2013 FESHANESİ
Feshane’deki Ordu günlerinin öncesinde yazmış, sonrasında da yazacağımı taahhüt etmiştim. 23.Mayıs. Perşembe günü başlayan ve 26.Mayıs. Pazar günü sona eren Feshane Ordu günleri kim nasıl değerlendirir bilemem ama benim gözlüğümden olumlu ve faydalı geçmiştir.
Neden olumlu ve faydalı olmuştur?
Yapılmadan önce de yazdığımız gibi Feshane Ordu günleri bir vesile olmuş ve birbiri ile görüşme olanağı zayıf olan birçok kişi bu sayede birbirlerini görmüşlerdir. Yöresel birçok ürünün İstanbul’daki Orduluların ayağına kadar gelmesi söz konusudur. Bolca alış-veriş olanağı olmuştur. Çok kişi aylarca kullanacağı kahvaltılık almıştır. Üretici bolca satış yapmıştır. Gerçi yöre ile ilgisi olmayan Aydın’ın kuru inciri, Manisa’nın kuru üzümü ve Kayseri’nin pastırması gibi ürünlerin satıldığı da görülmüştür. Ancak bu yabancı ürünlerin satılmasının doğru ya da yanlışlığı tartışılabilir. Ben en azından zararının olmadığı, bir gereksinimi karşıladığı düşüncesindeyim. Biz sadece Ordu’ya has ürünleri görmek istiyoruz. Orijinallikten yanayız diyenlere de saygı duyarız.
Gündüzün bu alış-veriş ve görüşme trafiğinin dışında, akşamları Ordulu sanatçılarımızla haşır-neşir olma fırsatı doğmaktadır. Yöresel sanatçılarımızın gerek Ordulularla ve gerekse beraberinde getirdikleri konuklar ile coşmaları işin bir başka boyutudur. Bu vesile ile tanınmayan sanatçılar tanınma olanağı, tanınan sanatçılarımız da halkla kaynaşma fırsatı bulmaktadır. Bazı belediyelerimiz yöresel kültür olarak çok katkıda bulunamamışlardır. Sadece birkaç resim ya da ekrandan verdikleri görüntülerle yetinmek durumunda kalmışlardır. Bu belediyelerimiz esasen katılmayı da bir angarya olarak görmektedirler. Zamanla onlarında katkıda bulunacaklarını düşünüyor ve bekliyoruz. Yöremizin kültürünü yansıtan bazı eşyaların sergilenmesi, unutulmuş bazı değerlerin canlandırılması Feshane günlerini daha da cazip hale getirecektir.
Ordu günlerinin bir diğer özelliği de siyasi boyutudur. Organizasyonu yapan federasyon yetkilileri bu organizasyona siyaset bulaştırmamaya dikkat ettiklerini söylemekte ve dikkat etmektedirler. Buna karşın bundan önce yapılan iki seferde de genellikle iktidar partisine yağ çekmek isteyenlerin de etkisi ile bu konuda çok başarı olunduğu söylenemez. Esasen iktidar partisi de bu ortamı değerlendirmekten yana olduğundan objektiflik düşünce bazında kalmaktan öteye geçememiştir. Bu defa ise ilk gün iktidar partisinin, ikinci gün ise Sayın Kılıçtaroğlu’nun katılımı nedeniyle ana muhalefetin etkinliği hissedilmiştir. Yinelemek gerekirse federasyonun tüm siyasetten uzak kalma çabasına rağmen böyle olmuştur.