Novus Ordo Seclorum-48
Yeni Dünya Düzeni
Sabetayist Ünlüleri Kim Gömüyor ve Bu Ünlü Sabetayist Simalar Kim?
Geçen hafta yazdığım yazıda, sabetayist ünlüleri kim gömüyor diye, bir girişgah yapmıştım. Malatya doğumlu bir iş adamı olan Abdulkadir Eriş, zengin iş adamları ve siyasetçilerin defin işlemini yapmaktadır. Kendisi de oldukça zengin bir iş adamıdır. TURER adlı turizm şirketinin, yönetim kurulu başkanıdır.
İlginç olan Sakıp Sabancı gibi bir iş adamının bile, vasiyetinde beni 'Kadir Eriş' gömsün diye bir madde vardır. Çünkü Hacı Sabancı, Özdemir Sabancı, Vehbi Koç'u, Yusuf Özal'ı, Aydın Doğan'ın babası ve ağabeyi, Mehmet Emin Karamehmet'in kız kardeşinin, defin işlemini o yapmıştır. Şimdi ise listesinde Rahmi Koç, Korkut Özal, Yalım Erez, Bircan Eresin, Kutlu Aktaş ve Nevzat Ayaz var. Kutlu Aktaş ve Nevzat Ayaz İstanbul Valisi olmuştur. Ayaz'ı, Bülent Ecevit vali, Kenan Evren Bakan yapmıştır. Kutlu Aktaş ise, Şişli Terakki mezunu Berna Yılmaz'ın akrabasıdır. Berna Yılmaz'ın eşi, Mason Locası üyesi olduğu, fotoğraf ile kanıtlanan Eski Başbakan Mesut Yılmaz tarafından, vali ve sonra da bakan olarak tayin edilmiştir. Van doğumlu, Eski Ticaret ve Sanayi Bakanı Yalım Erez'in ise soyadı bile ibranicedir. 'Erez' , vadedilmiş toprak manasına gelmektedir. Özal'lar ise, başlı başına bir yazı konusudur. Yani bu isimlerin defin listesinde olması çok normaldir.
Peki Abdulkadir Eriş kimdir? Ve neden bu kadar zengin bir adam, bu işle iştigal etmektedir? Sabetayizmin Kapani koluna bağlıdır. Müslümanmış gibi gözüken, cemaatlerden biridir, Kapaniler. Hatta Kadir Eriş çevresinde, 80 yıllarda 'şeyh' olarakta çağırılmaktadır. Turgut Özal bu sebeple, onu yanına almak için çok uğraşmıştır. Ve 1983 yılından, Turgut Özal'ın ölümüne kadar, İstanbul Anavatan İl Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. Onlarca vakıfta üyelikleri vardır. Hac'ca gimiştir fakat ne hikmetse Rotary ve Lions Kulübü'nün de, kurucu üyelerindendir. Siyonizime hizmet veren vakıflara üye bir ismin, Hac'ca gitmesi tam sabetayizme uygun bir hamledir. Hatta ve hatta, kendini gizlemek için bir kılıftır bu. Tam 3000 ismin, defin işlemini gerçekleştirmiştir. Önemli bir işi var ise bile o işi yarıda bırakıp, cenazeye icabet etmiştir. Hatta yetişemeyince, cenazeyi beklettikleri bile olmuştur. Bu Müslümanlığın yapısına çok ters bir durumdur.
Benim şahsi yorumum ise; nasıl Teşvikiye Câmi'sinde, İmam okurken, haham başları da ibranice dua okuyor ise, aynı şekilde defin işleminde imam okurken, Abdulkadir Eriş'te kabirde ölen sabetayistin, son duasını okuyor. Ustası Abdulhadi Çekirdek'ten, bu işi öğrenmiştir. Ve bundan sonrası için, o da bir çırak yetiştirmek istiyormuş artık. Bu iş ölmemeli diyor. Bizim buralarda çok ölüm oluyor fakat Abdülkadir Eriş'siz de bu işi halledebiliyoruz. Ama hiçbirimiz kabirde tahtaları çakarken, ibranice dua etmiyoruz?:)