DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
5 Haziran Dünya Çevre günüydü dün. Çevreyle ilgili farkındalığın arttırıldığı, çevreyi korumaya yönelik çalışmaların tanıtıldığı ve gelecek nesillere çevre bilinci verilen bir gündü. Fakat çevre bilincinin giderek yokolduğu bizim ülkemizde, böyle bir günde siyasiler tarafından neler anlatılabilecek ki?
Çevrecilerin yaptığı hiçbir eylemi dikkate almayan, çevre katliamlarına hiç ses çıkarmayan, betonlaşmaya hiç olmadığı kadar prim veren bir hükümet hangi çevre politikasından bahsedebilir ki!
HES’lerin birbiri ardına yapılıp, her seferinde mahkeme kararıyla yapımı iptal edildikten sonra, başka bir şekilde yeniden yapımına başlanan, İdare Mahkemesi kararlarına uyulmayan bir siyasal düzenden bahsediyoruz. Nükleer santrallerin tehlikeleriyle, tüpgaz patlamalarını aynı ayarda gören bir zihniyet.
Maden sahaları açamak için, siyanürle altın aranması için, kolaylıklar sağlayan, ağacı, yeşili korumak için kılını kıpırdatmayan bir zihniyet.
Kaşla göz arasında çevre aleyhinde yeni yasalar çıkarıp, bu yasalarla ormanların talan olmasına hiç sesini çıkarmayan bir iktidar, Gezi parkında kesilecek ağaçların, belki de tüm ülkedeki ağaçları temsil ettiğini anlayabilir mi acaba?
Biber gazına organik diyebilen, GDO’lu besinlere izin çıkaran siyasilerin olduğu bir Meclis, hangi ormanın yeşilini, hangi ağacın çiçeğini koruyabilir!
Bir köprü daha yapmak için, binlerce ağaç kesebilen, bir inşaat daha yapmak için, derelerin yolllarını değiştiren, bir kule daha dikebilmek için, şehirlerde park bahçe bırakmayan bir siyasi zihniyet için böyle bir günün ne önemi olabilir ki?
Ne eskiye, ne tarihe, ne de doğaya saygı duyulmayan bir zihniyette yetişen nesillerde de, çevre bilincinin gelişmesini beklemek, hayal olsa gerek...