Görüntülenen Sayı: 2243
2803 | Yayım Tarihi: 4 Temmuz 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » VİZYON

VİZYON


Facebook'ta Paylaş

Bizim memlekette herkesin birşeylerden yana derdi var.Ama kimsenin kılı kıpırdamaz herkes mutlu mesut yaşayıp gider.Memnuniyetsizlikleri kahvehane muhabbetinden ileriye gitmez .Hak arayışını sokaklara dökülüp gösteri yapmak,katılmadığımız bir görüşe küfretmek zannediyoruz.Hep birşeyleri başkaları yapsın diye bekliyoruz,harekete geçme özürümüz var.
Devlet yapsın,tamam yapsında devlet zaten yapılanmış.Belli kanunları koymuş,belli grupları bakanlıklar,odalar,barolar vs birliği adı altında toplamış,hepimizle başbakan tek tek ilgilenemeyeceğine göre bizi gruplandırıp başımıza da kendi seçtiğimiz başkanları koymuşuz.İnsan yönetmek zordur ki, bazen işyerlerimizde çalışanları yönetmekte bizler zorluk çekebiliyorsak koskoca devleti yönetmek ve herkesi memnun ederek yönetmek nasıl zordur tahmin edemiyorum.Bu yüzden sınıflandırılarak yönetiliyoruz.Herkes derdini kendi bağlı olduğu yere yada derdi kiminle ise onunla ilgili yere,daha da olmadı mahkemeye anlatabilsin diye belli düzenler kurulmuş.Bu düzen kurulmuşken neden hala bizim çaba sarfetmemiz gerekiyor diye soracak olursak cevap gayet basit: Vizyonsuzluk.
Daha önceki haftalarda CHP’ye yeni bir vizyon lazım demiştim ama galiba hepimize lazım.Özellikle yöneten mutlu azınlığa lazım.Yönetenler kendini memur zannetmekten kurtulmalı bir kere.İnsanlara güdülecek bir grup tavuk gözüyle bakmaktansa tek tek bir birey,emek harcanmış kocaman bir hayat,bir aile ferdi gözüyle bakılmalı,her biri bir oy,bir oy bir oy’dur gözüyle değil.

Bu memlekette sistemin yavaş yürümesinin,çözüm bekleyen bir sürü sorun olmasının temel sebebi bence bu vizyonsuzluk.’’Ben başa geldim mi tamamdır, sistem yürür, maaşıma bakarım,şikayet olunca mevzuat ne diyorsa havale ederim’’ mantığı yönetici mantığı olmamalı.Sistem yürür ama çürür de bir yandan.O yönetici sıfatında olanlara da saygımız sonsuz çünkü bulundukları yerler de sonuçta sarfettikleri ciddi emeklerin mükafatıdır ama vizyon sahibi yöneticinin işi aslında tamda o koltuğa oturduğunda başlar,sonuç değil başlangıçtır o sıfat.

Bu yazının başlangıç noktası kendi mesleğimizde dahil, sistemde gördüğümüz bazı eksiklikler olduğu kadar değerli köşe yazarlarımızın Dolunay Kavşağı ile ilgili kaleme aldıkları yazılardır birazda.O kavşakla ilgili bir söz vardı ki çok doğruydu.Ya vatandaş yada sürücü kusurluysa ve önlem olarak kendi uygulamanızı değiştiriyorsanız baş kusurlu siz olmuyor musunuz diyordu yazı özetle.Ve çok doğru ama hiçbir kusurlu çıkıpta, kusur benim istifa ediyorum demeyecek.İşte bu yüzden bazen görev bizlere düşüyor malesef.Koltuk rehavetinden uyandırmak için birilerinin elini taşın altına koyması gerekiyor.Bu gazetede birşeyler yazıp paylaşanlar‘’köyün delileri’’ değil,sadece gördüklerine susamayıp tepkilerini yıkarak,kırarak,küfrederek değil medeni şekilde vermeye çalışanlardır.Belki o yetkililerin bu yazıları okuyacak vakti ve isteği bile yok ama olsun,birileri söylemeye devam etsin.Evet iş bazen bizlere düşüyor,biz en azından kendi mesleki ‘’sistemimizde’’ gördüğümüz bazı eksiklikler için bazı adımlar atmaya başlıyoruz,Nasrettin Hoca gibi arkamızı döndüğümüzde bir başımıza kalmak da var ama dönmek yok.Memleketimizin değerli hukuk insanları da birilerinin dava açmasını beklemeden,kendi rehavetinden sıyrılıp,sadece amme hizmeti olsun diye herkesin canını yakan bir konuda hukuki süreç başlatsa,kendi vizyonunu ortaya koyduğu kadar,büyük sevaba da girmiş olur.Yöneten yada yönetilen hepimizin rehavetimizden bir sıyrılması lazım.Hareket etmek için kendi canımızın yanmasını beklemeden,başkalarının acılarıyla empati kurabiliyorsak vizyon sahibi olmaya başlamışız demektir.
Irak,Suriye gibi ülkeleri gördükçe, herşeye rağmen bu güzel ülkede yaşadığımız için yine de şükrediyoruz..En azından canımızın derdinde değiliz,sevdiklerimiz gözümüzün önünde linç edilmiyor.Kıyamet günü gibi, en yakınımızı bile düşünemeden canımızı nasıl kurtarırız diye kaçmak zorunda değiliz.TV’ye bakıyorum da her kesime seçim şekeri dağıtıldı,araştırmalara göre madde bağımlılığı hatta satıcılığı yaşı 13’e düştü,kafa bir dünya ergenler mutlu.Sabahlara kadar cumhurbaşkanlığı seçimi mevzusu,akşama kadar iftarda ne yemeli ne yememeli mevzusu,Derdimiz, seçim derdi ve geçim derdi.Şanslı memleketiz vesselam.
Sonunda AKP cumhurbaşkanı adayını açıkladı ve beklenen oldu.Strateji uzmanları işini iyi yapmıştı.Slogan,sembol,şarkı,klip,Başbakan’ın konuşması son derece profesyonel hazırlanmıştı ve her kesime bir mesajı vardı.Konuşmasını yaparken özgüveni yüksek,dingin ve mutlu bir ifadesi vardı.Açıklama toplantısı aynı zamanda seçim çalışmasının startı ve tam bir gövde gösterisiydi ve milletvekillerinin hepsinden tam oy almıştı,fire yoktu.
Daha konuşma bitmeden muhalefet her zamanki gibi yine Başbakan üzerinden siyaset yapmaya başladı.Onu dedi,bunu yaptı,yok bunu yapamadı vs...Böyle söylemler tarafsız olan birini bile taraf olmaya itecek söylemlerdir.Hiç karşılaştırma yapmadan sadece kendi adayını ve yapacaklarını anlatsa daha çok sempati toplardı,sonuçta çoğumuzun adını ilk kez duyduğu bir aday ve karşısında yıllardır kendini halka kabul ettirmiş bir lider var.İşte daha açıklama şeklinden bile kendini ortaya koymuş vizyon meselesi....
Herkesin Ramazan ayı mübarek olsun.Allah bizleri vicdan sahibi insanlarla karşılaştırsın.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.