydınlık yerde daha iyi görüyorum ve o yüzden burada arıyorum.” demiş.
Fatsa Trafiğinde, ekipler günün belirli saatlerinde radar uygulaması yapıyorlar.
Ceza yiyenlerin çoğu da Fatsa dışındaki sürücüler.
Küçük bir araştırma yaptım, ölümlü kazaların çoğu akşam hava karardıktan sonra sonra meydana gelmiş. Buna göre önlemlerin de ağırklıklı olarak akşam saatlerinde alınması gerekir diye düşünüyorum.
Kontroller de hoca misali. Çözümü olay mahallinde, zamanında, yerinde değil de başka şekilde arıyoruz.
Çözüm tek. Trafik ikaz işaretleri çoğaltılacak ve akşam saatlerinde uygulama yapılacak. Eğer bir önlem alınmak isteniyorsa...
F.C.A