Türkiye'de siyaset, bir 'orta oyundur'!

 

Hepimizin malumu, 30 Mart'ta ülkemizde 'yerel seçim' var. Bu tip seçimlerden, sıkça oldu memleketimizde ama hiç kazananı veya seçeni 'halk' olamadı. İsimler hep değişti ama 'kukla oynatıcısı' hep baki kaldı.

 

1950'li Yıllardan itibaren, bizim yanımızda hep 'ağabeyimiz' Amerika  oldu. Onlar hep 'ağamız' aynı zamanda 'beyimizdi'. Amerika aslında sanal bir addı. Onlarında 'ağabeyleri' vardı ve onlar 'paranın efendileriydi'. Kimdi onlar? Yazımda sıkça bahsettigim Rothschild, Rockefeller, Ford, Bush, Carnegie, Rhodes gibi aileler, 'Yeni Dünya Düzeni'nin' kurucularıdır. Amerikan'ın başkanlarının tamamı ya Mason yada yahudidir. Aynı durum Dışişleri Bakan'ları içinde geçerlidir. Mesela bundan sadece bir kaç gün önce, Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry : 'İsrail'in barışı ve huzuru, bizim için herşeyin üstündedir.' diye bir açıklaması olmuştur. Aslında yavru vatan onlar için İsrail değil, Amerika olduğunun, nişanesidir bu demeç. Bu saydığım aileler dünyadaki sermayenin % 70'nin sahibidir. Bu sebeple Dünya Bankası'ndan, IMF'sine, NATO'suna, AB'sine hatta Birleşmiş Milletler'ine daha da fecisi UNESCO'suna kadar, onların kontrolünde(bu oluşumlar hakkında ki yazılarım, ilerleyen haftalarda olacaktır.). Hal böyle olunca, bizim gibi ülkelerde, onlara 'biad' etmeden hiçbir oluşum, iktidar sahibi olamaz. Yola çıkarken ya onların desteğini alır ya da koalisyonun küçük partisi olur.

 

Şu günlerde de aynı irade söz sahibi ülkemizde. Ve maalesef sokaklar yangın yeri. Muhalefette, iktidarda benim dediğim doğru, karşımda ki 'belanın en büyüğü' menyalinde konuşmalar yapmakta. Hiçbirisi, üllemizin ortak paydalarında buluşma arzusunda değil. Yine o sermayesi büyük ailelerin, gemilerine binmiş durumda siyasi liderlerimiz. İnönü'den, Menderes'e, Ecevit'ten, Demirel'e, Özal'dan, Baykal'a, Mesut Yılmaz'dan, Erkan Mumcu'ya, Tansu Çiller'den, Mehmet Ağar'a, Kılıçdaroğlu'ndan, Tayyip Erdoğan'a kadar, herkes onların gemisine binmiştir. Binmeyenler yada binip görevlerini başaramayanlar veyahut yanlış yolda olduğunu anlayıp dönenlerin, cezası onlar tarafından kesilmiştir. Bu ceza ya faili meçhul bir ölüm olmuştur veya görevinden emekli edilmişler, inzivaya çekilmişlerdir.

 

30 Mart seçimlerine kadar, Atatürk sonrası Türkiye'nin siyasi liderleri ile 'yeni dünya düzeni' kurucularının ilişkilerini, gazeteniz Güneş'te, masaya yatıracağım. Şimdi uyanma vakti!!!