Yazıma başlarken,öncelikle hepinizden özür dilemek istiyorum. Üç haftadan bu yana maalesef yazımı yazamıyorum. Bu sağlık problemlerimden dolayı olsa bile, köşe yazarının yazısı sorumluluğudur. Tekrar hepinizden özür dilerim.

 

Sağlık problemim biter bitmez, Aydın Doğan Kelkit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, 1. Organik Tarım Semineri'ne katıldım. Saadet Hanım Bizim Lezzetler, adına ödül almak için, A.D.Kelkit Üniversitesi adına, Doçent Doktor Halil Yolcu beni davet etti. Karadeniz'de bu ödülü alan iki firmadan biri olmak, gayet hoştu fakat benim için en az onun kadar mühimi, önemli sorular cevap bulacaktı bu seminerde. Mesela organik tarım GDO'yu yener mi? Organik tohum nasıl elde edilir? Organik tarım için uğraşan akademisyenlerin, biyoteknolojiye bakışı ne? GDO'nun zararları ne?

 

Bunun gibi birçok soru kafamı kurcalıyordu. İşte tam burası sorulara cevap alacağım adresti. Kelkit'de,Halil Bey beni çok sıcak karşıladı. Onunla hemen GDO mevzusuna girdim. O, GDO konusunda nötrdü. Bana hemen iki makale verdi. Bunları yarına kadar oku, yarın da tartışalım dedi. Heyecanla, iki Türk profesörün yazdığı makaleyi okudum. Fakat iki yazıda o kadar yanlıydı ki, sanki çokuluslu firmalar bu akademisyenleri beslemişti. Ondan sonra ki gün Halil Bey ile mevzumuz sonuçsuz kaldı.

 

Seminere Almanya, Amerika, Japonya ve ülkemizde ki büyük üniversitelerden akademisyenler, konuşmacı olarak katılıp, çalışmalarını beyan ettiler. Fakat dişe dokunur bir kelam konuşanların sayısı, bir elin parmaklarını geçmedi. En son konuşmacı olarak, iktisatçı bir doçent çıktı. Organik tarımın aksine, biyoteknoloji yani GDO ve hibrit tohumu üreten teknoloji dalından bahsetti. Mesela ABD bu işin bir numarasıymış (çok enteresan!), geçen yıl ise Avrupa Birliği ülkeleri GDO'lu tohumlardan 1,6 trilyon dolar para kazanmış. Türkiye ise sonlardaymış bu sektörde fakat enseyi karartmayacakmışız. Bak sen densize. Sen organik tarım seminerine gel, bize GDO'lu tohum sektörünü öv. Bu olacak iş mi? Sonra sorular kısmına geçtik. Baktım o koca koca akademisyenlerin sesi soluğu çıkmıyor, ben hemen elimi kaldırdım. (Severim bu tip seminerlerin ortasına bomba koymayı.) 'Monsanto, Dupont, Syngenta, Rockefeller ve Gates VAKFI, GDO'lu tohum konusunda lider Amerikan firmsları. Bu sebeple onların bu işten trilyon dolarlar kazanmaları normal. Bizim Türkiye olarak, bu işte gerilerde olmamız, etik ve sağlık anlamında sevinilecek bir durum mu, yoksa enseyi karartacak bir durum mu? Bir de, organik tarımın anlatıldığı bir seminerde, sizin bizi zehirleyen biyoteknolojiyi anlatmanız ne kadar doğru?' diye sordum. Ve ortalık karıştı. Doçent sorumu cevaplayamadı. Diğer profesörler cevaplamak istediler sorumu ama bir netice çıkmadı. Semineri apar topar bitirdiler.

İşte maalesef böyle basit bir soruyu bile cevaplandıramadı o koca egolu akademisyenlerimiz. Ya da daha acısı cevaplandırmaya kotktular. Haftaya The Coca Cola Company gerçeği konum. Hepinize sağlıklı haftalar.:)