Bu karar alanların çoğunun eline verin arabayı,geçsinler direksiyona,değil dolunay kavşağında,düz yolda bile haftada bir kaza yaparlar emin olun.Ya da bu bölgede yaşasalar ve yaya olarak yoldan geçseler, o saçma sapan yere konulmuş olan üstgeçiti kullanırlar mı çok merak ediyor insan. Üstgeçit değil,bildiğin gereksiz geçit...

 

Sorumlu kişilerin ve Sayın büyüklerimizin bir dizi toplantı ve fikir alışverişinden sonra buldukları çözümü de duymuşsunuzdur. Kavşağı kapatıyorlar ve 100-150 metre aşağıya alıyorlar,oradaki demir yığınını da biraz yukarıya tabi. Hangi aklı evvel önerdi bunu ilk bilmiyorum ama,bu yetkiliye denizde boğulmaları önle deseler gider denizi kapatır kesin.Bu kafa ile bulunduğu yere nasıl gelebildi hayret ediyor insan doğrusu.

 

Şehrin en yoğun kavşağında zamanında yapılan mühendislik hatasına,bu yolu kullanan mahalle sakinleri de dahil olmak üzere aşırı hızlı seyreden araçlar da katılınca sürekli ve ölümlü kaza olması kadar normal birşey olamaz. Bu araçların hızını kesemeyen bir idare olur mu ? Ne işe yarar bu kadar polis ve yetkilerinde olan trafik cezaları diye haykırmak geliyor içimden.Araçların hızını kesmek için konulan 2 tane sabit radarın yolun tek yönüne konulması ve aylardır çalışmaması bile bu olaya ne kadar ciddi yaklaşıldığını gösteriyor.Bakın,son kaza radar olmayan tarafta oldu.Hangi ciddiyetsiz belirledi bu tek yöndeki radarı acaba ? İnsanların aklıyla alay mı ediyorsunuz ulan siz?

 

Vali, Bakan,Eski Bakan,daha bilemediğimiz önünde ışıkları olan muhterem devlet büyüklerimizi taşıyan araçların geçişi için saatlerce ara sokak kavşaklarında bile nöbet tutturulan polisler,neden sürekli ve ciddi bir şekilde bu yerlerde görevlendirilmez diye kime hesap sormamız gerekir ? Vali veya Bakandan daha az değerli değil vatandaşın hayatı. Bunu ucuzlatmaya çalışan ve işini yapmayan bütün yetkilileri önce aklını başına almaya,hemen ardından da derhal istifaya davet ediyorum.

 

Devlet ve dolayısıyla bunu temsil eden en küçüğünden büyüğüne bürokratları,toplumun yaşadığı sorunlara çözüm bulmak zorundadır. Bi zahmet veya, lütfen ile değil, asli görevleri bunlar. Yetkinin karayollarında olduğunu ve çözümü de onların bulacağını herkes biliyor. Bunu anladık ta kardeşim,öneri bile getiremeyecek kadar da aciz olduğunuzu görmek en azından benim sinirimi bozuyor.Madem bu kavşak zamanında da aşağıya yapılacaktı veya üstgeçidin asıl yeri de yukarısı idi, Allah aşkına ben orada meydana gelen hiçbir kazada karayolları kusuru göremedim herhangi bir tutanakta. Ya vatandaş kusurlu, ya da araç sürücüsü. Kusur bu ikisinde ise,çözüm bunlara karşı önlem almak değil midir ? Bu yoldan geçen araçları yavaşlatmak ve üstgeçidi asıl yeri olan şuan kavşağın olduğu yere taşımak için bulunduğunuz koltuk yetmiyor mu ? Kendinizi bu kadar yetkisiz ve yetersiz görüyorsanız,senelerdir orada ne diye oturuyorsunuz ? Kavşağın ve üst geçidin yerini değiştirmeye çalıştığınıza göre,bu zamana kadar olan kazalarda baş sorumlu sizler olmuyor musunuz ?

 

Bir şehri yönetmek,bu gibi durumlarda verdiğiniz tepki ile ve bulduğunuz çözümler ile belli olur. Yoksa taşıdığınız sıfatlar sizi asla "yetkili ve değerli" yapmaz. Yaptığınız icraatlar ve ufkunuzun çapı ile bizler bunu zaten görüyoruz da,sorunu ve sorumluları daha iyi anlayasınız diye de yazıp okumanız amacıyla bu satırlar kaleme alınmıştır.Saygılarımla...

 

Hayırlı Ramazanlar,Allah hepinize akıl fikir versin...