Görüntülenen Sayı: 2227
2803 | Yayım Tarihi: 14 Mart 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Osmanlı İmparatorluğu Dağılınca Ortadoğu’daHuzur Kalmadı

Osmanlı İmparatorluğu Dağılınca Ortadoğu’daHuzur Kalmadı


Facebook'ta Paylaş

  1972   yılı   Ekimin   de   merhum   Kral   Faysal, Riyad’daki   sarayında  5   kişilik   bir   Türk  heyetini   kabul   etmişti. Kral   Arapca   konuşuyor.  Söylediklerini  kılıçlı  mabeyncisi   İngilizce’ye   çeviriyordu. Melik   Faysal   bir   buçuk  saatlik   konuşması   sırasında   şunları   söylemişti:

İslam   aleminin   başına   birtakım   belalar  sarılmıştır.   Bunların   en   büyüğü    komünizm    denen   şeytandır.  Rus  emperyalizminin   vasıtasıdır. Bir   diğeri siyonizmdir.  Menfaatinin   gereğine   göre  hareket   eder. Amerika   kadar     Rusya   ile   de   işbirliği   yapabilir. Yahudi, bütün   dünyaya      dinsizlik   telkin   eder.Kendisi   en   tutucu    dindardır.Bir   diğer  bela, Arap   sosyalizmidir. İslama   aykırıdır. Nasır   tarafından   şeytani   boyutlara   ulaştırılmış. Dolandırıcılık  vasıtası   haline   getirilmiş. Şantaj   unsuru   olarak    kullanılmıştır. Nitekim    Filistinlilere   sızan  komünist   ajanlar   Filistinli’yi   komünizmin  aleti   yapmıştır.
   
Merhum    Kral  şöyle   devam   etmişti:
Osmanlı  imparatorluğu, siz Türklerin  imparatorluğu   dağıldı. Ortadoğu’da   da,  Balkanlar’da   da   huzur,   sona   erdi. Emperyalist   devletler    (ABD,Rusya,Çin,İngiltere    v.b.)  Her   iki   hassas   bölgeyi   parça   parça   ettiler. Menfaat   ve   nüfuz   kesimlerine   ayırdılar.
Sonra   Kral, Türkiye   Cumhuriyeti   ile.  Daha  yakın   iktisadi, ticari, siyasi. Kültürel   münasebetler   kurmak   istediğini. Fakat   Ankara’nın kayıtsız   davrandığını  ima   etti.Kendisine   hediye   ettiğimiz   Kur’anı   öpüp   başına   koyarak   aldı. İnceledi, dostça   tebessüm   ederek:
-Kur’anı   yazmak   kabiliyetini   de   Cenab-ı   Hak   dedi:
 
Siz   Türklere   ihsan   buyurmuş…
 
Aradan   yıllar   geçmiştir. Kralın   anahatlarını   çizdiği   tablo   ve   faktörler   değişmemiş. Daha   belirginleşmiştir.Zaten   merhum   Faysal’da   Doğu’nun   nadir   yetiştirdiği    üstün   yetenekli   bir   hükümdardı.Prensken   devletini   yıllarca   Birleşmiş   Milletler’de   temsil   etmiş. Yıllarca   dışişleri   bakanlığı   yapmış.  Çeşitli   ve   değerli   diplomatik   tecrübeler   edinmiş.Dünyamıza   yön   veren   belli  başlı   şahsiyetlerle   konuşmuş.Onları   anlamaya,  teşhise  çalışmıştı.
Son  İsrail   harbini,  Lübnan’ın  istilasını   anlayabilmek   için.Şimdiye   kadar   yarım   yamalak   söylenmiş   birçok   gerçeği   dile   getirmek.Açık   konuşmak, hakikatleri   örtmemek   lazımdır. Bilinmelidir    ki, günümüz   şartları.Eskiden   devlet   sırrı   sayılan   pek   çok   bilgiyi.  Herkesin   bildiği    basit   şeyler    derecesine   indirmiştir. Bazı   şeyleri   konuşalım. Yazmayalım alışkanlığı    çağ   dışı   kalmış   bir   düşüncedir. Hasımlarımızın, can  düşmanlarımızın    bildiği   şeyleri. Söylemekten    niçin   çekinelim.Bu   anlayış   içinde.  Türk    devletinin   yüksek   menfaatlerini    göz   ardı   etmek. Vatan   hainliğine   eş   değerdir.
 
407   yıl   bizim   bir   beldemiz   olan   Suudi   Arabistan   petrol   sayesinde   refah   içinde   yaşıyor.  ABD’nin    en   gözde   dostu   olan   bir   konumdadır.Milyarlarca   dolar   onun   bankalarında   saklanmaktadır.İslam   dünyası   savaş    içinde    birbirini    yok   ediyor. Libya, Mısır, Suriye   ve   Irak  kan   gölüne   dönmüştür. Batının   refah    seviyesi    yüksek   toplumları   İslam   dünyasının    yok    olmasını    arzulamaktadırlar. Şu   anda   Türkiye’yi   bir   savaşın   içine   çekmek   için   tuzak   kurulmuştur.   Kuzey   ve   Batı   hiç   fark etmez.     Bir   devlette     iki   başlılık   olmaz.   Benim   polisim   senin   polisinden    zekidir    kafası   ile   bir   yere    gidilmez.    Bu   oyunları   1980   lerin    acı  tecrübesi   ile   gördük.    Öğretmenler, polisler     ve   halk   üçe   ayrılmıştı.   Netice    de   12  Eylül   1980’de   ordu   idareye   el   koydu.   Türkiye       insanı   çile   çekti.  Fakirleştik. Geleceğimiz    karartıldı.  Kafamızı    kaldırdığımızda   yine   savaştırıldık.
 
  Barışı    korumak  için  çaba   gerek.   En   güzel  günler   sizlerin     olsun.  Sevgi   ve   saygılarımla.  
 
Kaynak   Kişi: Yılmaz   ÖZTUNA                                                  
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.