Dünyaya Bedel Olan Türk'ü Buldum
Ülkenin eskiden bu yana konuşulan ana meselelerini unuttuk. Ya da bunların birçoğu çozüldü belki de bilemiyorum. Örneğin yıllardır konuşmaktan ve ezilmekten bıkmadığımız Kıbrıs sorunu,ege denizi sorunu,itiraf etmeyi beceremesekte asker sorunu,imf,amerika ve avrupanın üzerimizdeki baskısı gibi daha birçok kronikleştiğini sandığımız meseleleri tartışır dururduk. İktidara talip olanların ağızlarından,bu sorunları en kısa sürede çözeceğiz vaadlerini duyardıkta,projeleri nedir bilemezdik.
Soma faciası doğal olarak son günlerin gündemi oldu ancak,faciadan önceki 2 haftalık gazetelere bir bakın geriye dönüp. Yukarıda saydıklarımdan bir tanesine bile rastlamayacaksınız manşetlerde.Ya bu meseleler halledildi,ya tartışmaktan bıkıldı, ya da daha önemli bir meselemiz var ki bunlara fırsat gelmiyor.Benim de bu konuda elbette bir fikrim var ama,yazının devamını okumadan yukarıda yazılanları bir daha düşünün ve öyle devam edin okumaya.
Eski milli maçları hatırlayın,bir düzine gol yerdik ama gururlu dönerdik eve. Çünkü yenilirdik ama ezilmemiştik. Bizim gazeteleri okusa ingilizler,acaba golleri kendi kalemize mi attık diye düşünürlerdi eminim. Bir hamaset ki sormayın gitsin. Bu siyasette de böyleydi ve İMF borçlarından konuşmayı,herşeyde dışa bağımlı olmayı,burnumuzun dibindeki Kıbrıs ve Ege denizini sahiplenememeyi,Rusyanın kafası her kızdığında Karadenize,ABD'nin her hafta akdenize savaş gemisi gönderebilmesini konuşmazdık,konuşamazdık. Biz Türklüğümüzle övünürdük,niye övünmeyelim ki bir Türk Dünyaya bedel değil mi ? Bu lafın doğru olabilmesi için bu "Türk'ün " kim olduğunu birisi de gösterebilse Allah rızası için.
Varsa yoksa irtica,türban,pkk korkusu ve eylemleri ile Ulu Önder Atatürk felsefesi üzerine tartışarak yaşayıp gidiyorduk. Düşünün,Başbakan merhum Ecevit'in suratına fırlatılan kanun kitabı ekonominin ve bunu yönetenin değişmesine sebep oldu ve ülkede ekonomik kriz başladı. Bu kadar güçlüydük işte. Ülke ekonomisini toparlama görevini ABD vatandaşı da olan Sn Kemal Derviş'e bırakmıştık.2001 yılında ekonomik kriz korkusundan ben bile askere gittim. Kaçtım daha doğrusu.
Şimdi burada durup bir daha düşünün. Şu anda ise sadece ve sadece Başbakan'ı tartışıyoruz. Dünya bile onu tartışıyor. Almanya'da bile miting yaptı. Evet doğru okudunuz Almanya da,miting yaptığı ülkenin başbakanı Merkel o salonda yuhlandı. Medeniyet gereği olsa gerek, bu yuhlamaya kimse müdahale etmedi. Biz de olsa polis Tomayla milleti suya boğardı.Bu mitingleri belki de avrupanın başka ülkelerinde de yapacak. Geldiğimiz noktaya bir de bu açıdan bakın. Bizim ülkemizde yapılmış yabancılara ait bir miting hatırlayan var mı?
Yiğidi öldürün ama hakkını yemeyin. Merkez Bankası Başkanını anlamsız faiz politikasından,birlik başkanımızı uzun ve gereksiz konuşmasından,anayasa mahkemesi başkanını kendisinin bile inanmadığı siyasi kararlarından,israil abd başta olmak üzere dünyanın vahşi devletlerini ve Birleşmiş Milletleri hakkıyla ve adil olmadığı için eleştiren ve azarlayan bir yöneticimiz var. Bazen, aşırı ve yersiz tepkiler veriyor ve etrafındakiler için dahi anlamsız bir koruma kalkanına bürünüyor ama,bunların da "insani"olduğunu unutmayalım. Şimdi sorarım size; Dünyaya bedel olan Türk Pensilvanya da mı yaşıyor, Ankara da mı siz karar verin.