Önceki hafta elim bir trafik kazasında hayatını   kaybedip, genç yaşta toprağa verdiğimiz Şeyma Beşik’in acısı  tazeliğini korurken, yine hafta başında serinlemek için girdikleri denizde boğularak can veren Gamze ve ablası Fatma Ergün’ün ölümü içimizi sızlattı. Ne yaparsak yapalım, ne kadar yazarsak yazalım, ne kadar önlem alırsak alalım, bu tür kazaların önüne bir türlü geçemiyoruz.

Bu tür olası felaketler başımıza geldiğinde ise  ilgililer açıklamalar yaparak,  gerekli önlemlerin alınacağı bilgisini veriyor. Böylesine büyük acıların yaşanmaması için ne yapmak gerekiyor?  Testi kırılmadan önce önlem almak gerekmez mi?  Can kaybının yaşanabileceği durumlar her zaman belli değil midir? Yetkililer bunu göz önüne alarak tedbir almalıdırlar. İş işten geçtikten sonra yapılacak açıklamanın hiçbir önemi yoktur. 
 

Yoksa olay olduktan sonra  açıklama yapmak neyi geri getiriyor ki?
 

Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği geçtiğimiz hafta sonu özel olarak bastırdığı broşürlerle vatandaşlarla uyarıda bulundu.
 

Güzel bir gelişme. En azından bundan sonraki olası kazaların ve ölümlerin önüne geçilebilir. Sadece geçilebilir diyorum. Emniyet tek başına ne yapabilir ki? Önemli olan aile bireyleri olarak bizlerin de üstümüze düşen görevleri yeniden gözden geçirmemiz lazım. Evlatlarımıza olduğu gibi çevremizdekilere de uyarılarda  bulunmamız lazım diye düşünüyorum.
 

Bir de eğitim sistemini yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Okullarımızda   sadece genel kültür  açısından yararı olan  Çin seddi, Mısır’daki  piramitler gibi konulara haftalarca yer ayırmak yerine, beyinleri taptaze olan çocuklarımıza boğulma ve kaza gibi günlük karşılaşılması muhtemel olan olaylardan  korunma ve önlem alma  bilgilerini vermemiz gerekmez mi? Acılar bizim acılarımız. Sevinçler de..
 

Bugün yakın bir dostumuzun, arkadaşımızın başına gelen telafisi mümkün olmayan kazaların, yarın bizim başımıza gelmeyeceğini kim, nasıl garanti edebilir ki?
 

Kazasız, belasız günler, haftalar, yıllar  geçirmemiz temennisinde bulunmaktan başka elimden bir şey gelmiyor.

 

Bu arada bu akşam sahura kalkıp, yarın oruç tutmaya başlacağız. Bütün Müslümanların Ramazan ayını tebrik eder, bu mübarek ayın kardeşliğimizi güçlendirmesini ve tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

F.C.A