Görüntülenen Sayı: 2242
2804 | Yayım Tarihi: 27 Haziran 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » AHLAKSIZ TÜKETİM

AHLAKSIZ TÜKETİM


Facebook'ta Paylaş

     Bu aralar piyasadan herkes şikayetçi,işler durgunmuş,esnaf ödemelerini yaparken zorlanıyormuş.Gerçekten de durum aynen öyle.Malum güzün yediğimiz hurmalar tırmalamaya başladı,büyük şehir olmamız hasebiyle iki kat tırmalamaya başladı.Büyük şehir olacağız diye ne heveslendiler, ne gururlandılar halbuki.Buyrun olduk,başımız göğe erdi.Şimdi su faturalarından şikayetçiler.Artık tarife değişti,belediye tarifesinden ödemek yok bundan sonra,büyük şehir tarifesinden ödenecek.

Devlet hizmet ediyormuş ülkeye,ediyor tabi yalan yok ama bedelini kolundaki saati satarak ödemiyor,bize ödetiyor.Hizmetin kalitesi ve kalemi arttıkça tarifelerimizin bedeli de artıyor.Yalnız ben 10 yıldır Fatsa’da dişe dokunur bir hizmet görmüş değilim bu borç nerden çıktı bilemedim.Bazen insanlarla konuşuyoruz,sayın yapılan hizmetleri diyorum,çıt yok.Bu ayrı bir konu.
    Biz bu ülkede,hatta kendi evlerimizde kiracıyız.Kredi çekip bin türlü zorlukla sahip olduğunuz evinize emlak vergisi ödüyorsunuz.Malk mülk edinmeye korkuyor insan.Kiracısı olduğunuz işyerine tabela asmanın bile vergisi var.Soluduğumuz oksijene de vergi gelirse şaşırmayan bir ben olurum herhalde.
Bize haktır bunlar.Hiçbirşeye sesimizi çıkarmayız biz.İsteğe bağlı Bağ_Kur primlerini ödemenin zorunlu olmasından şikayet etmeyen esnaf görmedim ama bir araya gelip itiraz edelim demezler.Para yok deriz hiçbirşeyden de geri kalmayız.Şimdi mübarek Ramazan ayına giriyoruz.30 gün boyunca restoranların doluluk oranına baktığımızda para var mı, yok mu anlarız.Marketlerden seferberlik ilan edilecekmiş gibi alışveriş yaparız,kasada kredi kartını uzatırız.Bankalar nede olsa kredi veriyor diye oturduğumuz evi beğenmez değiştiririz ve ehliyeti alır almaz araba almak için galeriye koşarız.Nede olsa kredi veriyorlar.Yemez,içmez,giymez,herşeyden kısar ama o arabayı kapıya koyarız.Yeni bir telefon yada televizyon çıktı mı hemen sahip olmalıyız.Biz daha taksitlerini bitirmeden de yeni modeli çıkar .Facebook’ta ne muhteşem! bir hayatımız olduğunu göstermek için tatil kredisi çekip,tatile gideriz.İhtiyacımız olmadığı halde alışveriş yaparak edindiğimiz bu lüks tüketim alışkanlığına Ahlaksız Tüketim deniyor.
    Diyelim ki evinizde plazma televizyon var ve tıkır tıkır çalışıyor ama led olanı,HD’si çıktı diye koşa koşa bunu almaya gittiğinizde ahlaksızca tüketmiş oluyorsunuz.Bu tabir bana ait değil ekonomi bilimine ait belirteyim.Ekonomi: kıt kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılama bilimidir.Kaynaklar kıt ve biz bu kadar ayarsız tüketerek kendi sonumuzu hazırlıyoruz.Herşey işte bu yüzden pahalı.Su pahalı çünkü artık neredeyse tükendi ve biz bunu daha ucuza alırsak eminim açık bırakıp uyuruz su sesi huzur veriyor diye.
Kısacası ne ediyorsak kendimize ediyoruz.Gelecek nesillerin hakkından yiyoruz.Banane, ben öldükten sonra gelecek nesil ne yaparsa yapsın deme lüksümüz yok çünkü onlar bizim evlatlarımız,dünyaya getirdiğiniz evlatlara bu dünyayı yaşanabilir bırakma borcunuz var.Bu ahlaksız tüketim alışkanlığından kurtulmadığımız sürece hayat bizi daha çok boğacak,herşey daha çekilmez olacak,toplumsal cinnetimiz artacak.Bu kadar boşanmalar,cinayetler,aile vahşetleri,kadın cinayetleri,madde bağımlılığı hepsi toplumsal cinnetimizin sonucu.Çünkü doyumsuzuz,doymuyoruz.Biz hızla tüketip hızla fakirleşirken birileri de aynı hızla zenginleşiyor.Dünya’nın patronları hayatımızı bir paket halinde hazırlayıp bize öyle ustaca dayatıyor ki,o paketi almayan kendini öteki hissediyor,hissettiriliyor.Ultra zenginler ve ultra fakirleşenler olarak yaşayıp gidiyoruz.Bazen bu ultra zenginlerin ölümsüz olduğunu düşünmüyor değilim,hiç ölmeyecekmiş gibi servet biriktiriyorlar.
Netice itibariyle ekonomide bu kadar daralma varsa ki, var,herkes önce kendine bir baksın.Nerde bu devlet deyip kolaya kaçmak olmuyor.İnsanoğlunun bir aklı, iradesi var Allah vermiş kullansın diye.Ama devletin yüklediği ağır vergi ve çeşitli ödemeler yükü bence artık fazla.Çalışan, üreten esnafa bu kadar yük reva değil.Esnaf memurdan kötü durumda.Markalaşmış firmalar küçük esnafı bitirdi.Kalanlar da ayakta kalabilmek için indirim adı altında neredeyse bedava satıp kendi kendini bitirdi.Bu geçiş döneminin sonuçlarını bende merakla bekliyorum,Allah ömür verirse göreceğiz.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.