İŞID- AK-47

Dile kolay bu yazı dizisinde, 50. bölüme geldim. Herkes bırak bu işleri Fatsa'yı yaz, ya da gündemi yaz dedi ama şükürler olsun, bu yazı dizisi, gündemi ileriden takip etti. Benimle alakası yok tabi, Rabb'im nasip etti yalancı çıkmadık. Keşke çıksaydım. Herkes bunlar komplo teorisi dedi ama bugün bu komplo teorisi denilen hadiseleri, maalesef bir bir yaşıyoruz.

Mesela demiştim ki bunlar kendi işlerini, başka bilerine havale etmeyi çok iyi bilirler. Hem de öyle uzakta ki birine değil. Yanı başındakine havale ederler. İçimizde ki İrlandalılar gibi, virüsleri içimize yerleştirirler. Bu bir sivil örgüt olabilir, etnik bir köken olabilir, ve yahut polis, asker bile onlara hizmet ediyor olabilir. Bunlar ABD'de eğitim alır ve onlar tarafından finanse edilirler. İlk başta sivil örgütler, hayır işleri, burs işleri ile ilgilenir. Topluma şirin gözükürler. Sonra o örgütler, etnik kökenli vatandaşlara kucak açar. Onları üyeleri yapar. Besler, büyütür ve işine yaramaya başlayana dek, paraya boğarlar. Çok sabırlıdırlar. Bu işlemleri yaparken, aydın kesimlerin, seminerler ile beynini ele geçirirken, halkı da iletişim araçları ve internet ağları ile uyuturlar. Bizler uyurken, bir sabah uyanırız, televizyonu açarız, bir de bakarız, ASALA, PKK veya İŞID gibi terörist örgütlerimiz olmuş. Onlara sorsanız, özgürlükleri için savaşlırlar. Ermeni hakkı için, kürt hakkı için veya sünni hakkı için, bu yolda ölürüz derler. Ama ne hikmetse, hepsinin elinde ki silah aynıdır; 'AK-47'. Nam-ı diğer, Kaleşnikof. Libya'da ki sözde 'Arap Baharı'nda' öldürülen Kaddafi ile burada ki Mehmetciğimiz de aynı silah ile şehit olmuştur. Kabbala inancını yayan Madonna, İstanbul'da ki konserinde AK-47 ile sahneye çıkar, izleyicileri tarar gibi yapar ve İstanbul'lu hayranları da onu, avuçları patlayıncaya kadar alkışlar. Ermeni sosyal ağ yıldızı Kim Kardashian'da, AK-47 ile, sosyal ağda şov yapar. AK-47 bir Sovyet silahı olsa bile şuan satışını Rockefeller ve Rothschild aileleri yapmaktadır. Ve dünya üzerinde, 100 milyon adet AK-47 vardır. En önemlisi de, en çok insan öldüren silahtır.

Türkiye üzerine oynayan örgütlerin ise, isimleri değişir ama amaçları hep aynıdır; Türkiye'yi, böl-parçala-yönet. Onlar ülkeleri ne kadar küçük parçaya bölerlerse, o kadar daha rahat yöneteceklerini çok iyi bilirler. Fransız İhtilali ile başlayan, imparatolukların parçalanıp devletler olma süreci, günümüzde devletlerin parçalanıp, devletçik olma sürecine doğru ilerlemektedir. Çekoslovakya, Yugoslavya ve SSCB kaç tane devlet çıktığını hesaplarsanız, demek istediğimi daha net anlarsınız.

Yazılarımda hem vurguladığım bir nokta da 'Vaadedilmiş Topraklardı'. Bunları ilki Kudüs'tür. Ve burayı Siyonistler, Birinci Dünya Savaşı ile birlikte satın aldılar. İkinci 'vaadedilmiş toprak' ise Mezopotamya'dır. Yani Fırat ve Dicle'nin arası. Şuana kadar PKK'nın konuşlandığı ve saldıralar yaptığı noktalar hep bu bölge olur. Toy örgüt İŞID ise, Irak'ta Fırat-Dicle arasındaki, her yeri ele geçirmiş durumda. Kendilerine Müslüman diyen, bu kiralık katillerin asıl hedefi, emin olun biziz. Aslında çerez olan Irak'ı aldılar, gerçek hedef için ise, bize saldıracakları günü bekliyorlar. Ağa babaları ne zaman vurun derse, bizi vuracaklar. Olmaz demeyin, Sancakta ki kanla sulanmış bayrağına sahip çıkamayanlar, Konsolosluklarını koruyamayanlar, bu memleketi hiç koruyamazlar! Eeee ne de olsa onlarında elinde AK-47 var!!!