ÇÖZEMEDİKLERİM (2)
Aslında böyle bir yazı dizisi hazırlamak niyetinde değildim. Tamamen kendiliğinden oluştu. Geçen hafta, siyasi iktidarın seçilmişlerden yana tavır aldığını, dünyanın her yerinde halkın yanında yer aldığını iddia ettiğini, bunu söylerken de Mısır’da seçilen Mursi yandaşlarına yapılan katliama sert tepki gösterdiğini (Buradaki haklılığının tartışılamayacağını benim de kabul ettiğimi ifade ederek) dile getirmiş, diğer taraftan Suriye’de 2012 seçimlerinde 250 üyeli parlamentonun 169 üyesine sahip bir seçilmişin karşısında yer alınmasını çözemediğimi yazmıştım.
Bu hafta çok merak ettiğim bir gelişme oldu. Biliyorsunuz futbol karşılaşmalarında siyasi iktidar ile ilgili olumsuz sloganlar atılmaya başlanıldı. Özellikle Beşiktaş’ın dünyaca ünlü ‘Çarşı’ gurubu nükteli, anlamlı ve komik sloganlarla, Gezi Parkı olaylarında da öne çıktı. Daha önce Rahmetli Erbakan’ın şahsına özel evde hapis yasasında, MİT Müsteşarı Sayın Hakan Fidan’ın PKK ile yaptığı görüşmeler nedeniyle hakkında açılan soruşturmada olduğu gibi hemen özel bir yasa çıkarılarak, maçlarda siyasi slogan atmak, işaret yapmak, mesaj vermek yasaklandı. Yasağa aykırı hareket edenlerin cezalandırılacağı karar altına alındı.
Muhalefet kanadında: ‘Böyle bir karar alındı ama, taraftar çıkıp hükümetin başındaki zatı övücü slogan atarsa, böyle bir slogan da siyasi bir slogandır. Acaba Sayın Erdoğan’ı öven bir sloganı atan, ya da bu yolda bir işaret yapanın durumu ne olacak?’ Diye fikir jimnastiği yapıyordu. Hafta sonu oynanan maçlardan sonra buna gerek kalmadı. Çünkü Rizespor-Gençlerbirliği maçında bir oyuncu (ben maalesef görmedim.) ve T. Konyaspor-Fenerbahçe maçında (Bizzat ben de gördüm.) Emre Belezoğlu’u Mısır’daki olaylara gönderme yaparak bir elinin dört parmağını göstererek destek işareti yapmıştır. Bu işaretin siyasi bir işaret olduğu konusunu tartışmaya gerek yoktur. Bu yazının yazıldığı ana kadar takip ettiğim kadarı ile bu hareketin siyasi bir tavır olduğu konusunda en azından benim takip ettiğim medyanın hem fikir olduğunu söyleyebilirim.
Şimdi bu iki oyuncu hakkında herhangi bir cezai uygulama yapılacak mıdır? Yapılırsa tüm yazdıklarımı ve söylediklerimi geri alıyorum. Ama yapılmazsa (ki bana göre kesinlikle hiçbir işlem yapılmayacaktır.) o zaman çıkarılan yasanın ne anlama geldiğini ben ÇÖZEMİYORUM. Sadece şunu söylemeliyim ki bu ülke ‘Anayasa bir kez delinmekle bir şey olmaz’ zihniyeti ile bu günlere gelmiştir. Biz anayasanın hiç delinmediği, yasaların da (Siyasi yelpazenin hangi tarafında olursa olsun) herkese eşit bir şekilde uygulandığı bir toplumda yaşamayı istiyorsak, çok şey mi istiyoruz?