HAYIRLI CUMALAR ABİ,
Dedi telefondaki ses.... Buyur, dedim... Abi, 30 Mart’ta Türkiye’de hava nasıl olur? dedi. Paşam, havayı meteorolojiye sor dedim. Yok abi, ben siyasi havayı soruyorum dedi. Bu yıl geçmiş yıllara göre AKP açısından biraz kurak geçecek dedim.
AKP aralık ayının sayılı günlerinden AYANDON Fırtınasından büyük hasar aldı. Fırtınanın şiddetinden kasalar patladı, Eurolar uçuştu, kasetler saçıldı. Bu olağanüstü hava yüzünden Akdeniz, Ege, Marmara ve Trakya’da AKP 10 -12 derece ısı kaybına uğrayabilir. İç Anadolu’da AKP’nin durumunda bir değişiklik olmaz. Karadeniz’de ise rüzgar mart ayında ekseri keşişlemeden estiği için MHP lehine mevzi değişiklikler olur dedim. Güneydoğu bizim Misak-ı Milli sınırlarımızdan çıktığı için oranın havası bizi ilgilendirmez.
İstanbul’un kızları işmar eder, göz süzer, oranın havası her an değişebilir, ayar tutmaz dedim. Benim bu tahminlerin tutmazsa yani AKP aralık ayında Ayandon Fırtınası’nın etkisini atlatır. 30 Mart’tan sonra gelen Abrul beşini de iyi havalara çıkarsa Tayyip Bey birilerinin inine gereceğim demişti ya, vay geldi indekilerin başına....
Telefondaki ses herhalde tatmin oldu ki, teşekkür ederim, anladım abi dedi ve telefonu kapattı.
BAŞKAN ADAYLARININ
EV GEZMELERİ
Seçimlerde adayların ev gezmeleri olur. Ziyaret edilen evlerde adaylar, konuşmalar yapar, gelecekteki planlarınıs anlatırlar. Orada adayın dinleyicilerden oy beklentisi vardır. Bu arada ev sahibinin veya dinleyicilerden bazılarının da başkan adayından bir takım beklentileri vardır.
Mustafa Çamaş’la bir ev gezmesindeydik. Çamaş oradakilere bir buçuk saat konuşma yaptı ve ayrılık saati geldi. Çamaş, dışarı çıktı, ev sahibi koluna girdi. “ Çamaş, başkan olursan ( karşıdaki direği gösterdi) bu direğe bir ampul taktırır mısın? dedi. Çamaş çok bozuldu. Çamaş’ın projesine bak, adamın beklentisine bak...
Çamaş, seçim sonrası başkan oldu. Yanıma elinde kağıtla bir adam geldi. “ Ahmet efendi, Çamaş’a evimde konuşma yaptırdım. Ona rey verdim, on bir adama da rey verdirdim. Aha elimde noter tasdikli kağıt, ona söyle benim oğlumu belediyeye alsın” dedi.
Sonuç olarak başkanın seçmenden, seçmenlerin başkan adaylarından beklentisini anlatabildim mi? Memlekete hizmet kimin umurunda.....
İNSANIN ÖLÜMÜ
Dikkat edin, insanın yaşam süresinde neye zaafı varsa, ölümü ondan olur. Mesela insan fazla sigara içerse, fazla içki içerse, kumara, tehlikeli şeylere zaafı varsa ölümündü zaaflarının mutlaka etkisi vardır.
Bunlar sonlarının kötü alışkanlıklarından olacağını bilirler ama “ Atın ölümü arpadan olsun” söylemine güvenirler. Bugün paraya zaafı olanlar da birilerinin gaz vermesine çok güvenir. Bu nedir? “ Dik dur, eğilme, bu millet seninle” ( B...k seninle... Paralar ortaya çıksın da görelim seninle mi? )
Paraya zaafı olan devlet başkanı ise, ölümü çaldıkları parayı gizlemek için uğraşırken girdikleri stres yüzünden olur. Veya kendi halkı tarafından öldürülürler. Sonra kendi halklarından çaldıkları paralarla yaptırdıkları altın varaklı saraylar geride kalır. Irak’ta Saddam’ın altın varaklı sarayı, Libya’da Kaddafi’nin sarayı gibi... Bazıları ölmeden ülkeden kaçarlar. ( Ukrayna Devlet Başkanı gibi... ) Altın klozetli sarayları geride kalır. En son Ukrayna’da yaşananları gördük...
NİYE ÇALARSINIZ?
Bugünlerde yeni duyduğum bir fıkrayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Genç politikacı, Karadeniz’de bir kahvede politik konuşma yapmaktadır. Memleketi nasıl güzel yönettiklerini, yaptıklarını, yapacaklarını anlatmaktadır. Bir ara elinde baston olan Temel Reis, parmağını kaldırır. “ Uşağım, siz rakı içer misiniz” diye sorar. Konuşmacı durur, “ Hayır amca, rakı haramdır içmeyiz” der ve konuşmasına devam eder. Temel parmak kaldırır, “ Uşağım, siz kumar oynar mısınız? diye sorar. Konuşmacı, “ Hayır, kumar haramdır, oynamayız “ der ve konuşmasına devam eder. Bir müddet sonra Temel yine parmak kaldırır ve “ Uşağım, siz zamparalık yapar mısınız” diye sorar. Konuşmacının canı sıkılır ama yine cevap verir. “ Zamparalık da yapmayız, haramdır” deyince Temel ayağa kalkar, bastonunu konuşmacıya doğru sallayarak şöyle der, “ Rakı içmeyiz, kumar oynamayız, zamparalık yapmayız haramdır dersiniz de o kadar parayı niye çalarsınız” der...