SAMİ AĞABEYİ de KAYBETTİK
Ah Ferudun ah.... Benim güzel kardeşim....Güzel dostum. O güzel, o kibar insanı Beytiye ablamızı da kaybettik ha....
Ne diyeyim... Sözüme nasıl başlayayım bilemiyorum ki...
Ferudun, biliyorsun Amerika’den yeni geldim. Yüzde 70’lik bölüm tamamlandı. Şu an iyiyim. Yüzde 30’luk bölümü de Ankara’da tamamlayınca bu işi tamamen atlatacağız inşallah. Yarın kemoterapiye başlayacağım. Bu yüzden sevgili Beytiye ablamın cenazesine katılamıyorum. Ne olur kusuruma bakma. Tedavim biter bitmez Fatsa’ya geleceğim ve birlikte ablamın mezarına gidip fatiha okuruz.”
Bu konuşmayı çok sevgili ağabeyim, CHPR00;eski milletvekili Dr. Sami Tandoğdu ile annemin vefat ettiği akşam telefonla yapmıştık.
Nasip olmadı görüşmemiz. Halbuki ne kadar çok seviyordu insanları, yaşamayı, hizmet etmeyi...
Kendini insanlara adamıştı adeta... Bu sevgisinin semerisini de görmüştü. Yıllarca kendi görüntüleme merkezinde sürdürdüğü hizmetini bir dönem TBMM’de sürdürmüştü.
Durmak bilmiyordu. Hangi siyasi partiden olursa olsun işini görmek için adeta çırpındı durdu.
Hangi işi olursa olsun, onun kapısına çalmadan Ankara’dan geri dönen de olmamıştı.
Seviyordu hemşehrilerini... Hemşehrileri de onu...
Bir başka güzel insandı Sami ağabeyimiz.. Bir başka.
Planlarımız vardı birlikte gerçekleştireceğimiz.
Planları vardı, projeleri vardı.
Fındıkla ilgili TBMM’de yaptığı eylemler, söylemler hala kulaklarımızda... gözlerimizin önünde...
Dedim ya bir başka iyi, bir başka güzel insandı Sami ağabey...
Ne diyeyim Sami ağabey , nasıl yazayım seni bir başka bilemiyorum ki... Dilim kurudu... damağım tutuldu. Senin bıraktığın güzellikleri... izleri.. yazmaya kalksak, ne kalemler yeter ne de kağıtlar...
Nurlar içinde yat güzel ağabeyim...
Ruhan şad, mekanın cennet olsun...
İnşallah Cennetde de birlikte oluruz benim güzel, yakışıklı ağabeyim...
Ferudun C. ALTUNTAŞ