BUGÜN
Bugün size siyasetten bahsetmemeyi düşünüyorum. Neden bir gazetede gördüğüm ve arka arkaya sıralanmış insanların namaz kılar gibi el bağlayarak birilerine yağ çekmek için insanlın onurunu zedeleyen verdiği pozdan bahsedeyim? Sabahın erken saatlerinde gazeteyi okurken midem bulandığından, evden kahvaltı yapamadan çıktığımı yazarak sizlerin de midenizin bulanmasına neden olmak istemiyorum. Bir insanın bir yerlere gelmesi için el- etek öpmesini kabullenemeyenlerdenim. Yıllar önce emniyette gördüğüm ve büyüterek çerçeveletip ofisime astığım yazıyı sizinle bir kez daha paylaşmak istiyorum.
ŞEREFLE BİTİRİLMESİ GEREKEN EN AĞIR GÖREV HAYATTIR.
BU NEDENLE:
BİR LOKMA EKMEK İÇİN ŞEREFİNİ AYAKLAR ALTINA ALMAĞA,
BİR ANLIK ZEVK İÇİN NAMUSUNU LEKELEMEYE,
BİR ZAMANLIK MEVKİ İÇİN AYAK ÖPMEYE,
GÜNLÜK MENFAATLER İÇİN FAZİLETİNİ KARARTMAYA DEYMEZ!
Bugün maalesef birçok kişi tarafından bu tabelanın üstüne siyah bir örtü atılmış ve el-etek öpme yarışı başlamıştır. Hatta bazı eğitim kurumlarının başında bulunanlar dahi bir yerlere yalakalık uğruna bulundukları makamların irtifasına yakışmayan tutum ve davranışları sergileyebilmekte ve bunu ikrarda da sakınca görmemektedirler. İnşallah böyle kurumların yetiştirdiği nesil bugünlerimizi aratmaz!
Hal böyle olunca neyi kıstas alarak siyasetten bahsedebiliriz. Gelin baharın güzelliklerini yaşayalım. İstanbul Boğazını, Emirgan Parkını gezelim. Sayın Topbaş Başkanın diktirdiği Lalelerin resimlerini çekelim. İstanbul Boğazının iki yakasında yeşillikler arasında bize gülümseyen Erguvan ağaçlarının yeryüzünde ender bulunan renkleri ile avunalım. İstanbul’da değil de Fatsa’da isek Bolaman Koyunda hafta sonu pide yemeyi veya Ordu’da isek Seyit Başkanın eseri teleferikle Boztepe’ye çıkıp Ordu’yu seyrederek en azından bir kahve içelim. Bu güzelliklerle kendimizi avutup, midemizi bulandırmayalım.
VE
Hafta sonu 20.Nisan Pazar günü saat 16.00’da Mecidiyeköy-Çağlayan arasında bulunan Fatsalılar Derneğinin yenilenen şeklini, açılış törenine katılan Fatsalılar ve Ordulularla hep birlikte görelim.