ESNAFA SEÇİM HEDİYESİ
Bu memlekette esnaflık diye birşey var kimsenin haberi var mı?Bütün esnaflar değil 1 hafta sadece 1 gün kepenk kapatsa hayat durur ama onlar istediğiniz her zaman orada,işlerinin başında olduklarından kimse onların farkına varmaz.
Esnafın bayramı olmaz,tatili olmaz,saati olmaz,özürü olmaz,sesi çıkmaz,yorulmaz,çünkü sadece kendini kalkındırmak için çalışır mantık budur.Millete verdiği hizmet göze görünmez. Benim üniversite okuduğum memlekette, bayramlarda 3 gün boyunca fırınlar kapalı olurdu ekmek çıkmazdı da ekmeğinde, fırıncının da değerini anlardık. Ama şimdi rekabet daha sıkı, bayramda dükkan kapatmak bir yana dursun iftardan sonra sahura kadar çalışan birçok yer var. İşletmelerin kuruluşunda ilk amaç elbetteki kar elde etmektir ama bizlere verdikleri hizmet göz ardı edilemez.
Şimdi seçim hediyesi olarak esnafa bağ-kur affı çıktı. Gördüğümüz göreceğimiz güzellik de bununla kalır zaten. Hem ‘’isteğe bağlı’’ bağ-kur primlerini ödemeye mecbur bırakacaksın hemde affedeceksin. Seçimden sonra bunun acısı esnaftan çıkar. Büyük şehir de olduk, artık iki katı çıkar. Reklam vergisi, ÇTV, tatil ruhsatı gibi vergilere bir-iki kalem vergi daha ekleyip üstüne de büyük şehir tarifesini ekledin mi şahane birşey çıkar ortaya.Birde iş güvenliği denetimi formalitesi, hekim bulundurma zorunluluğu formalitesi gibi zorunlulukların ücretlerini de üzerine ekleriz tadından yenmez.
Evde oturup muhtardan ‘’fakir belgesi’’ alsak maaşa bağlanırız. Kömürümüz, gıda yardımımız ayağımıza gelir. Evimizin tadilatı yapılır. Tamam durumu olmayana bunlarda yapılsın sosyal devlet denen tam da budur ama çalışana,üretene de bu kadar yüklenilmez. Madem yükleneceksin adaleti sağla en azından.Tutturmuşlar bir serbest piyasa ekonomisi gidiyor. Madem piyasa serbest, işyerinde bulundurma zorunluluğumuz olan ve belli bir ücret karşılığı aldığımız fiyat listelerinin anlamı nedir o zaman.Ya hep serbest bırakılsın yada adaletli bir sistem sağlansın. Formaliteden başımızda durup hakkımızı savunmaktan aciz meslek odalarına da boşuna aidat ödetmesinler.
Çeşitli kredilerle herkesi esnaf yapıp,sürekliliği sağlamayı gözetmeyen, eğitimden, denetimden yoksun ticaret anlayışının kurbanlarını malesef Soma’da verdik.Saldım serbest piyasaya,mevlam kayıra anlayışı insan kaynaklı bir anlayış olamaz.Biz hep ekonomik sıkıntı çekmiş bir millet olduğumuzdan hiç önce insan diyemedik, önceliğimiz hep para oldu. Şimdi kalkınan bir ülkeyiz ama bedelini öderken zorlanıyoruz. Milletçe evrim aşamasındayız. Önce insan demeyi öğrendiğimizde evrimimizi tamamlamış olacağız.Sokağa dökülüp, devletin dolayısıyla milletin malına,kaldırım taşına,esnafın camına çerçevesine saldırarak,kırarak, yıkarak tepki vermektense hakkını hukuki yollardan medenice arayan İstanbul’daki bir meslek odasını kutluyorum.Her defasında hukuka başvurdu ve kazandı,inşallah yine kazanacak.Bizim Oda’larımıza da örnek olsun.
Esnaf olarak bize verilen seçim hediyesini mecburen kabul ettik.Vermeselerde bu seçimin kazananı belli,çünkü alternatifi yok.Aylardır muhalefet çatı aday turunda.İktidar partisi ne kadar sessiz ve derinden gidiyorsa muhalefet aksine o kadar dillendirdi aday seçimini.Bu çatı aday sözünü de anlamış değilim.Devletin başındaki herkesin vatandaşı etnik kökenine,partisine,diline,dinine bakmadan kucaklaması,eşit davranması gerekmiyor mu zaten.Bir kere muhalefetin çatı adaydan çok yeni bir vizyona ihtiyacı var.Başbakan üzerinden siyaset yürütmek bir yere kadar.Onun yaptıkları yada yapmadıkları,söyledikleri yada söylemediklerini malzeme yapıp durmakla ancak muhalefet olunur.İktidar olmak için üretmek,güven vermek,hizmet etmek,ortaya elle tutulur birşeyler koymak lazım.Kabul edelim yada etmeyelim iktidar partisi milletin güvenini kazandı,memnun olmadıklarımız olsada yaptıklarını kimse inkar edemez.Türkiye bundan 20 yıl önce kimsenin hayal edemeyeceği bir noktaya geldi.İşte bu yüzden seçimlerin sonucu şimdiden belli.Hayırlı olsun.
FATSALILARIN DUYARLI DAVRANIŞI
Fatsa sahil yolunda,özellikle Bolaman Yeni Pazar kavşağı, bölge trafik karşısı, Dolunay ve Liman kavşağında neredeyse hergün ölümlü trafik kazaları meydana geliyor. Yolların ortasındaki süs bitkilerinin boylarının uzunluğu yüzünden dönüş yapacak olanların görüş mesafesi daralıyor,hatta kapanıyor. Trafik ışığı şehir merkezindeki noktalarda var fakat yerleşimin yoğun olduğu şehir dışındaki kavşaklarda olmadığından araçlar özellikle kamyonlar hız kesmeden yoluna devam ediyor. Sonuç da, hergün yeni bir kaza haberi. Bu kavşaklarda malesef bizzat şahit olduğum kazalarda oldu.
Fatsa’da o mevkide yaşayan insanlar bu sorunun çözümü için imza toplamaya başlamışlar.Çevresinde olup biteni görmezden gelmeyen,bir şekilde sesini duyurmaya çalışan insanları takdir etmek gerek. Yarın aynı şeyin bizim başımıza gelmeyeceğinin bir garantisi yok.Kazalarla ilgili yerel basının internet sayfalarında eşzamanlı yayınlar yapılmasına rağmen yetkililerin bunları görmemeleri, farketmemeleri de ilginç. İş yine duyarlı vatandaşa kalmış. Allah’tan hala böyle insanlar var.