Ekonomik Tetikçiler- 2

 

Hepinize tekrar merhaba. İki haftadır tatilimden ötürü sizlerle buluşamadım. Ramazan bereketi ile geldi ve benim için baya yorucu bir iş temposu oldu. Hem yorgunluğu atmak, hem eşimden ve kızımdan çaldığım vakti, telafi etmek için, Ege tarafına kültürel bir gezintiye çıktık. Gayet keyifli ve bir o kadar da yorucu olan tatilim sonucunda, şükür ki tekrar Fatsa'mda, sizlerleyim. Durumu özetledikten sonra, gelelim konumuz olan ' Ekonomik Tetikçiler'e'.

 

Oldum olası bankaları ve IMF'yi sevmemişimdir. Birbirlerinden ayrı gibi dursalar da, bankanın ve IMF'nin senaryosu aynıdır. İlk önce ufacık bir kredi verir, banka. Sonra der ki: '-Aman kardeşim, belki sen onu ödeyemezsin!' diye ek hesap açar. Sen de dersin ki;'- Ek hesap zaten var. Bana karada ölüm yok!'. Ama bilmezsin ki onun faizi günlüktür ve diğerinin tam 4 katıdır. Sonra sen onu da ödeyemez duruma gelince, temerrüt faizi ile o borç artık ödenemez hale gelir. Bir de bakmışsın , ne ev kalmış, ne araba.

 

İşte IMF'de bir devleti ele geçirip, yıkmak isterse aynı bu sistemle çalışır. Nereden mi biliyorum? Ben değil, onlardan biri olan John Perkins öyle diyor. D&R'da, siyonizm ile alakalı kitaplar ararken ilginç bir kitaba rastladım, ' Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları' ismi ile rafta yer alıyordu. Kitabın üstünde yer alan, elinde ki silahı havaya kaldırmış,  'özgürlük anıtı' ise oldukça dikkatimi çekti. Kitabın yazarı John Perkins ile ilgili belgesel izlediğim için, hemen kitabı aldım. İyi ki de almışım, beynim de başka başka pencereler açıldı.

 

ABD'de 24 yayınevi kitabıbyayınlamaya korkmuş, John Perkins ise 5 kez rüşvet ve tehdit ile bu kitabı yazmaktan vazgeçirilmiş. Ekonomik Tetikçi denilen kişiler, bir çok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran, yüksek ücretli profesyonellerdir. Onlardan biri de kitabın yazarı John Perkins'ten başkası değildir. Bu tetikçiler, Dünya Bankası, IMF, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve diğer yabancı 'yardım' kuruluşlarından, büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin cebine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır. Oynadıkları bu oyun imparatorluklar kadar eskidir ama modası hala geçmemiştir.

 

Peki bir devlet nasıl kıskaca alınır? Senaryo nasıl yazılır? Liderler nasıl kandırılır? Kanmazlar ise başlarına ne gelir? Bu soruların cevabı ve daha fazlası haftaya gazeteniz Güneş'te. :)