Büyük Nutuk – Mustafa Kemal Atatürk
Sadrazamlık Yüksek Katına
Şimdi doğrudan doğruya kutsal Başkomutanımız, şanlı Halifemiz Efendimize önemli bir arzda bulunmak zorundayız. Engellenmemesini rica eder, aksi takdirde bundan doğacak ağır sonuçların sorumluluğunun yalnızca yüksek şahsınıza ait olacağını arz ederiz. 12.Kor. , 20.Kor.,15 Kor.,3.Kor.yapılacak önemli maruzat, yukarıda arz etmiş olduğum üzere, padişaha çekilen telgrafta yazılanlardan ibaretti. Eylülün 11. Günü ve özellikle 12/13 gecesi, her tarafta, kolordu komutanları telgraf merkezlerine gelerek kararlaştırıldığı şekilde İstanbul’a haberleşmeye çalışıyorlardı. Fakat sadrazam ortadan kaybolmuş gibiydi. Cevap vermiyordu.Biz de, telgraf başında, sadrazamın telgrafları alıp cevap vermesi için baskıda bulunuyorduk. İstanbul merkezindeki telgraf memurları ile yapılan uzun çekişmelerden sonra, bir telgraf memuru şu bilgiyi verdi :
“ Sadrazam Paşa’ya yazılanlar telefonla söylendi.Alınan cevapta: Telgraf metni Sadrazam Paşa Hazretlerine arz olundu. Bildirecekleri maruzatları usulüne uygun olarak telgrafla arz olunmalıdır. Gelen telgraflarda usulüne uygun olarak padişaha takdim edilir, buyurduklarını Müdür Bey söylüyor, efendim.”
Bunun üzerine, gece yarısından sonra saat 4.00’te Sivas telgrafhanesine çekilmek üzere şu telgraf gönderildi:
11/12.9 1919
Sadrazam Ferit Paşa’ya
Vatan ve milletin haklarını ve kutsal varlıklarını ayak altına alarak,padişah Hazretlerinin yüce Padişahlık şeref ve haysiyetlerini çiğneyerek, gafilce bir takım hareket ve teşebbüslerde bulunduğunuz ortaya çıkmıştır. Milletin padişahımızdan başka hiçbirinize güveni kalmamıştır.Bu sebeple durum ve dileklerini ancak padişah Hazretlerine arz etmek zorundadır. Hükümetiniz meşru olmayan hareketlerinin sonuçlarından korkarak , millet ile padişah arasına artık engel koyuyor. Bu konudaki direnişiniz daha bir saat sürerse, millet kendisini her türlü hareket ve faliyetlerinde serbest saymakta haklı bulacaktır. Bütün vatanın meşru olmayan hükümetinizle kesin olarak ilgi ve bağlantısını kesecektir, bu son uyarımızdır. Bundan sonra milletin tutacağı yol burada bulunan yabancı subaylar vasıtasıyla, İtilaf Devletleri temsilcilerine de ayrıntılı olarak bildirilecektir.
Genel Kongre Heyeti
Sivas Telgraf Müdürlüğüne de aynı zamanda, telefonla şu emir verildi:
Kolordu Komutanlarına aşağıdaki genel duyuru yapıldı:
20. Kolordu Komutanlığı’na
5. Kolordu Komutanlığı’na
13.Kolordu Komutanlığı’na
3. Kolordu Komutanlılğı’na
Kongrenin Padişahlık yüce katına olan maruzatına İstanbul’da Telgraf Başmüdürlüğünce, engel olunmuştur. Bir saatlik bir sürede Saraya yol verilmezse bütün Anadolu’nun İstanbul’la haberleşmesinin kestirileceği cevap olarak adı geçen müdürlüğe bildirilmiştir. Kongrenin bu meşru isteğine olumlu cevap alınmadığı takdirde,tebliğ anından başlayarak Ankara ,Kastamonu, Diyarbakır telgraf merkezleriyle Sinop’taki telgraf heberleşmelerinin durdurulması, yani kongre ile ilgili haber ve bildiriler dışında hiçbir telgrafın İstanbul’a geçirilmemesi ve İstanbul’dan da kabul edilmemesi: Batı Anadolu ile haberleşmemize engel olmayacaksa Geyve Boğazı yönündeki hattın da tutulması veya geçici olarak kesilmesi ve yapılan işlerin sonuçlarının bildirilmesi rica olunur.Bu talimatın yerine getirilmesine engel olacak telgraf memurları, bulundukları yerlerde derhal Divan-ı Harbe verilerek haklarında en ağır ceza uygulanacaktır. İşbu tebligat gereğinin yerine getirilmesi 20.,15., 13. Ve 3.Kolordu Komutanlarından rica edilmiştir.Alındığının bildirilmesi.
Sivas’ta Genel Kongre Heyeti
Bu telgrafla verilen talimat daha sonraki telgraflarla da tamamlanmıştır.11-12 Eylül gecesi yapılmış olan genel tebliğe ek olarak da şu ricada bulunuldu. Bu gece sonuç elde edilinceye kadar bütün komutanlarla sivil idare amirlerinin ve ilgili heyetlerin telgrafhaneden ayrılmamaları rica olunur.
Genel Kongre Heyeti
Telgrafhanelere de şu uyarıda bulunuldu:
Ektir: Bu tebligat gereğinin yerine getirildiği haberi Kongre heyetince öğrenildikten sonra, yine aramızda haberleşmeye devam edileceğinden telgrafhanelerde adam bulundurulması rica olunur.
Kongre Heyeti
İSTANBUL HÜKÜMETİYLE İLİŞKİYİ KESME KARARI
İstanbul’un kendilerine tanınan bir saatlik süre içinde saraya telgraf bağlantısı vermeyeceği anlaşılıyordu. Bu nedenle, 12 Eylül 1919 günü bütün komutanlara şu genel duyuru yapılmıştır:
Sureti aşağıda belirtilmiş olan telgraf, Genel Kongre Heyeti tarafından bir saate kadar sadrazama çekilmiş olacaktır. Bu itibarla, sizde hemen bu esas ve nitelikte birer telgraf çekiniz ve derhal bildiriniz, efendim. (Genel Kongre Heyeti)
Saat beşte Sadrazama “bilgi için” diye gönderilen ve aynı zamanda bütün komutanlara ve illere yapılan tebligat şundan ibarettir: 1-Hükümet, milletin sevgili padişahına olan maruzat ve bağlantısını kesmekte ve ortaya çıkan haince hareketlerine devamda direndiğinden, millet de meşru bir hükümet işbaşına geçinceye kadar, İstanbul Hükümeti ile olan idari ilişkilerini ve İstanbul ile yapılan her türlü posta, telgraf haberleşme ve ulaştırmalarını kesmeye karar vermiştir. Bölgelerindeki sivil memurlar,askeri komutanlarla işbirliği yaparak bu hususu sağlayacak ve sonucu Sivas’taki Genel Kongre Heyetine bildirecektir.
2-Bu tebligat bütün komutanlara ve sivil idare amirlerine gönderilmiştir.
12.9.1911 Genel Kongre Heyeti
MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ MESELESİ
Efendiler,ayın 12.günü İstanbul Hükümeti ile genel olarak haberleşme ve bağlantı kesilmiştir.Bunların dışında kalan bazı yerler ve bu yerlerde olan tartışmalarımızı ayrıca açıklayacağım.Fakat müsaade buyurursanız, Bundan önce daha önemli sayılması gereken bir konu hakkında bilgi arz edeyim.Yüksek heyetinizce bilinmektedir ki Ferit Paşa Hükümeti milletvekillerinin seçimleri için görünüşte bir emir vermişti. Ancak, içinde bulunduğumuz şu güne kadar, yani Anadolu’nun İstanbul’a bağlantısını kestiği 12 Eylül gününe kadar, bu emir uygulanmamıştır. Son durum üzerine, en önemli meselenin, milletvekilleri seçiminin bir an önce yaptırılması konusu olacağını takdir buyurursunuz.Bu bakımdan 13 Eylül’de hemen bu konu üzerine de eğilindi.Uzun açıklamalar yapmaktansa, bildirdiğim tarihte verilen ilk genel talimatı, olduğu gibi bilgilerinize sunmayı daha yararlı buluyorum.
-Devamı Haftaya-
-Vefat ve Başsağlığı-
Çocukluk arkadaşım Hacı Resul oğlu emekli öğretmen Mehmet Özgen’in vefatı beni derinden üzmüştür. “Sebebin sebebi de vardır, o sebebi sorgulama” sözü gereği bir çınar devrildi. Duadan başka yapacak bir şeyimiz yok.Merhuma Allahtan rahmet kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı dilerim. Mekanı cennet olsun.