CEZA YEME FINDIK YE....
CEZA YEME FINDIK YE....
İlçe Trafik ekiplerinin geçtiğimiz hafta başlattıkları radar uygulaması ara vermeden devam ediyor. Uygulama başladığından bugüne kadar ilçemizde ceza yemeyen hemen hemen hiç bir araç yok gibi. Bu arada ilçemizden geçen araçlar da bu uygulamadan nasibini alıyor.
Trafik kazalarını önlemek amacıyla başlatılan uygulamadan hiç bir rahatsızlığımız yok. Hatta geç bile kalınmış bir uygulama diyebiliriz. Değinmek istediğimiz husus ise, uygulamanın hız işaretlerini belirleyen trafik uyarı levhaları gibi her hangi bir alt yapı oluşturulmadan başlatılması. Bu uygulama, trafik kazalarını engellemek yerine, sadece ceza kesmek için yapılan bir uygulama gibi görünüyor.
Son alınan kararla radar uygulamasının yapıldığı yerlerde uyarı levhalarının kaldırıldığını biliyoruz. Burada bir sorun yok. Sorun sadece hız limitlerini bildiren uyarı levhalarının olmaması. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde meskun alanlarda hız sınırının 70 km. olduğunu belirten uyarı levhaları varken ilçemizde hız sınırının 50 km olduğunu belirten bir tek uyarı levhası yok. Bu durum ceza yemeyi kaçınılmaz hale getirmekte ve sürücüleri zor durumda bırakmaktadır. Bunu da anlamış değiliz. Anladığımız, bu uygulama, yayaların can güvenliğini sağlamak amacıyla sürücüleri bilinçlendirmek için başlatılmış. Ancak sürücüleri trafik işaretleriyle uyarmak yerine, ceza kesmek için yapılan bir uygulama görüntüsü sergileniyor. Böyle giderse, Hükümetin trafik cezalarından bütçeye koyduğu miktar, kısa sürede sadece Fatsa’da temin edilecek gibi görünüyor.
Dönemin Valisi Sn. Sait Vakkas Gözlügöl, sanki bu günleri biliyormuşcasına “Ceza yeme Fındık ye” diye güzel bir slogan bulmuş, trafik ekipleri de bu sloganı levhalara yazdırıp il merkezindeki muhtelif yerlere koymuşlardı.
Günler geldi, geçti bizler de fındık yerine ceza yemeyi tercih ettik. Durum bunu gösteriyor. Bunun adına “sen misin fındık yemeyen, al sana ceza” da diyebiliriz.
BİR ANI
Hepimizin bildiği gibi yıllar önce, sahilde tek şeritten ulaşım sağlanıyordu. Eski hastane sapağında radar uygulaması nedeniyle durdurulan Almanya plakalı bir gurbetçi hanım kardeşimiz:“Memur bey, radarla ilgili hiç bir uyarı levhanız yok. Böyle bir şey olabilir mi? “ diye sorunca, görevli memur da:” Hanımefendi, biz o uyarıyı koyarsak herkes yavaş gider. Biz o zaman cezayı kime yazacağız” deyince, hemşehrimiz:“Siz uygulama değil, tuzak kurmuşsunuz” diyerek sitemini dile getirmişti.
Son günlerde sıkı bir şekilde devam eden radar uygulamaları olunca, bizzat gözümün önünde cereyan eden bu anım aklıma geldi.
Trafikten başlayınca yine trafikten devam edelim.
Hafta sonu yakın bir dostumun düğün törenine katılmak için gittiğim salonda yakın bir dostumla karşılaşıp, sohbet ederken, moralinin bozuk olduğunu anladım. Nenedinin sorunca,
Hiç sorma Altuntaş, oğlumla gelinim, hafta sonu Çarşamba’dan Samsun’a giderken, yolda trafik polisleri durdurmuşlar. Arabanın borcu var diye aracı bağlayıp trafikten men etmişler. Oğluma sordum. Böyle bir borcunun olmadığını, olsa bile her hangi bir ikaz, uyarı gelmediğini söyledi. Borç olsa bile motorlu taşıtlar vergisidir ki, o da 190.00 TL.gibi bir rakam tutuyor. Bildiğim kadarı ile benim borcum yok. Varsa hemen ödeyeyim diyor; ama aldığı cevap çok vahim. Bugün tatil olduğu için işlem yapılmıyor. Pazartesi gününü beklemeniz lazım. Pazartesi günü borcunuzu ödeyin, aracınızı otoparktan alın.
Buradan anlaşılıyorki, aracı trafikten men etmek için tatil yok, borç ödemede tatil var.
Hafta içi çalışan memurun çocuklarıyla birlikte hafta sonunu zehir etmeye kimin hakkı var onu ben de bilmiyorum. Yaşanan bu olay bana garip geldi. Paylaşmak istedim.
İHSAN ŞENER
Milletvekilimiz İhsan Şener, geçtiğimiz hafta ilçemize yaptığı ziyarette bir gazetecinin sorusuna: “Fatsa’nın çevre yoluna ihtiyacı yok. Olursa en kısa zamanda yapılır” diye cevap vermiş.
Bu cevabın doğru olup olmadığını bana sordular. Beyanatın verildiği yerde bulunmadığım için doğru veya yanlış olduğunu söyleyemem. Ama eğer söylemişse kamera şakasıdır, bu cevaba başka bir şey söylenemez diye cevapladım.
SAĞLIK
Hep trafikten, cezadan bahsettik. Sağlık konusunda da işler biraz garipleşti.
Artık başınız ağrıdı, eczaneye gidip bir ağrı kesici almanız imkansız.
Nasıl olacak derseniz? Önce sağlık kuruluşuna gidip reçeteye yazdırıp ağrı kesici ilacınızı alacaksınız.
İlaç 3-4 lira, hastaneye 8 lira bir de sağlık hizmetlerinden dolayı kesinti ortalama 20 lira.
Para işini bir kenara bırakıp sağlık işinebaktığımızda, uzun bir yola çıkacaksınız aracınızda ya da çantanızda mutlaka bir ağrı kesici ilacı bulundurursunuz. Ya da gece başınız ağrıdı evde de ilaç yok. Eczaneye gidip ilaç alayım olmayacak. Önce sağlık kuruluşuna, sonra eczaneye...
Son günlerdee öyle garip işler olmaya başladı ki, valla benim de başım ağrımaya başladı. Ağrı kesici almak için eczaneye gideyim....pardon önce hastaneye gideyim...
SEÇİMLER YAKLAŞIYOR...
Belediye Başkanlığı seçimi yaklaştıkça sohbetlerde kimin aday olacağı ya da olmayacağı konuşulmaya başladı.
MHP’nin adayı kesinleşti. Geçen dönemde aday olan Mustafa Sade, her fırsatta seçmenleri ziyaret edip projelerini anlatmaya başladı. Geçmişte büyük siyasi tecrübesi olan Sade’nin mevcut beldelere, yeni sisteme göre bağlanan köylere yaptığı ziyaretlerden memnun olarak ayrıldığı aldığımız duyumlar arasında.
AKR00;Parti de ise bir çok isimin adı dolaşsada ibre yine mevcut başkan Hüseyin Anlayan’dan yana görünüyor. Geçmiş tecrübesi, çıraklık döneminden ustalık dönemine geçmesi, yapımına başlanılan projelerin tamamlanması bakımından da Hüseyin Anlayan bir adım önde görünüyor. İki partide bu gelişmeler olurken, CHP - DSPR00;ve Saadet Partisi sessizliğini koruyor.