Gizem ve Haşim Kılıç
Adı Gizem, Adana da yaşıyor ve henüz 6 yaşında, o minik elleri kolları bağlanmış,bıçaklanmış ve üzerine benzin dökülerek bir kısmı yakılmış halde bulundu. Hem de amcasının oğlu tarafından. Buna oğul falan denmez ya lafın gelişi işte. Bildiğin sapık ve ruh hastası bir manyak. Hem de 25 yaşında. Allah belanı versin sözü bile "haşa"eksik kalıyor.
Gizemin ablasını istiyor ve vermemeleri üzerine de intikam olarak kardeşini kaçırıp bunu yapıyor. İnsan böylelerini duyunca klasiktir ya, idam cezası niye kalktı falan diyor ama nafile.
Anne babanın yaşadığı acıyı düşünüyor insan,hangi yasal intikam şekli bu acıyı dindirir bilemiyorum doğrusu. Çoğumuzun evladı var. Allah düşmanıma yaşatmasın. Haberi izleyip ağlamayan anne baba yoktur.
Vicdanını dahi kaybetmiş bu dengesizlerin yaşadığı toplumu düzenleyen hukuk kurallarının yetersiz kalmasında ülkenin en yüksek Mahkemesinin Başkanının İktisat mezunu olmasının rolü var mıdır bilmiyorum. Ancak bu Mahkemenin Sayın Başkanının neden kendi alanı olan İktisat dalında çalışmadığını ve hiç ilgisi olmadığı halde Hakim olmayı seçmesini,verdiği kararlar ve yaptığı konuşmalar ile anlamak hiç te zor olmasa gerek.
Esasında kim hak ettiği yerde ki bu ülkede. Mesela Futbol Federasyonuna Başkan öneriniz kim olur diye sorsalar,kendisi hariç hiç kimse Yıldırım Demirören'i söylemez. PKK'nın başına geçse örgüt 3 ayda yok olur ama bizde Federasyona hem de seçilerek başkan olabiliyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı İktisatçı olduğuna göre, herhangi bir veterinerin bir hastaneye başhekim olmasında da mevzuat gereği sorun olmaması lazım. Resmen eşitsizlik bu durum. Niye itiraz edip talepte bulunmuyorlar anlamak mümkün değil. Mesela, geçmişte Ziraat Mühendislerini öğretmen yaparak,eğitimi Millileştirmek ve geliştirmek yerine ancak yeşillendirmiş olmalıyız ki aramızda böyle sapıklar gezebiliyor.
Ortopedi uzmanından çok "çıkıkçı"olan bir ülkeden bahsediyoruz. Kafamızdaki kırıkları gösterdiğimiz kişinin esas işi çaycılık,müstahdem falan. el yordamı ile kırık tedavisini öğrenmiş ve tedavi de ediyor işin ilginç yanı.
Şifayı bitkilerde ve şahıslarda arıyoruz koca tıp fakülteleri ve doktorlar dururken. Hakkı hukuku da Anayasa Mahkemesinden bekliyoruz ama başındaki kişiye bakmadan. Kanunlarla bu kadar oynamanın,her duruma bir düzenleme yapmaya çalışmanın ve bunu sürekli kişiselleştirir hale getirmenin,yasaları sadece işimize geldiği zaman uygulamaya çalışmanın sonu da bugünkü durumumuz olur. Hiiiç ağlamayın boşuna,bu sizin eseriniz. Hatta övünün bile...